LCW Depo işçileri: Bölünme ibadetimize kadar yansımış

Sinan CEVİZ
İstanbul

Anayasa değişikliğinin kimi zaman işçiler arasında gerginliğe varacak kadar tartışma konusu olduğu yerlerden biri de LC Waikiki’nin (LCW) Esenyurt’ta bulunan depoları. İşçiler ‘Evet’çiler ve ‘Hayır’cılar diye ikiye bölündüğü işyerinde, AKP’ye oy verdiği halde Hayır diyeceğini açıklayan bir işçi tercihini neden böyle kullandığını şöyle açıklıyor: “Bizim depoda Cuma günü namaza çıkınca işçiler iki ayrı camiye giderler. Yani düşünün memlekette bölünme ibadetimize kadar yansımış. Böyle giderse pek de iyi şeyler olmayacak.” MHP’ye oy vermiş işçilerin de çoğunluğu Hayırcı. MHP’li bir işçi neden bu yönde oy kullanacağını şöyle açıkladı: “Sen gücü tek kişinin eline verirsen bu ülkede çatışma bitmez, ülke kötüye gidiyor artık zaman kime yetkileri verelim zamanı değil.”

SİYASET KONUŞMA YASAĞI 

Firmanın Esenyurt’ta bulunan 3 deposunda toplam 4500 işçi çalışıyor. Mecliste temsil edilen 4 partiye oy vermiş işçilerin yanı sıra parlamento dışında kalan partilere destek veren, ya da üye olan işçiler var. Özellikle ana depo olan Onur Depo’da referandum tartışmaları nedeniyle işçiler arasında zaman zaman gerginlikler yaşanıyor. İşçilerin ‘Hayır’cılar ve ‘Evet’çiler olarak ikiye bölündüğünü söylemek abartı olmaz. Bu nedenle depo yönetimi bir kez daha siyasi konuların konuşulmasını yasakladı. Bir kez daha diyoruz çünkü daha önceki dönemlerde de zaman zaman bu tip kararlar işçilere iletilmişti. Bazı işçiler gerginliğin daha fazla tırmanması adına siyaset konuşma yasağının getirildiğini söylese de, bazı işçiler ise yasağı ‘Hayır’cıların daha baskın olmasının engellenmek istenmesine bağlıyor. 

KUTUPLAŞTIRAN BU TAVIRLAR KÖTÜ

İşçilerden AKP’ye oy verenlerin önemli bir bölümü ‘Evet’ diyeceğini ifade ediyor. Gerekçe olarak ise ‘Reis’ diye hitap ettikleri Erdoğan’ı işaret ediyorlar. Erdoğan’a güvendiklerini, böyle başka bir lider olmadığını, ABD ve Avrupa’ya ‘Eyvallah’ demediğini anlatan işçiler, bu durumun hoşlarına gittiğini söylüyorlar. Öne çıkan bir diğer neden ise iktidarın ‘Müslüman’ olması ve terörle mücadelede başkanlıkla birlikte daha etkin olunacağına inanmaları. İktidarın söylemleri AKP’li işçilerin günlük diline de anında yansıyor. Hayır tartışmalarında özellikle HDP’li işçiler bu işçiler tarafından bölücülükle suçlanıyor. 

Tam bu noktada bir işçi arkadaşımızın anlattığı diyalogları aktarmakta fayda var: “Ben CHP’li bir işçiyim işyerimizde bu konuları konuşuyoruz. AKP’li arkadaşlar bizi hep bölücülerle yan yana olmakla suçluyorlar. HDP’li arkadaşlar ‘Hayır’ deyince onları da vatan hainliği ile suçluyorlar. Bizim bölümde referandumu konuşurken HDP’li bir arkadaşımız da ‘Hayır’ diyeceğini söyledi. AKP’li arkadaşta ‘Sen zaten vatanı düşünmüyorsun tabi hayır dersin’ diye arkadaşa çıkıştı. Böyle yanlış şeyler oluyor tartışmalarda tabi gerginlikler de oluyor. Sonuçta herkes bu vatanın evladı kutuplaştıran bu tavırlar kötü.”

