13 Kasım 2017 12:10

Ekim Devrimi'nin kazanımları yol göstermeye devam ediyor

Emek Partisi (EMEP) Ankara İl Örgütü Ekim Devrimi’nin 100. yılında 'Sosyalizm geçmiş değil, gelecek' şiarıyla bir sempozyum düzenledi.

Paylaş

Birkan BULUT
Buse VURDU
Ankara

Emek Partisi (EMEP) Ankara İl Örgütü Ekim Devrimi’nin 100. yılında “Sosyalizm geçmiş değil, gelecek” şiarıyla bir sempozyum düzenledi. Sempozyumda, işçilerin çalışma koşullarından kadınların dünyasına, ulusların kaderini tayin etme hakkından bilimsel gelişmelere devrimin etkileri tartışıldı. Yapılan sunumlarda Ekim Devrimi pratiğinin sadece tarihsel açıdan değil güncel çözümler bakımından da değerli olduğu ifade edildi.

Emek Partisi Ankara İl Örgütü “Sosyalizm geçmiş değil gelecek” şiarıyla düzenlediği sempozyumda Ekim Devrimi’nin 100. yılını ele aldı. İki oturumda gerçekleşen sempozyum, Çağdaş Sanatlar Merkezinde yapıldı. Katılımın yoğun olduğu sempozyumda konuşan EMEP İl Başkanı Fikret Aslan, “Ekim Devrimi yad edilecek bir hatıra değil günümüz dünyasının sorunlarının gerçekçi bir çözümüdür” dedi.

‘YETER Kİ KİTLELERİN NABZINI TUTUN’

Bolşevik Partisi’nin diğer partilerin aksine emekçilerin bulunduğu her alanda hücrelerle örgütlendiğini anlatan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar, “Bolşevikler dışarıdan iletilen direktiflerle değil, işçi komiteleri  üzerinden ve partisiz emekçilerle bağ kurarak kitleleri harekete geçiren bir partidir” dedi. Aynı zamanda gazetemiz yazarı da olan Sancar, Bolşeviklerin sınıfın bilinç durumuna göre taktik ve sloganlar belirlediğini dile getirdi. Lenin’in, “Devrimin saatini bile tespit edebilirsiniz yeter ki kitlelelerin nabzını tutun” sözüne atıf yapan Sancar, Şubat Devrimi’nden sonra ve geçici hükümet döneminde öne sürülen “Kahrolsun 10 kapitalist bakan” sloganını da örnek gösterdi. 

İŞ GÜCÜNÜN AZALTILMASI VE HERKESE İŞ 

Hacettepe Üniversitesinden Doç Dr. Muammer Kaymak ise devrim sonrası sosyalist ekonomik inşanın serüvenini anlattı. Sosyalizmde işçi devleti eliyle üretimin toplumsallaştırıldığını dile getiren Kaymak, NEP (yeni ekonomik program) üzerine yapılan eleştirilere de yanıt verdi. NEP’in 1921 yılında kapitalizme denetimli bir dönüş olduğunu aktaran Kaynak, ayrıca “Sovyetlerde sosyalizmin inşası, kimi kesimlerde geri ülkelerdeki entelektüellerin ihtiraslı bir mücadelesi olarak görülüyordu. Oysa Sovyetlerde mekanizasyon ile herkese iş verme ve iş gücünün azaltılması planlandı” dedi.

'İŞÇİLERİN MADENE GİRMESİNE GEREK KALMAMIŞTI'

Emek Partisi Ankara İl Örgütü “Sosyalizm geçmiş değil gelecek” şiarıyla sempozyum düzenledi (Fotoğraf: Evrensel)

Yüksek Kimyager Ferhat Sarı, Sovyetlerin temel olarak bilimin organizasyonunda değişiklik yaptığını söyledi. Bilim insanları ile yeni iktidarın karşılıklı güvensizliği yatırımlar ve bilim insanlarına verilen değerle aşıldığını anlatan Sarı, 1929-1932 yılları arasında 18 bin olan bilim insanı sayısının 47 bine, mühendis sayısının da 3 katına çıktığını aktardı. Donetsk havzasında madene bir işçi bile girmeden yakma işlemiyle enerji elde edildiğini aktaran Sarı “Sovyetlerde, yerin 200-300 metre altına insan göndermeden üretim yapan bir teknoloji bulundu” dedi. Sarı, ayrıca buğdayın nemliyken biçilmesi konusunda yapılan buluşların da çok değerli olduğunu ifade etti. 

