10 Mayıs 2012 11:00

Okul sütü projesi tekelleri güçlendiriyor

Emine Uyar

Ege Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya, uygulama ile düşen süt fiyatlarının makul bir düzeye çekilebileceğini, gelir durumuna bakılmaksızın bütün öğrencilerin günlük protein ve kalsiyum ihtiyaçlarının önemli bir kısmının hiç olmazsa bu şekilde alabileceklerini belirtti. Hükümetin projeyi geliştirmeden önce bilim insanlarının görüşlerini dikkate almadığını sözlerine ekledi.

SÜTE TEKELCİ PİYASA HAKİM

Dağıtılacak sütün süt üreticileri kooperatiflerinden alınması gerektiğini belirten Özkaya, “Hükümet şirketlerden alıyor ve UHT olsun istiyor. UHT süt değersiz bir süt. Süt Endüstrisi, Et Balık, Yemsan gibi kurumların özelleştirilmesiyle başlayan süreçte süt alanında tekeller yani 4-5 şirket ki bunların bazıları da yabancı şirket, piyasaya hakim oldular. Bunlar istedikleri gibi süt fiyatları ile oynayabiliyorlar. Geçtiğimiz dönemlerde krizler yaratıldı. Süt 50 kuruşa kadar düştü. Böyle olunca üreticiler hayvanları kesime gönderdiler. Et ve süt bağlı ürün. Dolayısıyla ette benzer problemler ortaya çıktı” dedi.

Piyasadaki dalgalanmalar nedeniyle bir ara süt fiyatının 80 kuruşa kadar çıktığını ve bunun da yeterli olmadığını belirten Özkaya, “Büyük tekeller süt fiyatları 50 ‘den 80’e çıkınca 30 kuruş üreticiye daha fazla para veriyorlar ama tüketiciye de 2 lira ya da onun altında olan bir şeyi 2.5 liraya satıyorlar. 30 kuruş veriyorlarsa bu taraftan 60 kuruş alıyorlar. Bugün süt satış fiyatları pastörizelerde 2.5-3 lira. UHT’lerde 2 liraya kadar düşebiliyor. Bir kere böyle bir tekelci yapı var” dedi.

UHT DEĞİL PASTÖRİZE OLMALI

UHT sütte 160 derece kadar bir ısıtma işlemi uygulandığını belirten Özkaya, “Birçok beslenme uzmanı burada sütteki proteinlerin doğallığını kaybettiğini dolayısıyla insanların bunu sindiremediklerini, hatta alerji yaratabildiklerini ve B vitaminin yok olduğunu söylüyor. Çok sayıda çocuk rahatsızlandı, süt şekerini bazı insanlar hazmedemiyorlar. Çin’de çok yaygın, çoğu insan süt içemiyor. Bu tabii ki Türkiye’de de var, binde 5 oranında olduğu söyleniyor. Ama bana tuhaf gelen şey, 600 vaka Diyarbakır’da ortaya çıktı, öbür illere bakıyoruz, 8, 10, 15 kadar. Eğer böyle laktoz intalasyonu olsa niye hepsi aynı yerde çıksın. Paketlerin hava aldığı düşünülebilir ama elimde bu yönde bilgi yok” dedi.

“Pastörize sütü nasıl ulaştıracağız bazı yerlere” itirazının yapıldığını belirten Özkaya, içinde süt fabrikası olan şehirlerin çevresindeki okullara her gün buralardan pastörize süt verilebileceğini dile getirdi. “Niye illa UHT diye ısrar ediliyor. Çünkü siz ilkokula gideceksiniz, bir aylık sütü teslim edip bir daha uğramayacaksınız. Dağıtım masraflarından kaçınmak için bunu yapıyorlar” dedi. Şirketlerin sütü iyi bir fiyattan sattığını belirten Özkaya şunları söyledi; “200 mililitresi 50 kuruştan alınıyor yani litresi 2.5 liraya geliyor. Büyük firmalar, tekeller daha da güçleniyorlar. Aslında tekellerin gücünü üretici ve tüketici lehine kırmak lazım. Kooperatiflere verilmiş olsaydı bu görev daha farklı olurdu. Türkiye’de ilk başta hemen bu gerçekleştirilemeyebilir. Ama siz onlara destek olursunuz tarım politikanızla fabrikalar kurulur, pastörize üniteleri kurulur, 1-2 yıl içinde hem kooperatifler güçlenmiş olur, hem de büyük tekeller piyasadaki güçlerini bir parça yitirirler. Dolayısıyla onlar da marketlerde fiyat koyarken biraz daha zorlanacaklardır, yüksek fiyat koyamayacaklardır. Bugün öyle değil” . (İzmir/EVRENSEL)


HEM ÜRETİCİ HEM TÜKETİCİ SÖMÜRÜLÜYOR

Bugünkü sistemle hem üreticinin hem de tüketicinin sömürüldüğünü belirten Özkaya, Tarım Bakanlığının uygulamış olduğu prim politikalarının da üreticinin işine yaramadığını dile getirdi. Sütün kilogramı başına 4-6 kuruş dolayında prim verildiğini, piyasada fiyatlar 25 kuruş düşerken devletin ancak 2-3 kuruş gibi bir artış yaptığını belirten Özkaya, “ Bu hiçbir şey değil. Prime dayalı destekleme politikası tamamıyla büyük firmaları koruyucu rol oynuyor. Fiyatı etkilemiyor” dedi. Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütünün Türkiye ve diğer ülkelere, “Alım fiyatları üzerine etki eden politikalar uygulamayın” dediğini aktaran Özkaya şunları söyledi;“Direk alım yapmayın üreticilerden, prim verin” dedi. Prim piyasa fiyatını etkilemiyor hatta tekeller bakıyor devlet prim fiyatını arttırdı, “Bizim de çok arttırmamıza gerek yok hatta bir miktar azaltabiliriz” diyorlar.

Evrensel'i Takip Et