18 Mayıs 2017 00:38

NSU davası dört yıl sonra sona yaklaşıyor

Irkçı terör örgütü NSU'nun hayatta kalan üyelerine açılan 'yüzyılın davası'nı, davanın müdahil avukatı Alexander Hoffmann ile konuştuk.

Paylaş

Yücel ÖZDEMİR
Köln 

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türkiye’den, biri Yunanistan’dan olmak üzere toplam 9 göçmeni ve bir Alman polisini öldüren, Köln’de iki kez bombalı saldırı düzenleyerek çok sayıda insanı yaralayan ırkçı terör örgütü NSU’nun hayatta olan üyelerine karşı açılan ve “yüzyılın davası” olarak nitelendirilen davanın başlamasının üzerinden dört yıl geçti.

6 Mayıs 2013’te dünya kamuoyunun da büyük ilgi gösterdiği ve Münih’deki Eyalet Yüksek Mahkemesinde başlayan dava boyunca bugüne kadar 361 duruşma gerçekleştirildi. Katledilen kurbanların yakınlarından başlayarak cinayetler ve onlarla bağlantılı çok sayıda tanığın, polisin, istihbarat elemanının dinlendiği duruşmaların ardından dört yıl içinde Federal Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianamenin çerçevesinin dışına çıkılmadı. 

Çerçeveyi zorlayan kimi sorular, gelişmeler Federal Savcılık tarafından yapılan uyarılar nedeniyle geri püskürtüldü. Özellikle cinayetleri işleyen ve 4 Kasım 2011’de Eisenach’ta bir karavanın içinde ölü olarak bulunan Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’ın bağlantılı olduğu ırkçı gruplar ve istihbarat elemanları konusunda bir ilerleme sağlanabilmiş değil.

NSU Davası Müdahil Avukatı Alexander Hoffmann, davanın başlamasının 4. yılının geride kalması nedeniyle Evrensel'in sorularını yanıtladı. Hoffman, “Gelinen aşamada istihbarat örgütünün çalışma konseptinde bu türden cinayetleri engellemenin olmadığını gördük” dedi.

NSU davasında dört yılın ardından gelinen aşamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Maalesef durum istediğimiz gibi değil. Ancak, başından beri iddianame bir çok konuda çok sınırlıydı. Dolayısıyla çok fazla bir şeyler yapmak olanaklı değildi. Mahkeme de Federal Savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin dışına çıkmayarak gerekli aydınlanmanın önünü açmadı. 

Sizin için başından itibaren aydınlanması gereken nokta sanıkların istihbarat örgütleriyle bağlantısının ne olduğu konusu muydu yoksa başka konular da var mıydı?

En önemli nokta cinayetlerin başkalarıyla bağlantı içinde olmayan, kendisini bilmez üç kişi tarafından işlendiği iddiasının engellenmesiydi. Çünkü sürekli bu işleniyordu. Biz de bunun tersini savunuyoruz. Biz bir taraftan bu üç kişinin örgütlü Nazi çevrelerinden geldiğini ve bu çevrelerle bağlantılarının olduğunu ve destek aldıklarını diğer taraftan ise bu cinayetlerin Anayasayı Koruma Örgütü ve polis tarafından iyi bir çalışmayla engellenebileceğini söylüyorduk. Gelinen aşamada istihbarat örgütünün çalışma konseptinde bu türden cinayetleri engellemenin olmadığını gördük.

Siz müdahil avukat olarak tam dört yıldır davayı izliyorsunuz. Geriye dönüp baktığınızda hangi anlar önemliydi?

Birincisi kurban ailelerinin anlattıkları, özellikle Kassel’de öldürülen Halit Yozgat’ın ailesinin anlattıkları beni çok derinden etkiledi. Yine Köln’deki bombalama sırasında yaralanan iki genç kadının anlattıklarını da unutamıyorum. Kadınlar şunu söylediler: “Katiller bizim Almanya’yı terk etmemiz için bu saldırıyı yaptılar. Ancak onların istediklerini elde etmesine, başarılı olmasına izin vermeyeceğiz. Biz bu ülkeye aitiz ve haklarımızı burada savunacağız” dediler. Bunları söyleyen Köln’deki Probsteigasse’deki bombalı saldırıda ağır yaralanan genç kızdı. Ağır yaralanmasına rağmen eğitimini Almanya’da tamamlamıştı. Anlattıkları beni o zaman çok çok etkilemişti.

