31 Ağustos 2017 02:03

Sur'da bayram: Çörek kokusunun yerini toz toprak kokusu aldı

Yıkımın sürdüğü Sur'da yaşayan yurttaşlarla Kurban Bayramı'nı nasıl karşıladıklarını konuştuk. Yurttaşlar 'şeker almak bile içimizden gelmedi' diyor.

Paylaş

İnanç YILDIZ
Fırat TOPAL
Diyarbakır

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Alipaşa ve Lalebey Mahallelerinde mayıs ayından beri yıkım araklıksız sürüyor. Ramazan ayını ve bayramını yıkım içinde geçiren Sur, Kurban Bayramı’nı da yıkımla karşıladı. Geçen sürede mahallelerde birçok insan evlerini terk etmek zorunda kaldı, Alipaşa Mahallesi’nde çok sayıda ev yıkıldı. Evlerini terk etmek istemeyenlerin de elektrik ve suları kesildi, kanalizasyonlar tıkatıldı, son olarak bayram arifesinde evlerin etrafı bariyerlerle çevrildi. Geride kalanlar çıkmaya zorlanıyor. 

Bizde bu yaşananlardan sonra mahallelerde bayram hazırlıklarının ne durumda olduğunu öğrenmek için Sur’un yolunu tutuyoruz. Eskiden bayram öncesi çörek kokularından geçilmeyen sokaklarda şimdi toz ve toprak kokusu hakim. Geriye kalanlar, “Eski bayram sevinçlerimiz kalmadı” diyor.  

‘ESKİDEN ÇÖREK İÇİN SIRA OLURDU’

İlk olarak Alipaşa Mahallesi’nde dört fırından geriye kalan iki fırından birine giriyoruz. Girdiğimiz fırında ekmek ve verilen birkaç çörek siparişini yetiştirmek için uğraşan iki fırıncıyla karşılaşıyoruz. İçeride birkaç da müşteri var. Bu fırının sahibi olan Zeki Çelik, Sur’da yıkımın başlamasıyla beraber evlerin bir kısmının boşaltıldığını, kalanlarda ise bayram havasının olmadığını söylüyor. Eskiden fırına bir hafta önceden çörek siparişlerinin geldiğini belirten Çelik, “Çörek için insanlar sıra olurdu. Sokaklar çörek kokardı. Şimdi bayrama sayılı günler kalmış olmasına rağmen gelen pek kimse yok. Çünkü mahallenin yarısı boşaltıldı. Bayramlarda Melikahmet ve Gazi Caddesi’ne çıkınca  bayram olduğunu anlıyorduk. Şimdi gidin caddeye bakın bomboş” diyor.

BAYRAM SEVİNCİ KALMADI

Bayram havasının kalmadığını dile getiren Çelik, “Artık o bayram sevinci, heyecanı yok. Sadece zorunlu olarak çocuklara bayramlık almak var, o da paramız yok borç harç ediyoruz, sırf çocuklar sevinsin diye. Fırında 8 kişi çalışıyorduk, şimdi 2 kişi çalışıyoruz. Yine de kazanç yok. Mahallede dört  fırın vardı, ikisi yıkılmasına rağmen yine de iş yapamıyoruz. Çünkü mahallenin büyük kısmı boşaltıldı. Bayram yok bizim için şimdi çocuklarımızın geleceği için ne yapacağımızı düşünüyoruz. Bizim de evlerimiz yıkımla karşı karşıya önümüzde karanlık bir yol var. Son günlerimizi yaşıyoruz belki ama biz de inadına mücadele edip burada kalacağız, ta ki evimiz başımıza yıkılana kadar” diyor. Evlerinden çıkarılan insanlarında perişan edildiğini dile getiren Çelik, “İnsanları buradan çıkarmak için her şeyi yapıyorlar. İstemesen de zorla çıkarıyorlar. Tapu var, evini vermiyorsun ama gelip hem evinden çıkarıyorlar hem de evini yıkıyorlar. Buradan çıkartılanların da Köy Güzeli TOKİ’lerden aldıkları evlerine haciz gelmiş, elektrik, su, yol, çevre vergisini ödeyemiyorlar” diyor. 

