18 Kasım 2016 00:40

‘Sen 1300 TL ile geçinebilir misin?’

İzmir’de asgari ücretle çalışan işçilerle görüştük. İşçiler ‘Ekonominin realitelerini unutmamak lazım’ diyen Ekonomi Bakanı Zeybekci’ye tepkili.

Paylaş

Metehan UD
İzmir

İzmir’de asgari ücretle çalışan işçiler, Türk-İş’in ‘asgari ücret 1600 lira olsun’ talebine ‘Ekonominin realitelerini unutmamak lazım’ diyen Ekonomi Bakanı Zeybekci’ye, ‘Sen 1300 TL ile geçinebilir misin bakanım?’ diye tepki gösterdiler.

Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türk-İş’in asgari ücret 1600 TL olsun talebine “Sendikalarımız tabii bunu talep edebilir. Bunda bir mahsur da yok, istemenin bir sonu yok ama ekonominin realitelerini de unutmamak lazım. Bir taraftan zeytini silkelerken dikkat etmek lazım, dalını budağını kırmamak lazım ki seneye zeytin verebilsin, alanı da korumak lazım” diye yanıt vermişti.

Zeybekci’nin asgari ücrete yaklaşımını farklı sektörlerden asgari ücret alan işçilerle konuştuk. Ev kiralarının, faturaların, gıda ve okul giderlerinin yüksekliğine dikkat çeken işçiler, eşlerinin çalışmaması durumunda geçinebilme imkanlarının olmayacağının altını çizdi.

‘BEKAR OLDUĞUM HALDE ZOR GEÇİNİYORUM’

Asgari ücret aldığı için greve çıkan Demiryol-İş üyesi İZBAN İşçisi Rıza Eker, “Ben bekarım ama içimizde asgari ücrete çalışan abilerimiz var, evi kira olanlar var, çocuğunu okutan insanlar var. Ben bekar olduğum halde geçinmekte zorluk yaşıyorum. Bütün giderleri koyduğumuz zaman işin içinden çıkılmaz hale geliniyor. Birçok arkadaşımız aldığı maaşın yetmemesinden kaynaklı ek işler yapıyor. Ufak bir gelir kaynağı olur diye. Biz sadece şartlarımızın biraz daha düzeltilmesini istiyoruz. Gerçekten insan gibi yaşamak için haklarımızın verilmesini istiyoruz. Biz zaten işverenimizden çok fazla ücret de istemiyoruz. Eşit işe eşit ücret sistemi uygulanırsa yaşam şartları biraz daha iyileşir” dedi.

‘1600 DEĞİL 2000 TL OLMASI LAZIM’

Bornova Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde çalışan, Genel İş İzmir 7 No’lu Şube Üyesi Hikmet Koç, bakanı kendisini işçilerin yerine koymaya davet ederek şunları söyledi: “Daha sonra tekrar düşünsün. En yüksek asgari ücreti biz veriyoruz demenin gerçeklikle bir alakası yok. Gelsin dar gelirli vatandaşlar nasıl geçiniyor. Ekmeğe muhtaç olduklarını görsün. Ondan sonra 1300 TL yüksek desin. Bizim şu anda 2 bin TL’den düşük asgari ücretimizin olmaması lazım. 2 tane çocuk okutuyorum ve ekmeğe muhtacım. Biz nasıl 1300 TL ile geçineceğiz? Bakana ben soruyorum; sen bu 1300 TL ile geçinebilir misin? 1300 TL ile insanlar geçinemez kardeşim. Bu kadar basit. Kim ne derse desin.”

‘ÇOK DİYEN GELSİN KENDİSİ ÇALIŞSIN’

Dokuz Eylül Hastanesinde çalışan Sağlık-İş İzmir Şube Üyesi Taşeron İşçi Serpil Altınkelep, aldıkları ücret için çok diyenlere, “Bu maaşı bir ay onlara verelim geçinebilecekler mi acaba?” diye cevap verdi. Bakan Zeybekci’nin asgari ücreti milli gelirle kıyaslayıp yüksek olduğunu söylemesini de eleştiren Altınkelep, “Biz de milli gelir eşit dağıtılmıyor ki. Ya da bizim çalışma şartlarımızla diğer ülkeler aynı mı? Alım gücü bir mi? Ben şu anda 800 TL kirada oturuyorum. Bunun faturası var. Taş yiyecek halimiz yok bir ay. 1600 çok değil. En az 2 bin lira olmalı. Bunlar bize 1600’ü bile çok görüyorlar. Biz aldığımızın çok daha fazlasını kazandırıyoruz işverenlerimize. Bizim çocuklarımız okumasın mı? Eşim de çalışıyor ama ikimizin maaşı yetmiyor. Benim aldığım maaş temel masraflara gidiyor. Kim çok diyorsa gelsin kendisi çalışsın” diye konuştu.

‘BAKAN SOKAĞA İNMİŞ Mİ ACABA?’

İlhami Gündüz (Bornova Belediyesi Taşeron İşçi): Sayın Bakan bu açıklamaları yaparken ya gerçekten ekonomiyi iyi okuyamamış ya da matematiksel konularda kendini hiç geliştirmemiş ya da hiç sokağa inmemiş. 4 kişilik bir ailenin nasıl geçinebileceğinin hesaplanabilmesi için ilk başta kişinin elini vicdanına koyması ve matematiği bilmesi lazım. O koltuğun hakkını gerçekten verebilmesi için tabana inmesi lazım. Sayın Bakana sesleniyorum 4 bin 200 TL yoksulluk sınırının olduğu ülkemizde kalkıp da 1300 TL’ye asgari ücretten işçi çalıştırma gereği duruyorsa ben burada sorgularım iyi niyet aramam. Gidip de gemicikler, kuyumcu dükkanları yapacaklarına, ilk başta işçilere neler yapabiliriz derdi taşımaları gerekiyor.

Ünal Uğur (DEÜ Hastanesi Taşeron İşçi): Bakanın bu açıklamasını anlayabilmek mümkün değil. Şaşkınla okudum açıklamayı. Biz çok değil sadece biraz daha iyi şartlarda yaşayabilmek istiyoruz. Bakan, bu ülkenin ekonomik durumunu, bu paranın alım gücünden haberdar değil mi? Kendisi geçinebilecek mi acaba bu paraya?

ÖNCEKİ HABER

İZBAN, etkili bir grev olarak sınıfın nefes almasını sağladı

SONRAKİ HABER

Wall Street’in arkasında bir işçi eylemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...