BÖYLE GİDERSE İYİ ŞEYLER OLMAYACAK

Referandumda AKP’li işçilerden yüksek sesle hayır diyeceğini ifade edene rastlanmasa da kararsız olan AKP seçmeni işçi sayısı da azımsanacak kadar az değil. AKP’ye oy vermiş ve referandumda ‘Hayır’ diyeceğini söyleyen işçilerden biri şu değerlendirmeyi yaptı: “Bizim depoda Cuma günü namaza çıkınca işçiler iki ayrı camiye giderler. Yani düşünün memlekette bölünme ibadetimize kadar yansımış. Ben çok fazla kutuplaştığımızı görüyorum Allah sonumuzu hayır etsin ama böyle giderse pek de iyi şeyler olmayacak. Onun için daha fazla bölünmeye gerek yok, Arkadaş bu sistem iyinin de elinde ola bilir kötünün de. Kötünün elinde olursa ne olacak. Ben bunları görüyorum ve Hayır diyorum.”

O ZAMAN ÜLKE NİYE BU HALDE

MHP seçmeni işçiler arasında ‘Hayır’ın ağır basıyor. Yine de ‘Evet’ diyenler de var elbette. Hayır diyen işçiler Devlet Bahçeli’nin ‘Evet’ demesini anlayamadıklarını ifade ediyorlar. Konuştuğumuz MHP’li bir işçinin değerlendirmesi şöyle: “Şimdi Hayır diyen de vatan millet için Hayır diyorum diyor Evet diyen de... Herkes vatan sevdalısı yani. O zaman bu ülke niye bu halde. Bize diyorlar ki HDP’de Hayır diyor siz demeyin. Yahu böyle bir saçmalık olur mu arkadaş. Reis diyorlar e tamam da hep Reis olacak diye bir şey yok. Sen gücü tek kişinin eline verirsen bu ülkede çatışma bitmez, ülke kötüye gidiyor artık zaman kime yetkileri verelim zamanı değil.”

CHP’li işçiler de bilindiği gibi hayır cephesin de. CHP’li işçiler diğer siyasal partileri destekleyen işçilerden daha çok koordine olmaya çalışıyor. Hayır için her gün depoda konu ile ilgili tartışmalar sürdürüyorlar. Hepsi değilse de CHP’li kimliği ile öne çıkan işçiler Hayır çalışmasının herkesin sorumluluğu olduğunu vurguluyorlar ve depoda birlikte çalıştıkları arkadaşları ile sürekli bu konuyu konuşuyorlar. 

EKONOMİK DURUM KONUŞULUNCA EVETÇİ HAYIRCI KALMIYOR

Referandum sebebiyle “Yol yaptı”dan dış politikaya kadar pek çok konu tartışılıyor. İşçilerin “Evetçiler”, “Hayırcılar” diye bölünmediği tek konu ise işçilerin ekonomik durumları. Ücretlerin düşüklüğü, elektrik, doğal gaz faturaları konuşulunca kutuplaşmalar son buluyor. İşçiler bir birine “Haklısın” diye biliyor. LCW depolarında çalışan bir kadın işçi şunları anlatıyor: “Şimdi bizim depolarda kreş yok, pirimler düştü, doğru dürüst zam alamadık. Bazı arkadaşlar sendika diyor bunu da engellemek niçin ellerinden geleni yapıyorlar. Biz de burada bir birimize kızıyoruz neymiş başkanlık olsun mu olmasın mı? Ya bir şey bize yaramıyorsa birlerinin peşinden de körü körüne gidilmez ki. Önce bir memleketi refaha çıkaralım Darbeyi engelledik şimdi kalkıp hoop başkanlık diyoruz. Bu ne acele daha Türkiye’nin sarılması gereken çok yarası var. Ben arkadaşlarıma diyorum ki gözümüzü açalım kavgaya gerek yok. Düşünelim nasıl bir hayat yaşadığımızı ülkenin nereye gittiğini öyle karar verelim diyorum. Bence böyle yaparsak her şey hepimiz için Hayırlı olur.”