BERBERDE MÜŞTERİ YOK

Bayram yaklaştığında küçüğünden büyüğüne herkes berberin yolunu tutar. Bütün dert ve sorunlar bir tarafa bırakılarak saç ve sakal en güzel haliyle kestirilir, bayramlaşma için bayramın ilk günü heyecanla beklenir. Sur’da insanların bayrama nasıl hazırlandığını öğrenmek için yıkımın yoğun sürdüğü Alipaşa Mahallesi’nin berberine gidiyoruz. Dükkan boş, tek müşteri bile yok. Mahalle berberi az ötedeki kahveden bize sesleniyor: Geliyorum. Müşteri olmayınca berber de kahvede okey oynamaya gitmiş. Biz yanına gidiyoruz. Okey oynadığı arkadaşları ise daha önce aynı mahallede oturan ancak yıkımla başka yerlere gitmek zorunda kalan kişiler. Yıkımdan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını söyleyerek, başlıyor anlatmaya Mahalle Berberi Mehmet Murat Arda. Müşterisinin sabit olduğu için işlerinin eskisi gibi olmadığını belirten Arda, “Başka yere gidince oradaki berbere gidiyorlar. Geri buraya gelecek değil ya. Yine de gelen var tabii. Ama işlerimiz kırıldı. İşlerimizde düşüş geçen bayram kendini belli etti aslında. Ben hiç boş oturmazdım. Bu bayramda da iş yok, aynı durum olacak gibi. Eskiden eline berber parası alan çocuklar kuyruk oluştururdu. Sıra kavgası olurdu müşteriler arasında. İnşallah yine öyle olur ama zor artık. Kimse kalmadı ki” diyor. Bayramı yıkımın ortasında karşılayan Arda, “Eski bayram heyecanı morali yok bizde ama bayramla herkese kardeşlik gelsin. Barış ve huzur olsun yeter” diyor. Yıkıma tepki gösteren  Arda, “İnsanların elektriği, suyu yok. Evini mi taşısınlar, bayram mı kutlasınlar. Apar topar evini götüren insanlar var. En azından bayramdan sonrayı ya da mahkeme sonuçlarını bekleselerdi, ona göre çıkartsaydılar. Şimdi bir tarafı yıkıp bırakıyorsun. Herkes toz toprağın içinde” diyor. Daha kendi oldukları tarafta yıkım çalışmalarının başlamadığını belirten Arda, “Biz mahallemizi seviyoruz. Elimizden geldiğince çıkmak istemiyoruz. Başka yere gitsem daha çok kazanırım ama gitmek istemiyorum” diyor.

‘GİTTİĞİMİZ YERDE MUTLU DEĞİLİZ’

Berber’den sonra okey masasında söze karışan ve yıkımla birlikte doğup büyüdüğü mahalleden ayrılmak zorunda kalan 46 yaşındaki Murat Tutuş ile konuşuyoruz. “Bayram kalmadı ki, artık kim bayramlaşıyor. Kimse kalmadı burada, yıktılar gittiler” diyen Tutuş, “Kalanın da elektriğini, suyunu kestiler, olacak iş mi bu? Gittiğimiz yerde de mutlu değiliz. İşten çıkmışım yine buraya gelmişim. Burada olan arkadaşlıkları, dostlukları hiçbir yerde bulamıyorsun ki. Gittiğim binada daha kapı komşumu tanımıyorum. Ama burada kapıların hepsi açıktı. Ailece gidip birbirimizin evinde kalıyorduk” diyor.

‘BAYRAM ŞEKERİ ALMAK BİLE İÇİMİZDEN GELMEDİ’

Alipaşa Mahallesi’nin dümdüz edilmiş alanına yakın bir evin önüne varıyoruz. Bir grup kadın yıkılmış olan evlerinin olduğu alana uzun uzun bakarak iç geçiriyor. Onlardan Reyhan Balcı konuşuyor. “Bayramlık hal mi bıraktılar bizde” diyor, devam ediyor: “Önce nasıldı şimdi nasıl? Yemeğimizi, çöreğimizi, temizliğimizi bir hafta önceden yapıyorduk. Bayrama kaç gün kaldı halen temizlik yapmamışız, çörek de yapmamışız. Bayram şekeri almak bile içimizden gelmedi. Çünkü bayramdan sonra evden çıkartılabiliriz. Sevinemiyoruz bayram geldiğine.”

‘ZORBALIK DA BİR YERE KADAR’

Adını vermeye çekinen bir yurttaş ise,”Bayramlık halimiz mi kalmış, ne bayramı. Artık bayramların gelmesini istemiyorum. Bunu yapmaları doğru değil. Bakın etrafımız ne halde. Her tarafımızı yıktılar, bizi bariyerlerle çevirirdiler, elektriğimiz, suyumuz kesik. Zorbalık da bir yere kadar” diyerek durumlarını özletmeye çalışıyor.

‘SOKAKLAR CIVIL CIVILDI’

Mahalle aralarında gezmeye devam ediyoruz. Devran Akın’a denk geliyoruz. Mahallede bayram havası olmadığını, geçen bayrama da, bu bayrama da elektriksiz ve susuz girdiklerini söyleyen Akın “Kimsenin bayramı düşünecek hali yok. Geçmiş bayramlarda sokaklar cıvıl cıvılken, şimdi kimse yok sokaklarda, kalanlar da bayramı düşünecek durumda değil, evleri yıkılacak. Çok mücadele verdik, evleri yıktırmamak için ama her gelen ‘Emir kuluyuz’ diyor. Peki insanların evini başına yıkma emrini kim veriyor” diye soruyor.

ÖNCEKİ HABER

Devletin ihmali Harvey kasırgasının zararını arttırıyor

SONRAKİ HABER

Türkiye tarımda Somali mi oluyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa