'Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz bizimdir'
Kadıköy Altıyol’da buluşan ve ellerinde “Karar benim, beden benim”, “AKP, kadına, Kürde, bilime düşman” dövizlerini taşıyan kadın örgütleri; siyasi partilerden, sendikalardan, meslek odalarından ve kitle örgütlerinden kadınlar ile mahallelerden, fabrikalardan, üniversitelerden gelen binlerce kadın, “Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz bizimdir” sloganları ile İskele Meydanı’na aktı.
ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLARA NİYE BAKMADINIZ?
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, “tecavüz sonucu hamile kalan kadınların çocuklarına devlet bakar” açıklamalarına, “Uludere’de 17 çocuk katledildi. 2 Bin 309 çocuk tutuklu. N.Ç halen suçlıu. Devlet çocuklara iyi bakar!” sözleriyle tepki gösterdiler.
Kadınlar, İskele Meydanında bir açıklama yaptılar. Tertip komitesi adına yapılan açıklamada, AKP’nin yıllardır üstü kapalı biçimde savundukları kadın düşmanlığını artık açıkça yaptığı belirtildi. “Hesabını vermekten kaçındığı Uludere Katliamını diline dolayarak en pervasız biçimde kürtaj yasağını tartışmaya açması, AKP İktidarının çürümüş politikalarının kadınlar açısından nerelere uzanacağının da işaretidir” denildi.
KADINLAR KULUÇKA MAKİNASI DEĞİL
Kürtajın yasaklanmasının kadın ölümlerine yol açacağının dile getirildiği açıklamada, “her koşulda doğurun” demenin, kadınların yurttaşlık hakkından ve en temel insan haklarından yoksun bırakılmaları, “üreme kapasiteleri” kadar değer görmeleri anlamına geldiğinin altı çizildi. Açıklamada, “AKP kadınları eşit birer insan ve yurtttaş olarak görmekten vazgeçip resmen kuluçka makinesi ilan etmektir. AKP’nin yapması gereken doğum kontrol yöntemlerine ulaşımı kolaylaştırmaktır. Başbakan fetüs hücresiyle uğraşacağına devlet eliyle canı alınan Uludereli çocukların hesabını versin” denildi.
Mitinge sanatçılar da destek verdi. Mitingde konuşan sanatçı Pınar Aydınlar, “Sizler bizlerin kimliğini yok sayarak, N.Ç davasında kendi cinslerinizi aklayarak, çocukların hayatını karartarak, uludere katliamının üstünü örterek politika yaparken bizler kürtaj yasası kapitalizme hizmet etmektir diyoruz” diyerek hükümete seslendi. (İstanbul/EVRENSEL)
‘BAŞBAKANA HADDİNİ KADINLAR BİLDİRECEK’
Kadınlar miting alanında bir de kürsü kurdu. İlk sözü alan Canan Soylu, “Devlet önce üç çcuk sonra beş çocuk tartışmalarının ardından kadının varlığını annelik üzerinden, doğurganlık üzerinden uygulamaya çalışmıştır” diye konuştu. Üniversiteli kadınlar adına konuşan bir kadın öğrenci, “Biz yeni gelecekeleri göreceğiz, umarım sen de görürsün” diyerek Başbakana tepki gösterdi. Avukat Yıldız Ay, “Biz bedenimiz üzerinde karar sahibiyiz. Ne istersek onu yaparız. İster doğururuz. İster doğurmayız” dedi. Avukat Yıldız İmrek de, “AKP bu ülkede savaş ilan ediyor. Bizden savaşlara asker doğurmamızı istiyor. Ucuz iş gücü için ucuz işçiler doğurmamımızı istiyor” dedi. Kadınların öfkeli oldukalrını söyleyen İmrek, “Ey Başbakan duy kadınlar olarak sana haddini biz bildireceğiz” dedi. Melda Onur da, kadınların başbakanın ve kurmaylarına gereken cevabı vereceğini söyledi. Mitingde Pınar Aydınlar ve Bandista da şarkılarını, kürtaj hakkına sahip çıkan kadınlar için söyledi.
Halkların Demokratik Kongresi Antalya Kadın Meclisi, Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği, KESK’li kadınlar, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği kadınları ve pek çok siyasi kurum ve kitle örgütünün kadın üyeleri, Kapalıyol Halk Bankası önünde bir araya geldi. Kadınlar, “Kürtaj haktır, Uludere cinayet” sloganlarıyla Attalos Heykeli önüne yürüdü.
Üç yüze yakın kadının katıldığı yürüyüş sonrası basın açıklamasını okuyan KESK üyesi Ayşe Şimşek, kürtajın Uludere katliamıyla benzeştirilerek, “cinayet” olarak tanımlanmasının akıl dışı olduğunu söyleyerek, “Asıl cinayet kürtajın yasaklanmasıdır. Kadınların sokak ortasında katledilmesini seyreden, kendi dini referans ve yaşam tarzını topluma faşizanca dayatan zihniyetin kürtajı- sezaryanı cinayetleştiren yaklaşımını kınıyoruz” dedi.
Basın açıklaması sonrası kadınlar 2 saat süren oturma eylemi gerçekleştirdi.
Öte yandan kürtaj yasağı sadece evlerde de tartışılıyor. Antalya’nın Mazıdağ’da bulunan Yavuz Selim Mahallesi’nde yaşayan kadınlar yaşadıkları sorunları tartışmak için bir araya geldi. Kadınların gündeminde kürtaj tartışmaları vardı. Başbakan’ın açıklamalarını “Yakında yatak odamıza bile karışacaklar” diyerek eleştiren kadınlardan Lütfiye Çileli, “İsteyen doğurur isteyen doğurmaz. Çocuğa bakamayacaksam, besleyemeyeceksem mecbur aldıracağım” dedi. Türkan Girginer ise, Başbakan’ın kürtajı cinayet olarak nitelendirmesine karşılık “Uludere de 34 insanı öldürdü. Bu cinayet değil mi? Gündemi kapatmak için kadınların özel hayatına bile girdi” diye konuştu.
Yüzde 98 engelli bir çocuğu olan Nuray Çelik ise, “Kürtajı yasaklarken engelli doğan çocuklara göz yummak günah değil mi, cinayet değil mi? Sosyal devlet nerede?” diyerek tepki gösterdi. Çelik, “Sezaryeni, kürtajı yasaklayacaklarsa, engelli doğan çocuğun da bakımını üstlenmek zorundalar. Çocuğumun ilacını alamadığımız için günden güne ölüyor. Bu gibi vakaları yaşayan çok anne var” dedi. (Antalya/EVRENSEL)
İzmir Kadın Platformu da, “Kürtaj hakkımızı tartıştırmıyoruz, bedenimiz bizimdir” dedi. Dün eski Sümerbank önünde toplanan kadınlar sloganlarla AKP il başkanlığı binasına yürüdü. Platform adına konuşan Özgül Türkmen, Başbakan ve AKP kurmaylarının peşi sıra yaptıkları açıklamalarla hedef tahtasına kürtajı koyduğunu belirtti. “Kürtajı cinayet olarak gören zihniyet öncelikle her gün işlenen en az 5 kadın cinayetini engelleyici düzenlemeler yapmalıdır” dedi. Kadınların mücadele ile kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceklerini dile getiren Türkmen, “Doğurup doğurmayacağımıza, kaç çocuk doğuracağımıza biz karar veririz” dedi. Kürtaj hakkının ellerinden alınmasını değil ücretsiz kürtaj hakkı istediklerini belirten Türkmen’in açıklamasından sonra oturma eylemi yapıldı. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et