07 Aralık 2017 01:29

Taşeron işçiler 'kadro müjdesi'ne görmeden inanmayacak

Erdoğan tarafından açıklanan 'kadro düzenlemesi' işçilerde olumlu bir hava yaratsa da, ayrıntılar henüz ortaya çıkmadığı için güvensizlik sürüyor.

Paylaş

Vedat YALVAÇ
İstanbul

AKP Hükümeti, yıllardır, özellikle seçim arifelerinde “taşerona müjde” diyerek gündeme getirdiği “kadro” vaadi, bir kez daha gündemde. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Taşeronlar ortadan kalkıyor” sözleriyle açıkladığı “kadro düzenlemesi”, işçilerde olumlu bir hava yaratsa da, ayrıntılar henüz ortaya çıkmadığı için güvensizlik sürüyor. 

DUR BAKALIM NE OLACAK? 

İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsünde çalışan taşeron işçiler, 2015 yılında da benzer bir sürecin yaşandığını hatırlatarak “Belki yine bir ay sonra yok diyecek. Biraz daha bekleyelim bakalım ne olacak” diyor. 

Her seçimde AKP’ye oy veren bir taşeron işçi, kadronun en doğal hakları olduğunu, herkesin bunu beklediğini belirterek, şunları söyledi: “Netleşsin ondan sonra konuşalım. Netleşmeden ne desek boş. Şu anda ortada çocuk yok, çocuğun ismini koymaya çalışıyoruz. Belki bir ay sonra yok diyecek. Böyle bir güvensizlik var işçide. Ben halen de inanmıyorum. Belli de olmaz bakarsın oldu...”

Birkaç ay önce DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasında örgütlendiklerini, ancak işçinin mevcut durumu değiştirecek güçte olmadığını ifade ederek, “Biz şimdi birlik olmadığımız sürece kimse bizi dinlemez ki. Şu an birlik olmuşuz ama kağıt üzerinde. Başka türlü birlik yok” dedi. 

BÜTÜN OLAY 2019 SEÇİMLERİ 

Taşerona kadro vaadinin özellikle 2015 yılındaki seçimlerden önce çok beklenti yarattığını hatırlatan başka bir işçi ise şöyle konuştu: “Her vaade inanırsak... Bir dönem verirsin, ha baktın vaadini yerine getirmedi, ikinci dönem vermezsin. Eğer veriyorsan da o senin sorunun! Neyine inanıyorsun o zaman sen bu adamın? Şu an tekrar aynı şeyi yapıyor. Bütün olay 2019 seçimleri için zaten.”

Başörtüsü dolayısıyla işe alınmadığı dönemde AKP’ye oy verdiğini belirten işçi, şimdi ise AKP’nin gitmesi gerektiğini düşünüyor. Nedenlerini ise şöyle sıralıyor: “Bazı arkadaşlarımız ‘Kadro verirse oyumu vereceğim, vermezse vermem’ diyor. Bizim hayatımızı bir tek kadro mu kurtaracak? Tamam kadroyu bana verdi, ben oyumu ona verdim. Sonra ne olacak? Kime sorsan AK Parti ne yaptı sorusuna ‘Köprü ve yol yaptı’ dışında bir şey diyemiyor. Onu da zaten bizim vergilerimizle yaptı. İnsanlara iş alanları açması gerekirken bunların hiçbiri açılmadı. Bir sürü kadın sokak ortasında öldürülüyor, 14-15 yaşındaki çocuklar uyuşturucu bağımlısı, insanlar kendi işlerini kendileri halletmeye başladı. Kim kime silah çekerse vurur durumda... İnsanların sinirleri o kadar yıpranmış durumda ki... Çünkü o kadar çok borç var ki, o kadar çok gider var ki. Ama gelir ne? Bin lira kira diyorsun, 1400 lira maaş veriyorsun. Peki ben ne yiyorum? Otlayayım mı? Varsayalım ki ben 2 bin lira maaş alayım. Bin lirayı kiraya verdim. Elektriğim, suyum, doğal gazım kışın 500 lira... Kıstığım halde üstelik! 70 lira elektrik faturası geliyor, 30 lirası vergi. Ben ne yapabilirim? Çocuğuma ne verebilirim? ‘Özel okula verirsen devlet yardım veriyor’ diyorlar. ben bin liraya veremeyeceğime göre sen bana 2 bin lira yardım etsen ne olur etmesen ne olur! İnsanların karşı çıkması gereken o kadar çok şey var ki. Adamın tek amacı zaten 2019 seçimi değil mi? Bitti. Bunun üstüne konuşacak bir şey var mı?​” 

