04 Mart 2017 04:15

Bir işçi kadın olarak neden 'hayır' diyorum

28 yıldır çalışan, metal direnişinde işten atılan Kadriye Ayhan, bir işçi olarak anayasa değişikliğine neden hayır diyeceğini maddelerle anlatıyor.

Paylaş

Kadriye AYHAN 

Ben 1991 yılında Kocaeli’de bir fabrikada işe başladım, onun öncesinde iki sene bir mühendisin yanında çalıştım. Bize sürekli “Staj dönemindeki sigorta başlangıç tarihiniz geçerlidir” dediler, biz de öyle bildik. Fabrikaya başladığım zamanlarda kadınlar 15, erkekler 20 senede prim doldurup emekli olabiliyordu. 1999’daki depremi fırsat bilip bir gecede emeklilik yaşını yükselttiler. O zamanki kanuna göre de bana 3 yaş vurmuştu. Sonra seçim döneminde AKP buna itiraz edip çalışanların haksızlığa uğradığını, hak edilmiş hakların geri alınamayacağını, iktidara gelirlerse eski düzenlemeye geçileceğini söyledi.

Sonra ne mi oldu? İktidara geldiklerinde bana 4 yaş daha vurdu. Toplam 7 yaş oldu. İşte ben de aldatıldığımız, haksızlığa uğradığımız için bu referandumda ‘hayır’ diyeceğim.

  • Çalışma Bakanı “Bu kadar emeklinin maaşını verecek bütçe yok” dediği için ‘hayır’ diyeceğim.
  • Bizler eskiden hafta tatillerinde, bayramlarda yaptığımız mesailerde 1×3 alırken şimdi 1×1 verildiği için ‘hayır’ diyeceğim.
  • Yarın öbür gün bir gecede kaldıracakları ‘fon’ adı altında nereye gideceğini bilmediğim tazminatlarımız için ‘hayır’ diyeceğim.
  • İşsizlik maaşı için işçilerden kesilen paraları işverenlere peşkeş çektikleri için ‘hayır’ diyeceğim.
  • Her gün işsizlik rakamları yükseldiği için, işçiler işyerlerinde ağır koşullarda çalıştırılıp, hastalıkları meslek hastalığı sayılmadığı için ‘hayır’ diyeceğim.
  •  “Kadınlar çalıştığı için erkekler işsiz kalıyor” dedikleri için ‘hayır’ diyeceğim.
  • Tüm kazanımlarımızın yavaş yavaş elimizden gittiğini gördüğüm için ‘hayır’ diyeceğim.
  • İşçi direnişlerinde, grevlerde bizden yana değil sermayeden yana oldukları için ‘hayır’ diyeceğim.
  • Kiralık işçi yasasını çıkarıp, bize mal muamelesi yaptıkları için ‘hayır’ diyeceğim.
  • Emekçilerin ay sonunu getiremediğini, bankalara gırtlaklarına kadar borçlu olduğunu bildiğim için ‘hayır’ diyeceğim.
  • İnsanları böldükleri hatta ve hatta meydanlarda bile ‘bizimkiler-ötekiler’ dedikleri için ‘hayır’ diyeceğim.
  • Gecekondularda oturup çocukları şehit olan aileler yas tutarken, saraylardan alkışlayanları gördüğüm için ‘hayır’ diyeceğim.
  • Çocuk istismarı, kadın cinayetleri, şiddet, ayrımcılık, ötekileştirme arttığı için ve ben bunlara itiraz ederken terörist denilmeyi hazmetmediğim için ‘hayır’ diyeceğim.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bir hafta önce arkadaşım geldi Almanya’dan. “Çalışıyor musun? Emeklilik var mı?” diye sorduğumda, “Erdoğan bize hak tanıdı. Üç gün kendimi Türkiye’de sigortalı gösterdim, şimdi emekli maaşı alıyorum” dediğinde şok oldum. Neden mi? Ben 26 sene fabrikada, 2 sene mühendisin yanında çalıştığım halde emekli olamadım. Yaştan bekliyorum. Bu insanın Türkiye’de çalışmışlığı, vergi ödemişliği yokken o emekli maaşı alıyor, ben alamıyorum. İşte bu bile yeterli ‘hayır’ demem için.

Kısacası emekçi arkadaşlarım, ben elimi vicdanıma koyduğumda ‘hayır’ demem gerektiğini biliyorum ve şimdi hayır demezsem cumhuriyet, özgürlük, son kalan haklarımız da elimizden gideceği için, korkmadan ‘hayır’ diyorum. Emekçilerin bir araya geldiği zaman güçlerini göstereceklerine inanıyor ve o yıpranmış ellerinizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

 

ÖNCEKİ HABER

Grammeşin cinayetinde sanığın müebbet hapsi istendi

SONRAKİ HABER

Kendim için, ailem için, ülkem için...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa