17 Aralık 2016 00:43

Suriyelilere kimlik için kaç Noaf bebeğin ölmesi gerekiyor?

Kimlikli Suriyeliler sağlık, eğitim gibi haklardan faydalanıyor. Ama bu süreç zor. Yaşamını yitiren Noaf bebek kimliği olmadığı için tedavi olamıyor.

Paylaş

Metehan UD
İzmir
 

Mültecilerin uzun süren bürokratik kimlik çıkarma işlemleri Noaf bebeğin yaşamını yitirmesine neden olsa da İzmir Göç İdaresinde değişen bir şey yok. 6 aylık Noaf bebeğin ailesi, bebeğin tedavisi için gittikleri hastaneden kimlikleri olmadığı için geri çevrilmişti. Ardından Noaf bebek Kasım ayında soğuk ve besin yetersizliğinden yaşamını yitirmişti. Göç İdaresi önünde bekleyen Suriyelilerle kimlik çıkarmada yaşadıkları zorlukları görüştük. 

Ülkelerindeki savaştan dolayı Türkiye’ye gelmek zorunda kalan Suriyeliler, göç idaresi müdürlüklerine başvurarak aldıkları yabancı tanıtım kartı ile Geçici Koruma Yönetmeliği’nde bahsedilen sağlık, çalışma izni, eğitim ve adli yardım haklarından faydalanabiliyor ancak bu kartı çıkarmak İzmir’de yaşayan Suriyeliler için hiç de kolay değil. 

Kartın çıkması, uzun bürokratik süreçler, personel yetersizliği ve sürecin tek merkezden yürütülmesi gibi sorunlardan dolayı en iyi ihtimalle 4-5 ayı buluyor. Kimi zaman bu süreç daha da uzuyor. Bu sırada da Konak Kemeraltı’da bulunan Göç İdaresinin önü  uzun kuyruklara ve bekleyişlere sahne oluyor. Suriyeliler havanın soğuk ya da yağmurlu olmasına bakmadan saatlerce sokakta bekleme zorunda kalıyor. 

BİR ÇOK KEZ GÜNDEME GETİRDİK

İlk kimlik başvurusunda Suriyelilere geçici bir tanıtım belgesi veriyorlar ancak bu belge sadece acil sağlık hizmetlerinden faydalanabilmelerini sağlıyor. Bu belge ile hastanede tedavi olamıyorlar. Kimliğin uzun sürede çıkması ise Suriyeler için geri dönülmez mağduriyetlere sebep oluyor. Sorun bir çok kez Evrensel aracılığıyla gündeme getirilirken, son olarak 22 Ekim tarihinde "Göç İdaresi, Suriyelilerin hayatını tehlikeye atıyor" başlıklı haberimizden sonra Noaf bebek de bu bürokratik süreçlerin kurbanı oldu.  

NOAF BEBEK BÖYLE ÖLMÜŞTÜ

İzmir’in Torbalı ilçesinde yaşayan ve ailesinin kimlik başvurusunda bulunup da sonuç alamadığı Noaf bebek hastalığından kaynaklı gittiği devlet hastanesinin kapısından geri çevrilmiş ve tedavi olamadığı için de yaşamını yitirmişti. Noaf bebeğin tedavisine engel olarak yaşamını yitirmesine sebep olan uzun bürokratik süreç devam ediyor. Sürecin hızlanması için adım atılmış değil. Öte yandan mültecilerden sorumlu Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin Türkiye temsilcileri de bu sürece karşı sessizliğini koruyor.

‘SIRA BİTTİ DENİLİP YOLLUYORLAR’

Göç İdaresi önünde bekleyen Suriyeliler Evrensel'e konuştu. 5 ay önce kimlik için başvurduğunu dile getiren bir Suriyeli “Çocuklarımızın kimliğini alamadık. Hastaneye gittiğimizde kimlik istiyorlar, tedavi etmiyorlar. Buraya geliyoruz, sıra veriyorlar, iki ay sonrasına. İki ay sonra geldiğimizde bu sefer de ‘sıra bitti’ deyip, yine iki ay daha ertelediler. 5 aydan beri iki çocuğumuzun kimliği için gidip geliyoruz. Bugün de alıp alamayacağımız belli değil. İşten izin alarak geldim, inşaatta çalışıyorum. İzin aldığım için para kesiyorlar. İnsanlar, Türkçe bilmediği için söyleneni anlamıyorlar, bu sefer de bağırmaya başlıyorlar. Zaten Türkçe bilse dediklerini anlayacaklar, bağırınca ne değişecek ki, bir anlamı da yok” dedi. 

‘AMELİYAT OLAMIYORUM’

7 önce kimlik için başvurduğunu belirten başka bir Suriyeli de şunları söyledi “Kimlik alıp ameliyat olacağım. Bende fıtık var. Kimliği alamadığım için ameliyat olamıyorum. Para ile olacaktım 3 bin TL para istediler. Bu parayı da vermem mümkün değil. Ancak ev kirasını çıkarabiliyorum. Ameliyat olamadığım için de doğru düzgün çalışamıyorum. Ayakkabıcılar sitesinde haftalık 250 TL’ye çalışıyorum. kira 600 TL. Kimliği buradan çıkaramazsam Konya’ya gideceğim, oradaki akrabalar daha çabuk çıkarmış. Orada ameliyat olup geleceğim. Neden çıkmadığına dair bir şey de demiyorlar, ay ay ileri atıyorlar. Eşim de aynı şekilde kart çıkaramıyor. Çıkmayınca da elimizden bir şey gelmiyor. Yine gidip geleceğiz” 

‘BİZE İYİ DAVRANMIYORLAR’

Başka bir Suriyeli de  “5’te kalkıyoruz, buraya geliyoruz. 5-6 saat dışarıda kalıyoruz. İçeriden bizi kovuyorlar, ‘Dışarı çıkın’ diyorlar. olacak bir şey değil. Bir soru sorduk, bizi dışarı çıkardılar. Bize iyi davranmıyorlar. Arkadaşım bir yıldır geliyor, çıkaramadı. İşten izin alıp geliyoruz. Parça başı çalıştığımız için para da kazanamıyoruz buraya geldiğimizde” dedi. 

‘HASTANEYE 200 TL VERDİK’

Yine konuştuğumuz bir Suriyeli de şunları söyledi “Çocuğuma 3-4 aydır kimlik çıkarmak için uğraşıyorum. Gözünde problem var. En son rahatsızlandı, hastaneye götürdük. Acilden sonra tedaviye devam etmek için para istediler. 200 TL para verdim. O an param olmasa çocuğum gözünü kaybedebilirdi” 

ÖNCEKİ HABER

Öğretmene öğrencilere cinsel istismardan 135 yıl hapis

SONRAKİ HABER

İHD'den kadın tutuklular için Bakırköy Cezaevi önünde eylem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...