HALKLAR HAPİSHANESİNDEN KARDEŞÇE YAŞAMA

Emek Partisi MYK Üyesi İskender Bayhan yaptığı sunumda halklar hapishanesi olarak bilinen Çarlık Rusyası’nın Devrim’in ardından özgürlükler ülkesi haline geldiğini söyledi. Sovyetlerin ulusal sorunu ele alışta esas olarak Lenin’in ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesine bağlı kaldıklarını dile getiren Bayhan “Sovyetler Birliği 15 cumhuriyet, 16 özerk cumhuriyet ve 130 dile dayalı bir ülke olarak, 140 maddelik bir Anayasa’yla halkların bir arada yaşamasını sağladı” diye konuştu. SSCB Anayasası’nın en önemli maddelerinden birinin ‘ayrılma hakkı’nı tanıması olduğunu belirten Bayhan, Emek Partisinin de bugün bu ilkeyi tanıdığını ifade etti. Bayhan, bu ilkenin  Kürt, Türk, Arap ve her milliyetten halkların Türkiye’de bir arada yaşaması ve enternasyonal mücadelenin güçlenmesi için de vazgeçilmez olduğunu söyledi. 

'HASTALIK KADER DEĞİL!'

Sempozyumda söz alan Mehmet Akif Akalın, hastalıkların önlenebileceğine ilişkin iddianın ilk Sovyetlerde ortaya atıldığını söyledi. Devrim’in kısa sürede katkı ve katılım payı olmaksızın, “Herkesin maddi olanakları ölçüsünde, herkese tıbbi gereksinimleri kadar” ilkesini hayata geçirdiğini söyleyen Akalın, sağlık bakanlığı kurarak dünyada ilk sağlık planlaması yapan devletin de Sovyetler Birliği olduğunu belirtti. Akalın, Ekim Devrimiyle birlikte gece vardiyasının 7 saat, ağır ve tehlikeli işlerde çalışmanın 6 saat olarak düzenlendiğini ve işçilerin 42 saat kesintisiz hafta izni olduğunu aktardı. Kadınların da ilk kez doğum iznini Sovyetlerde elde ettiğini söyleyen Akalın, iş yerlerinde çocukları 3.5 saatte bir görecek kreşler açıldığını belirtti. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda denetimin işçilere verildiğini belirten Akalın iş müfettişlerinin gerektiğinde işçi temsilcileri tarafından geri çağrılabildiğini de ifade etti. Akalın, Sovyetlerde iş kazalarının çok düşük oranda olmasının nedeninin ise bu denetim mekanizması olduğunu vurguladı. Sovyetlerin az sayıda hastane yaptığına da dikkat çeken Akalın, “Çünkü insanların yaşam koşulları iyileştirilirse hastaneye gerek kalmaz. Bugün de sağlık politikalarını tartışırken koruyucu önlemlerin öne çıkarılması gerekiyor” dedi.

'ANLAŞMALI BOŞANMA SOVYETLERDE 100 YIL ÖNCE TANINDI'

Avukat Cevriye Aydın, konuşmasında kadın ve erkek eşitliğinin ilk kez bir devlet örgütlenmesi çatısı altında SSCB’de ele alındığını söyledi. “Devletin boşanmalardaki tek rolü çocukların kişisel ve mülkiyet haklarının korunmasıydı” diyen Aydın, Türkiye’de 2011 yılında kabul edilen anlaşmalı boşanma konusunun Sovyetlerde 1917 yılında tanındığını ifade etti. Aydın ayrıca şunları söyledi: “Eve bağlayan işlerin kolektif biçimde çözülmesiyle kadınların önündeki engeller ortadan kalkmaya başladı. 1936 Anayasası’yla birlikte de kadınların ekonomik, kamusal, kültürel alanlarda erkeklerle fiili eşitliğine adım atılmış oldu.”  
 

ÖNCEKİ HABER

Fatih Tezcan, eski eşini bu sefer de e-posta ile tehdit etti

SONRAKİ HABER

Cezaevlerindeki kitap yasağını mektupla delecekler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...