03 Temmuz 2016 04:20

Tatil yapmasını sizden öğrenecek değiliz!

Tatil sadece, bir yerlere gidip denize girmekle yapılmaz. Tatil dediğin şey, yenilenmek, huzurla dolmaktır...

Paylaş

Yeşer SARIYILDIZ

Yılın en güzel zamanlarından, yaz tatili aylarındayız. Şehirlerin sıcak yüzünden iyice çığrından çıktığı, hafta sonu otobanlarda şehirden kaçanlar yüzünden trafiğin olduğu, herkesin ofiste çalışırken ayaklarını soğuk su dolu leğene falan koymak istediği kısımları çıkarırsak, Temmuz’un tatil kısmı muhteşem. Zaten bir tur şirketinin de dediği gibi, bütün yıl bu 15 gün için çalışmıyor muyuz?
Bayram tatili için plan yapanlar, bayramdan sonraki haftayı da birleştirerek büyük düşünenler; hepinizi buraya alalım.

1.VALİZ OLAYINI ABARTMAYIN

Bu maddeye birkaç açıdan yaklaşalım. Öncelikle, saçma sapan kocaman valizler almayın. Valiziniz ne kadar büyük olursa, içini o kadar çok doldurursunuz. Yer kaldıkça mantık dışı seçimler yapma ihtimaliniz artar ve sonuç olarak, birbiriyle pek de kombin edilemeyecek saçma sapan açık saçık ayranlarla bir yolculuğa çıkarsınız. En kötüsüyse, ilk akşam dışarı çıkarken ne yaptığınızı fark ettiğiniz andır ve her şey için artık çok geçtir.
Aynı zamanda, büyük valizin masrafı da size çok olur. “Nasıl olsa valizde yer var, ne olacak canım” diyerek olduk olmadık bir sürü alışveriş yaparsınız.
Üstelik, büyük valiz bağlayıcıdır, zaten çok eşya her zaman bağlayıcıdır. Kocaman valizi toplayıp açmak zor geleceğinden, “Yakındaki koyda 2 gün takılalım, sonra döneriz” gibi bir rahatlığınız olmaz, otele saplanır kalırsınız.
Son olarak, topuklu ayakkabıyı çıkarır mısınız lütfen? Ayaklarınız da tatil yapmasın mı, ne günahları var? Mis gibi sandaletler neyinize yetmiyor canım?

2. AŞIRI PLANLI OLMAYIN

Günlük hayat inanılmaz şekilde hızlı ve sorumluluklarla dolu geçiyor. Sadece trafikle uğraşmak bile başlı başına bir dertken, birden fazla parametreniz olan herhangi bir günde, işlere çok bilinmeyenli denklemler çözer gibi yetişiyorsunuz.
Tamam, tüm tatili plansız geçirin demiyoruz tabii ki, bir ön araştırma yapın; ama kendinize spontan alanlar da bırakın. Güneşlenip denize girmek yerine odada uyuyakalarak güneşi kaçırdığınız bir gün için kendinizi kötü hissetmeyin ya da kültürel bir gezideyseniz, keşfettiğiniz şehrin merak ettiğiniz müzesine yetişemediniz diye kendinizi yıpratmayın. Uyuyun, dinlenin, gezin, amaçsızca yürüyün, kaybolun; çünkü normalde yapamadığınız şey, aslında tam olarak bu ve dışarıda size bekleyen eğlencenin aksine uyuyakalan vücudunuz, size bir şeyler anlatmaya çalışıyor.

3. TWITTER’DAN UZAK DURUN

Sosyal medyadan kopamıyorsanız, sizin mecranız Instagram olsun. Güzel fotoğraflara bakın, gözünüz gönlünüz açılsın. Twitter gerçekten ayrı bir dünya ve girdiğiniz anda, gündem sizi bir mıktanıs gibi ister istemez çekecek.
Kabul ediyoruz, gündem bu kadar değişken bir haldeyken, ülke de bu denli belirsizlikler içindeyken, bırakıp tatile gitmek bile insana bir tuhaf geliyor. Yine de şundan emin olabilirsiniz, büyük bir olay olursa, mutlaka haberiniz olacak, Whatsapp grupları susmayacaktır. Onun dışında, ülkede zaten 3 günde 2 yıllık olay yaşanıyor... Twitter’da dünyanın alev aldığını düşünüp gerileceksiniz, ama şehirde olsanız, kafayı kaldırdığınızda hayatın devam ettiğini görecektiniz. Gerginliğin lüzumu yok. Hedefimiz, kendi verimliliğinizi artırmak, kendinize ayıracağınız 10 günü zehir etmek değil. Unutmayın, siz buraya kafayı sıfırlamaya geldiniz ve bunu gerçekten hak ettiniz.

4. WHATSAPP GRUPLARINI SESSİZE ALIN

Sizin de mutlaka içinde olduğunuz, 5, 10, 20, belki de daha fazla kişili, muhabbet başlayınca sonu bağlanmayan, sarj düşmanı Whatsapp gruplarınız vardır.
Henüz sessize almadıysanız, bu hafta alın. Siz yine girip bakarsınız, muhabbete de girersiniz, ama kendi canınız istediği zaman. Gözünüzün sürekli telefonda olmasına ve biten sarjlar yüzünden hep priz kenarı masa aramaya ne gerek var?
Etrafta telefon ekranı dışında görmeye değer bir şeyler olduğuna eminiz.

5. HAYAL KURUN, PLAN YAPIN

Tatilde her şey insana çok “yapılabilir” geliyor. Dönünce İspanyolca kursuna yazılabilir, bateri çalmayı öğrenebilir, kendi şarabınızı evde hazırlayabilir, pilatese başlayabilir ve bunların hepsini bir arada yapabilirsiniz gibi hissediyorsunuz.
Kendinizi frenlemeyin, hissedin boşverin. Enerjiniz yerine geliyor, kişisel şarjınız doluyor, kullanım süreniz artıyor demektir.
Siz bu tatilde, en iyisi aklınıza mukayyet olun. O kadar çok şeyi kaybediyoruz ki, bugünlerde sığınabileceğimiz bir tek aklımız kaldı. Topluca delirmenin eşiğindeyken, bu strese bir mola verin ve tekrar hayal kurmayı, umut etmeyi, bir şeyleri yapma halini hatırlayın. Aklınızın, kalbinizin ve ruhunuzun biraz olsun “durmaya”, gözlerinizinse yıldızlara ve bulutlara bakmaya her zaman ihtiyacı var.
İyi tatiller!

ÖNCEKİ HABER

Kaş açıklarında 3.8 büyüklüğünde deprem

SONRAKİ HABER

Yönetmen Michael Cimino yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...