05 Haziran 2012 09:36

TOPLUSÖZLEŞMELERDE KADIN EMEKÇİLER

Hükümetle yetkili sendikalar arasında, 2012 ve 2013 yılları için sürdürülen “toplusözleşme” görüşmelerinde hükümetin ilk yıl için 3+3, ikinci yıl için 2+3 teklifine kamu emekçileri grevle cevap verdi. Hükümetin grev yasaklarına rağmen kadın-erkek yüz binlerce kamu emekçisi &

Paylaş
Satı Buruncu Çalı

Toplu iş sözleşmesi emekçilerin temel ekonomik, demokratik, sosyal ve kültürel taleplerinin elde edilmesi, kullanılması ve geliştirilmesi için sendikaları aracılığıyla işveren veya işveren temsilcileri ile yaptıkları görüşmeler sonucunun bir akte bağlanmasıdır. Elbette toplusözleşmelerde kazanımlar, basit görüşmelerle değil önemli sınıf mücadeleleri sonunda elde edilir, ya da kaybedilir. Ancak toplusözleşmelerin emekçilerin taleplerini içerip içermediği ve taslakların işyerlerinde demokratik bir biçimde emekçilerle ne kadar tartışıldığının en önemli göstergelerinden birisi de kadın emekçilerin bu sürece ne kadar dahil edildiğidir. Toplusözleşme politikaları cinsiyet temelinde var olan eşitsizlikleri çalışma yaşamında gidermeyi de hedeflemezlerse kadınların o sendika içinde temsil edilmediklerini gösterir. Kadın emekçiler sendikalarda yalnızca bir sınıf olarak değil aynı zamanda cinsiyet olarak da çıkarlarını korumak isterler.
KESK 2012-2013 yıllarına ilişkin hükümete bir toplusözleşme taslağı sundu.Bu taslakta yer alan ama henüz hiçbir gelişme sağlanamayan, daha sonra Mart ve Kasım aylarında yapılacak Kamu İdari Kurumları Toplantısı’nda da görüşülecek kamu emekçisi kadınların toplu sözleşme taleplerini iki başlıkta ele alabiliriz.
Mali ve Sosyal Haklar Başlığı altında toplanan taleplerin bir kısmı şunlar:
- Lojman, konut yardımı, aile yardımı, yiyecek-evlenme-doğum yardımı
- Kreş (gece çalışması olan yerlerde 24 saat açık olmak üzere), bebek bakım üniteleri,
- Kadro ve branş dışı çalıştırmama (daha çok kadınlar işyerinde bir de görevi olmadığı halde temizlik, yemek, çay, dışarı alışverişi gibi işlere amirleri tarafından görevlendirilirler)
- Sosyal tesislerden yararlanma, doğum- ebevyn ve süt izni, atama, görevde yükselme ve yer değiştirme talepleri
“Ayrımcılığın Önlenmesi ve Kadın-Erkek Eşitliğinin Sağlanması” başlığı altında da kadınların yaşadığı her türlü ayrımcılık, şiddet, taciz, engellemeye karşı mücadeleyi içeren talepler yer alıyor. Bu bölümde, hükümetin, ayrımcılığı önlemek, kadın-erkek eşitliğini sağlamak için gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğu belirtiliyor.
Bu kapsamda, Pekin ve Pekin 5, CEDAW sözleşmelerinin gereğinin hükümet tarafından yerine getirilmesi gerektiği ifade edilen taslakta, “kadınlara yönelik geçici özel önlemlerin ayrımcılık sayılamayacağına” ilişkin Anayasa değişikliği yapılarak, “Eşitlik Çerçeve Yasası” oluşturulması gereği kaydedildi.
ILO'nun “122 Sayılı İstihdam Politikası Sözleşmesi” gereğince istihdamda kadın-erkek eşitliği sağlanmasının vurgulandığı  taslakta, “Hiçbir kamu kurum ve kuruluşunda işe girecekler için 'erkek' olma şartı aranmaz. İstihdamda eşitlik için, tarafların katılımıyla ulusal eylem ve programlar geliştirilir” hükmüne yer verildi.
Taslakta, “142 Sayılı İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesinde Mesleki Yönlendirme ve Mesleki Eğitim ILO sözleşmesi” uyarınca kadınlara yönelik mesleki yönlendirme ve mesleki eğitim politikalarının hızla uygulanarak, kadınların nitelikli iş gücü olarak istihdam içinde yer almalarının sağlanacağı öngörülüyor.
Erkeklerle kadın işçilere, aile sorumlulukları olan işçilere fırsat ve davranış eşitliği sağlanmasına ilişkin ILO'nun 156 Sayılı Sözleşmesi'nin onaylanacağı belirtilen taslakta, “Yönetici kademelerde kadın oranının düşüklüğü nedeniyle yükselme ve terfilerde yüzde 30 oranında pozitif destek sağlanır” denildi.