Bilirkişilerden biri Zschaepe’nin diğerlerine bağımlı olduğunu, diğeri bağımsız olduğunu savunuyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Beate Zschaepe’nin avukatlarının görevlendirdiği psikoloğun ileri sürdüğü, kendisinin diğer iki kişiye bağımlı olduğu görüşü, Zscahepe’nin dört yıldır dava sırasındaki tutumuna aykırı. Dava sırasında 1994’te tatilde tanıştıkları tanıkların, komşuların, tanıdıkların anlattıklarından Zschaepe’nin diğer iki kişiye bağımlı olduğuna dair en küçük bir delil bile ortaya konulmadı. Bu nedenle başkalarına bağımlı olduğunu ileri sürmek şarlatanlıktır.

Dava bundan sonra nasıl devam edecek? Sona doğru yaklaşıyor muyuz?

17 Mayıs’ta mahkemenin belirlediği yeni delillerin sunulması süreci doluyor. Umarım yaz tatilinden önce bütün bu süreç tamamlanır. Davanın daha fazla süreceğini sanmıyorum.

DAVA BİRKAÇ KİŞİYLE SINIRLANDIRILDI

Dört yıllık dava sürecinde ortaya çıkan pek çok delile rağmen, 9 göçmenin ve bir Alman polisin Uwe Mundlos, Uwe Böhnhardt ve Beate Zschaepe’den ibaret üç kişilik bir hücre tarafından öldürüldüğü tezi geçerliliğini koruyor.

Davada tutuklu olarak yargılanan Ralf Wohlleben, cinayetlerde kullanılan silahı temin ettiği, Holger Gerlach, Ande Eminger ve Carsten Schulz da cinayetlerin işlenmesine yardımcı oldukları için tutuksuz yargılanıyorlar. 

Sanıklarla istihbarat örgütü elemanları arasındaki bağlantı, Kassel’de işlenen son cinayet sırasından İstihbarat Elemanı Andreas Temme’nin bulunması gibi önemli ipuçları da iddianamenin ruhunu değişmesinde yeterli olmadı. Müdahil avukatlar, kurban yakınları zaman zaman bu konudaki tepkilerini ifade etse de değişen fazla bir şey olmadı.

BOUFFIER HAZİRAN’DA İFADE VERECEK

NSU tarafından işlenen cinayetlerde istihbarat örgütünün rolünün en çok düğümlendiği yer Kassel kenti. 6 Nisan 2006’da kentte bulunan internet cafesinde çalışan 21 yaşındaki Halit Yozgat, içeriye giren iki kişi tarafından katledilmişti. Cinayet sırasında Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Örgütü Elemanı Andreas Temme’nin internet kafesinde olduğu sonradan ortaya çıkmıştı. İlk önce cinayet sırasında olay yerinde olduğunu inkar eden Temme daha sonra kabul etmek zorunda kalmıştı. Kassel ve çevresinde ırkçı örgütler içinde bulunan ajanları sevk ve idare eden Temme hakkında polisin sorgulama yapmasını eyalet içişleri bakanı, şimdi ise Hessen başbakanı olan Volker Bouffier tarafından engellenmişti.

Eyalet Parlamentosunda Halit Yozgat cinayetinin aydınlanması için kurulan komisyon, bunun üzerine 26 Haziran’da Başbakan Bouffier’i konuya açıklık getirmek için davet etti. Sol Parti, dönemin içişleri bakanı olan Bouffier’in Temme’nin cinayetteki rolünün gizlenmesine yardımcı olduğunu savunuyor. 

ÖNCEKİ HABER

Cumhuriyet tutukluları: 200 gün oldu, adalet istiyoruz!

SONRAKİ HABER

Özbank: Türkiye, ABD’yi daha az üzecek bir çizgi izleyecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...