25 Haziran 2017 01:49

Timsah’ın karnında kısa Türkiye tarihi

Gizem İbak, KHK'lerle İhraç edilen akademisyenlerin sahnelediği Timsah oyunu ile ilgili yazdı.

Paylaş

Gizem İBAK

1861 Şükran Yılı’nın Şubat ayının 19. gününde Çar II. Aleksandr 1861 Özgürlük Fermanı’nı yayınlar. Saltanatının yedinci yılında yayınladığı bu ferman ile Çar, serfliği ortadan kaldırarak köylülere diledikleri zaman toprak sahiplerini terk etme hakkını tanır. Fakat çalıştıkları toprak feodal beylere ait olan köylüler; toprak üzerinde hakimiyet kuramadıkları için kendi bağımsızlıklarını ilan edemez, feodal beylere bağlı yaşamaya devam eder. 

1861 Özgürlük Fermanı’ndan dört yıl sonra M. Dostoyevski’nin Timsah isimli hicivsel bir öyküsü yayımlanır. Timsah, otuz yıl süreyle yıllık iznini dahi hiç kullanmamış bir memur olan Ivan’ın teyzesinden kalan küçük bir mirasla çocukluğundan itibaren hayâlini kurduğu Avrupa seyahatine çıkmadan bir gün evvel, hayvanat bahçesinde bir timsah tarafından yutulmasını konu alır. Talihsiz Ivan Ivanoviç timsahın karnında yaşamını yitirmezken, dışarıda kalan yakınlarının duyarsızlığına ve bürokrasinin kendisini yok sayışına tanık olur.

***

1960 yılının 27 Mayıs’ında gerçekleşen darbe sonucu kurulan Milli Birlik Komitesi dönemin saygın 147 öğretim üyesinin görevlerine son verir. Komite gerekçe olarak kamuya “Ahlaki, ilmi ideolojisi yönünden yüz kızartıcı notlara sahip olan, bilhassa çoğu komünist, mason, kifayetsiz, cinsi sapık, Kürt devleti kurmak isteyen, asistanlarını metres olarak kullanan, doçentin yazdığı kitaba imzasını koyan, senede üç-beş kere fakülteye uğrayan üyeler” açıklamasında bulunacaktır. 

Akademiden ihraç edilenler arasında Türkiye Edebiyatı’nın ustalarından Haldun Taner de vardır. Ve Taner yaşanan haksızlığı teşhir etmek ve tepki göstermek amacıyla Dostoyevski’nin Timsah’ını radyo oyunu olarak kaleme alır. 

Oyunun tek temsili 1962 yılında Ankara Radyosu’nda gerçekleştirilir. Bir yıl sonra ise 147’ler adıyla anılan akademisyenler görevlerine iade edilir. 

Tek temsili olan, yazılı metni dahi bulunmayan bu radyo oyunu yarım asır sonra Selçuk Erez’in titiz çalışması ve Haldun Taner’in eşi Demet Taner’in yardımlarıyla deşifre edilerek Haldun Taner’in Timsah’ı adını taşıyan kitabın ilk bölümünde yer alacaktır.

***

2017 yılının 19 Haziran’ında, İstanbul Caddebostan Kültür Merkezi’nde “umumi arzu” üzerine bir okuma tiyatrosunun ikinci temsili gerçekleşir. Oyunda; mevcut iktidarın “Allah’ın bir lütfu” olarak tanımladığı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından art arda yayımladığı Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamudan, akademiden ihraç edilen doktorlar, akademisyenler, aydınlar yer almaktadır. İstanbul o gece, görevlerinden uydurma gerekçelerle uzaklaştırılan KHK’lıların sanat aracılığı ile sözlerini söylemelerine tanık olur.

Oyun, “Sizlere bu akşam öyle pek olağan saymayacağınız bir hikâye anlatacağım” sözleriyle başlar. Ve “Ne yaptıysam ben yaptım, asla pişman olmadım” sözleriyle tamamlanır. 

***

Oynanan oyun 27 Mayıs 1960’la birlikte görevlerinden ihraç edilen 147’lerden Haldun Taner’in Timsah isimli oyunu; oynayanlar 2017 yılı Türkiye’sinde KHK’lar ile görevlerinden ihraç edilen akademisyenler; yöneten 1980 askeri faşist darbesinin ardından Sıkı Yönetim Kurulu’nca görevinden ihraç edilen 1402’liklerden tiyatro sanatçısı, şair Orhan Alkaya’dır. 

Yalnız künyesine bakarak dahi Türkiye baskılar tarihini özetleyebileceğimiz Timsah, dünden yarına uzanan mütevazı bir direniş sembolü olarak karşımızda durmaktadır. Salonu dolduran seyircilerin oyun bitiminde gülen gözlerle “Timsahlar Gidecek Biz Kalacağız” sloganları büyük fotoğrafta asıl umutlu olanın “biz” olduğunun ve sonunda yine kazanacak olanın biz olacağının ispatıdır. 

***

Her yeni felaketten sonra bin kaygıyla “Peki Türkiye hâlâ mümkün mü?” soruma “elbette” cevabını veren Orhan Alkaya’nın; oyunda yer alan saygın akademisyen ve bilim insanlarının tarihe bıraktığı not tarihin tekerrüründe bu yazıya eklenecek başka bir paragrafı oluşturacak fakat o büyük tabloda yine haykırılan en umutlu slogan timsahların gideceği, bizlerin kalacağı olacaktır.  

Oyunda rol ve görev alan akademisyenler: TTB Başkanı Prof. Dr Özdemir Aktan (ihraç), Şebnem Korur Fincancı (imzacı), Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu (ihraç), Prof. Dr. Zelal Ekinci (ihraç), Prof. Dr. Rukiye Eker (imzacı), Prof. Dr. Taner Gören (imzacı), Yrd. Doç. Özgür Müftüoğlu (ihraç), Dr. Melahat Cengiz, (TBB Yönetim Kurulu Üyesi), Uz. Dr. Nazmi Algan, Uz. Dr Samet Mengüç (TTB Gen. Skr), Dr. Ali Çerkezoğlu, Dr. İncilay Erdoğan, Dr. Haydar Durak, hemşire Özlem Özkan (ihraç).

ÖNCEKİ HABER

Dinozorlar hayatta olsaydı dünya neye benzeyecekti?

SONRAKİ HABER

15 yıllık komadan uyanan kadının yaşayacaklarını anlatır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...