31 Ekim 2016 09:23

Cumhuriyet Gazetesi önünde nöbet çağrısı

Gazetecilik örgütleri, bu akşam saat 19.00 için Cumhuriyet gazetesi önünde nöbet çağrısı yaptı.

Paylaş

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti (ÇGD), DİSK Basın İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) bu akşam saat 19.00 için Cumhuriyet gazetesi önünde nöbet çağrısı yaptı.

İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu da Cumhuriyet gazetesi önündeki nöbet için saat 18:00'de Şişli'de toplanma çağrısı yaptı.

Gün içinde Cumhuriyet gazetesinin İstanbuL'daki binasına destek ziyaretine gelen gazeteci, sendikacı ve politikacılar, operasyona tepki gösterdiler.

Agos Genel Ayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan: Aşama aşama 12 Eylül rejimi taşları örülüyor. 12 Eylül cunta iradesiydi şimdi karşımızda oy desteği de olan baskıcı rejim var. Olup bitenler umutsuzluk yaratıyor. Gazetede konuştuğumuz insanlar vakfa dönük baskılar olacağından çekiniyorlar. Gazete ve vakıf yönetimini ele geçirmek için olabilir bu operasyon. Mala mülke el koyup hazineye devretmek de söz konusu. Hayatın Sesi TV ve imc TV'de gördük bunu. Karanlık bir dönemle karşı karşıyayız. 12 Eylül'den çok daha ağır bir dönem. AKP taraftarları da giderek saldırganlaşıyor, toplum sindiriliyor. Muhaliflerin sokağa çıkması da engelleniyor. Zor ve sıkıntılı dönemden çıkmak için daha fazla dayanışmaya ihtiyaç var. 

Galatasaray Üniversitesinden Doç. Dr. Ceren Sözeri: Basına yönelik baskının artmasını bekliyorduk, sürpriz olmadı. Ama ani baskın hali başka endişelere de sevk etti. Dün Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanlarının tutuklanması, bunun haberini yapacak yayınların kapatılması, bunun arkasında başka bir hesap olduğunu düşünüyorum. Gazeteciler için endişeleniyoruz. 676 sayılı kararname endişelerimizi arttıracak düzeyde düzenleme getiriyor. Bunlar yüzünden hepimiz adına endişeliyim. Bugün çıkmayacaksak sokağa yarın çok geç olacak.

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu: Bu karanlık gidişi durdaracak tek güç bizleriz. Kadınlar, gençler, işçiler, aydınlar karanlık gidişten çıkartacak. Kendisi giderken, benim dışımdaki her şeyi yakarım yıkarım zihniyetine karşı demokrasiyi, eşitliği, adaleti getirecek olan biziz. Özgür basınla, Cumhuriyet'le dayanışmak için buradayız. Gerçeklerin gizlenemeyeceğini söylemek için buradayız. Baskılar son bulana kadar Cumhuriyet nöbetinde olacağız.

CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat: Her sabah kalktığımızda yeni bir baskıyla karşılaştığımız süreçteyiz. Darbecilere karşı mücadelede iktidarın yanında olduğumuzu belirtmiştik. Ama bugün görülüyor ki darbeciler bir kenara bırakıldı. Sol, sosyalist gazetelere baskı, toplumsal muhalefeti susturmak için. CHP olarak bugüne kadar takındığımız tavrı bugünden itibaren takınmayacağımızı belirtmek istiyoruz. Parlamentoyu devre dışı bırakarak OHAL'le, KHK ile iki kişinin dudağı arasında bu ülkenin yönetilmesine izin vermeyeceğiz. Aydınların içeri almasına sessiz kalmayacağız. Bundan sonra sokakta olacak, toplumsal muhalefeti başlatacağız. Biz bütün darbeleri, darbecileri biliyoruz. Her darbede tutuklanan, işkence gören gelenekten geliyoruz. Her darbede solcuları tutuklatanlar bilsinler ki artık tutuklatacak bir tek kişimiz yoktur. Bunun mücadelesini vereceğiz. Her darbede Cumhuriyet gazetesini hedef gösterenleri, yazarlarını tutuklayanları biz biliyoruz. Biz artık bu sivil darbelere karşı CHP olarak susmayacak, sesimizi en gür şekilde toplumsal muhalefetle birlikte çıkaracağız. Darbeciler gibi düşünmeyen herkesi susturup içeri attılar. Sizin gibi düşünmeyeceğiz, özgürlükten, laiklikten yana mücadelemizi yürüteceğiz. Basını susturarak Türkiye'de başkanlık sistemini referanduma getirmek istiyorlar. Şartlar ne olursa olsun başkanlık sistemine hayır diyecek, sokakla bütünleşerek bu gerici anlayışa karşı mücadele edeceğiz. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kulp Davası’nda komutan kaybedilen 11 köylüyü hatırlamadı

SONRAKİ HABER

Cumhuriyet Yazarı Can Dündar'ın evinde arama yapıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...