07 Haziran 2016 00:28

Şebnem Korur Fincancı: Mücadeleye devam

Bizi hakikate götüren, bu yolda sınırlı da olsa eşlik etme onuruna eriştiğim Evrensel’e ve geride göremediğimiz o inanılmaz emeğe teşekkür ediyorum.

Paylaş

Şebnem Korur FİNCANCI

Nice yaşlara Evrensel, nice yaşlara… En çok ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda, üzerimize üzerimize gelen devasa tehditlerin altında kalmamanın yolu; sesimizi duyurmak, tarihe not düşmek, hakikati her koşulda dile getirmekse eğer, bu saydıklarımın tamamını yılmadan yerine getiren en etkili araçlardan biri gazeteler. Böylesi ağır günlerden geçerken, bir elin parmakları kadar bile olmayan gazete sayısının ve her gün ölümle, yargılamalarla, hapislikle sınanan emekçilerinin hele de uzun soluklu mücadelesinin değerini bilmek gerekir.
Evrensel’de çok düzenli olamasa da 2003 yılından beri memleketin insan haklarına dair dalgalanmalarını, girdaba kapılıp boğulan insanlık hallerini, daha çok da çocukların, kadınların iktidarların kendilerini meşrulaştırma aracına dönüştürdükleri bedenlerini, adaletin sırlarının parça parça dökülmesi ile altından çıkan karanlık yüzünü paylaşmaya çalıştım. Evrensel hakikatin peşinde 21 yılı bitirip 22’ye girerken ben de 13 yılına kıyısından da olsa eşlik etmişim. Geriye dönüp şöyle bir bakınca, ’90’ların en zor zamanlarında insanlar kaybedilirken, köyler yakılıp yıkılırken, bir avukat dostumun çok yerinde deyimi ile faili meşhurlar hayatımızın derinliklerine sızıp bizleri sindirmeye çalışırken yılmadan, sinmeden yaşananları anlatmaya devam eden bir gazetenin yanı başında uzunca sayılabilecek bir süredir yürüyebilme onuruna nail olmuşum.
Pazar günleri bir toplantıda, eğitimde değilsem eğer, pazartesi günü okunacak sayfaları düzenleme, yetiştirme telaşındaki basın emekçilerini tahammüllerinin ötesinde zorladığımı bilmelisiniz. Tam 13 yıldır sanırım en son gelen yazı benimkisi olmuştur. Geçen hafta pazar günü Özgür Gündem ve sürekli haklarında yeni davalar açılan, binlerce yılı bulan hapis cezaları ile yargılanan, tutuklanan basın emekçileri ile dayanışmak için gazetenin mutfağına girince çok utandım. Sayfa sorumlularının sayfayı düzenlemek için nasıl zorlandıklarını görünce yazılarıma daha erken başlayıp, daha erken iletme sözü verdim kendi kendime. Oysa daha Evrensel’in doğum gününde bu sözü bozmuş oldum, bu yazıyı da son dakikaya kadar yazamama beceriksizliği ile eminim sayfa düzenini yapacak arkadaşların tırnaklarını kemirmesine sebep olmuşumdur. O nedenle bu yalnız bir yıl dönümü yazısı, gazetemizin varlığının hepimiz için nasıl önemli olduğunu anımsama zamanı değil, benim için de günah çıkartma aracı oldu, itiraf etmeliyim ki.
Bizi hakikate götüren, bu yolda sınırlı da olsa eşlik etme onuruna eriştiğim Evrensel’e ve geride çok da göremediğimiz o inanılmaz emeğe, bu emeğin gizli kahramanlarına sonsuz dayanışma duygularımla teşekkür ediyorum yeniden. Söz, pazar günleri daha erken göndereceğim yazılarımı. Anlayacağınız, benden kurtuluş yok!

ÖNCEKİ HABER

Nuray Sancar: Yazıyoooor yazılıyor

SONRAKİ HABER

Celal Başlangıç: Evrensel burada, Bülent Arınç nerede?!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...