CİNSEL TACİZE KARŞI KORUYUCU TEDBİRLER
Taslakta, bir “cinsel taciz” tanımı yapılarak bu konudaki taleplere de yer verildi. Buna göre cinsel tacizin, “Kişilik haklarını tehdit eden ve zedeleyen, belli bir cinsiyete mensup olma sebebiyle cinsel nitelikte veya başka türlü davranışlar” şeklinde bir tanıma kavuşturulması planlanıyor.
Taslakta, cinsel tacizin hizmet içi eğitimlerin bir konusu haline getirilerek, koruyucu tedbirler alınacağı ve yasal yaptırımların uygulanmasında mağdurun şikayetinin yeterli sayılacağı kaydedildi.Taslağa sorunların çözümü için konulan maddeler şöyle:
-Yargı mensuplarına, güvenlik güçlerine, sağlık görevlilerine, öğretmenlere, sosyal hizmet uzmanlarına, psikologlara, hukukçulara, kadın ve çocuklara karşı şiddet konusunda zorunlu hizmet içi eğitim verilerek, seminerlerle desteklenir.
-Sığınma evlerinin uluslararası standartlara göre inşa edilip bakımının yapılarak, uygulamaya geçirilmesi için gerekli önlemler alınır.
-Şiddet kurbanı kadınlara yönelik her türlü yasal koruma, ücretsiz tıbbi psikolojik yardım sağlanır, yasal destek ve danışmanlık sağlayacak özel birimler kurulur.
-Bütün kadın kamu çalışanlarına yönelik mesai saatleri içerisinde ve düzenli 'kadın sağlığı' eğitimleri verilir.
-Emek ve kadın örgütlerinin katılımıyla kadınların toplumsal rolünün değişmesine yönelik bir program çıkarılır.

KAMU EMEKÇİSİ KADINLARIN DİĞER TALEPLERİ
-TBMM bünyesinde “Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet komisyonu” kurulur ve KESK bu komisyon içerisinde yer alır.
-Çok eşli evlilik, zorla evlendirme, berdel, töre ve namus cinayeti gibi kadına yönelik şiddet konusunda Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı bünyesinde bu suçları doğuran toplumsal koşulları araştırma, gerekli önlemleri ortaya koyma noktasında KESK'in de içinde bulunduğu bir araştırma-izleme komisyonu oluşturulur.
-Aile tanımı değiştirilerek, boşanmış ve çocukları ile yaşayan kadınların da aile kabul edilmesi ve aile yardımından yararlandırılması için yasal değişiklik gerçekleştirilir.
-8 Mart'ta kamu emekçisi kadınlar ücretsiz izinli sayılır.
-Sosyal dayanışma ve yardımlaşma amaçlı kamu fonları ve kaynaklarından, kız çocuklarının okula gidebilmesi için burs verilir.
-Doğumdan dolayı ücretsiz izne ayrılan kamu çalışanı kadınların izinde geçen süreleri, emekli kesenekleri devlet tarafından ödenmesi koşuluyla emeklilikten sayılır.

YEREL YÖNETİMLERİN TİS DENEYİMİ ÖNEMLİ
Kamu emekçisi sendikaları arasında yalnızca Tüm Bel Sen 1993 Gaziantep sözleşmesinden bu yana Toplu sözleşme hakkını kullanarak yüzlerce belediyede uyguluyor. 20 bini aşkın yerel yönetim emekçisinin faydalandığı bu toplusözleşmelerde yerel yönetim emekçisi kadınların kazanımlarını şöyle sıralamak mümkün;
§    Sosyal haklar
§    Kadına yönelik şiddetle mücadele, eşine şiddet uygulayan yerel yönetim emekçisinin maaşının kadın eşe verilmesi
§    Kadınların istihdamında pozitif ayrımcılık uygulamaları, işe almada öncelik,
§    8 Mart ve 25 Kasım günlerinde ücretli izin
§    Kreş, etüd, çocuk bakımevleri, yaz okulu, eğitim gören emekçilere ve çocuklarına eğitim yardımı
§    Yoksullarla dayanışma,
§    Belediyelerin sosyal tesislerinden ücretsiz yararlanma

ÖNCEKİ HABER

EDKP polis saldırısını kınadı

SONRAKİ HABER

Kadın kamu çalışanları sendikal süreçlerin ve toplu sözleşmenin neresinde?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...