BİRLİK OLMAK ZORUNDAYIZ

Birlik olmadan bütün bu sorunların çözülemeyeceğini dile getiren işçi, şöyle devam etti: “Zaten çok kötü bir dönemdeyiz. Bu dönem hızlı bir şekilde bir araya gelmezsek daha kötüsünü göreceğiz. Bizden önceki nesiller çok şey kazandırmış. Şu anda bu hakları birer birer kaybediyoruz ve kimsenin sesi çıkmıyor. Sahip çıkmayı bilmiyoruz. İlla fikrimiz aynı olmak zorunda değil, ama birlik olmak zorundayız. Emeğimiz için, alacağımız para için... Sokağa döküleceksin. İlla kırıp dökmen gerekmiyor; şöyle çıkıp toplu şekilde yürüsen, ıslık çalsan sesini duyurabilirsin.” Yolsuzluk ve rüşvet tartışmalarıyla ilgili de konuşan işçi, yolsuzluğun her hükümet döneminde olduğunu belirtti. “Devletin başına geçtiği zaman yolsuzluk yapmayan bir Allah’ın kulu yok. Hepsi geldi, yedi gitti. Bu, 15 yıldır onların iki üç katını yedi. Ama kimsenin sesi çıkmıyor” diyen işçi, AKP’ye oy verenlerin ‘Ak Parti giderse Türkiye daha kötü duruma düşecek, kaos çıkacak’ fikrine körü körüne inandığını, sorgulamaktan kaçındığını söyledi.

 


TAŞERON İŞÇİLERDE SINAV ENDİŞESİ VAR

Ankara'da hastanelerde çalışan işçiler sınav yapılacağı ve ücretin aynı kalacağı açıklamasına tepkili. İşçi “Sınav soruları nasıl olacak? Şu an çalıştığımız bölümle ilgili mi soracaklar, yoksa genel sorular mı olacak bilmiyoruz. Yıllardır çalışan ve okuma yazma bilmeyen arkadaşlar var. Zaten bir sürü üniversite, lise mezunu var. Mülakatta ne yapacaklar, onların sınavı nasıl olacak?​” dedi.

Başka bir taşeron işçi ise ücretlerin artmayacak olmasına üzüldüğünü söyledi: “Madem bir değişiklik olmayacak kadroya geçmemizin ne anlamı var. Yine kadrolu işçilerle aramızda fark olacak.” Diğer bir işçi ise: “Olsun kadroya geçelim işimiz güvence altına alınsın atılma korkusu olmasında elimize 3-5 kuruş geçsin” diye konuştu. Mülakat konusu da bazı işçiler arasında torpil korkusu yarattı. Bir kadın işçi “Yine tanıdığı olanlar kadroya geçer bizi mi alacaklar?​” diye konuştu.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde çalışan bir işçi ise “Hâlâ net bir şey yok. Gündemi değiştirmek, olumsuz havayı değiştirmek istiyor olabilirler. O geliyor aklıma” dedi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)


SINAVA GİRECEK, ÜCRETİ AYNI KALACAK

Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu, “Yaş sınırı, eğitim şartı, iş ayrımı olmayacak. Kamuda çalışan taşeron işçi kardeşlerimiz bundan sonra kadrolu işçi olacak” açıklamasından bir gün sonra, sınav ve güvenlik soruşturması şartını gündeme getirdi. İşçilerin kadroya mevcut ücretleriyle geçeceğini belirten Sarıeroğlu, “Çalışanların kazanmış oldukları kıdemlerini bir kenara koymadık. Yıllık izinler vs en son çalışmış oldukları şirketlerindeki kıdemleri dikkate alınacak. Maaş konusunda da biz mevcut maaşları ile birlikte geçişlerini sağlıyoruz. Ayrıca kamuya geçen işçilerimize 52 günlük ilave hediye ücret de eklenmiş olacak.”

Geçişi sağlanan işçilerin bulundukları yerde çalışacaklarını ve tayin hakları olmayacağını söyleyen Sarıeroğlu, taşeron işçilerin yaptıkları işler konusunda bir sınavdan geçeceklerini ve güvenlik araştırması yapılacağını dile getirdi. Sarıeroğlu emekliliğe hak kazananların ise geçişinin yapılmayacağını söyledi. (İSTANBUL)

ÖNCEKİ HABER

Gerçek kadro istiyoruz!

SONRAKİ HABER

Özlem Yılmaz Yeşer: Emekçiler ortak çağrıya yanıt verecektir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...