06 Kasım 2017 15:58

Osman Kavala: Erdoğan'ın sözlerinden sonra tutuklandım

CHP heyetiyle cezaevinde görüşen işveren Osman Kavala Erdoğan'ın kendisine yönelik "Türkiye'nin Soros'u" sözünden sonra tutuklandığını belirtti.

Paylaş

CHP heyetiyle cezaevinde görüşen işveren Osman Kavala, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yönelik "Türkiye'nin Soros'u" ifadesini kullandıktan sonra tutuklandığını belirterek, "Benim tutuklanmam iktidarın muhaliflere yönelik saldırısının bir parçasıdır" dedi. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan işveren Osman Kavala, gazeteciler Yusuf Emre İper, Mehmet Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Akın Atalay, Deniz Yücel, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Fatih Gürsu’yu ziyaret etti. Ziyaretlerin ardından milletvekilleri, görüştükleri Kavala ve gazetecilerin mesajını kamuoyu ile paylaştı. 

KAVALA: BÜYÜK BİR HUKUKSUZLUK İÇİNDEYİM

Ziyarette Kavala, kendisinin hükümete yakın medya tarafından hedef haline getirildiğini belirterek, “Büyük bir hukuksuzluk ile karşı karşıyayım. Benim tutuklanmam iktidarın muhaliflere yönelik saldırısının bir parçasıdır. Ben ya da eşim Ayşe Buğra’nın 'FETÖ' ile ilişkilendirilmesi rasyonalite sınırlarını aşan bir durudur. Zira 90’larda henüz çok az sayıda insan 'FETÖ' tehlikesinden haberdar iken biz bu tehlikenin farkındaydık ve mücadele ediyorduk” dedi.

'ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİN ARDINDAN TUTUKLANDIM'

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisi için sarf ettiği "Türkiye’nin Soros"u' ifadesini hatırlatan Kavala, “Tıpkı Büyükada’da toplanan insan hakları savunucularının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hedef gösterilmesi gibi ben de Erdoğan’ın sözlerinin ardından tutuklandım" diye belirtti. 

AHMET ALTAN: SUÇLARI NASIL İŞLEMİŞ OLABİLECEĞİMİZİN CEVABI YOK

Gazeteci-yazar Ahmet Altan da, 3 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası ile yargılanmasının hukuki herhangi bir dayanağının olmadığını ifade ederek, "TCK 309. 310. 311. maddelerde yer alan suçlar ancak cebir ve şiddet kullanarak işlenebilirken bir gazetecinin gazetecilik faaliyeti ile bu suçları nasıl işlemiş olacağının cevabı yok. Altan kardeşlerin tutuklanması ile bir korku iklimi yaratılmaya çalışıldı. Ancak bugün gelinen noktada iktidarın korku projesi toplum için değil, kendileri yani iktidar için büyük bir korkuya hatta kabusa dönüştü. İç basın bizi pek gündemleştirmese de dış basın yaşadığımız tüm hukuksuzları yakından takip ediyor. Yaşadıklarımız bütün dünyaca biliniyor. Savunmalarımız bütün dillerde yayınlandı” ifadelerini kullandı.  

'MAĞDURUN KİM OLDUĞUNA BAKILMAKSIZIN MÜCADELE EDİLMELİDİR'

Yaşanan hukuksuzlukta fail ya da kurbanın kimliğine göre pozisyon almanın haksızlığı büyüteceğini kaydeden Altan “Hukuksuzluk karşısında yapılaması gereken ilkeler üzerinden hareket etmektir. Mağdurun kim olduğuna, bu hukuksuzluğu yapanın nerede durduğuna bakılmaksızın mücadele edilmelidir” diye konuştu. 
 
Kardeşi Mehmet Altan ile aralarında sadece bir koridor mesafesinin bulunduğunu ancak cezaevi süreci boyunca tek bir kez bile yan yana gelmelerinin sağlanmadığını söyleyen Altan, mektup, haberleşme ve tüm mahkumlar için kullanılan etkinlik yasağının kendileri için sürdüğünü belirtti.

MURAT SABUNCU: 13 AYDIR BULUNAMAYAN DELİL NE?

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ise, gazetecilik ve ifade özgürlüğü için dik durmaya ve özgürlük talep etmeye devam edeceklerini ifade ederek, şöyle dedi: “Dava dosyasında olan tek şey gazeteciliktir. Cumhuriyet davası ile gazeteciliğe gözdağı verilmeye çalışılıyor. 13 aydır ben ve arkadaşlarım neden tutuklu? 13 aydır bulunamayan delil ne? Bu soruların cevabı sadece gazeteciliktir.” 

AKIN ATALAY: OLAĞANDIŞILIĞI MAHKEME BAŞKANI BİLE GÖRÜYOR

Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, “Bizim davamızın olağan dışılığını özgürlüğü savunan herkes gibi mahkeme başkanı bile görüyor” ifadelerini kullanırken gazeteci Ahmet Şık da yaşanılanın muhalifleri susturmaya yönelik olduğunu vurguladı.
 
Türk Solu Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Gökçe Fırat de, "FETÖ"cülerin bırakılarak muhaliflerin cezaevlerine tıkıldığını söyledi. (İstanbul/MA)
 

ÖNCEKİ HABER

'İnsan, toplum ve doğa yararına üniversite istiyoruz'

SONRAKİ HABER

'Torba Tasarı'da bütçe ve denetim dışı fonlara ek kaynak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa