24 Nisan 2016 00:44

Gitarının tınılarıyla hayal gücümüze sesleniyor

Bugüne dek birçok farklı müzisyen ve grupla çalışan Efe Demiral, ilk solo albümü 'Inside Out'u yayımladı. Bu vesileyle Demiral’la söyleştik.

Paylaş

Efe SÖNMEZ
İstanbul

Gitarist Efe Demiral, kariyerinin ilk solo albümü Inside Out’u geçen günlerde yayımladı. Müzik Hayvanı etiketiyle piyasaya sürülen albümdeki tüm parçalar, evde kaydedildi.

Çeşitli grup ve müzisyenlerle sahneye çıkan Demiral’ın Inside Out’u,müzisyenin, tarzını en iyi ifade ediş biçimi bir anlamda. Imaginary landscape, Inside out, Three days variation, Shallow, October, Three days ve Coda isimli 7 parçadan oluşan albüm, gitarın sade, sakin ve “temiz” dokunuşlarına hasret kalan dinleyici için birebir.

Inside Out, “deneysel”e de göz kırpan tarzı ve hayal gücüne hitap etme imkanı bulmasından mütevellit, alternatif müzik adına bir kazanç. Efe Demiral’la albümünü hazırlama sürecini, hikayesini ve motivasyonunu konuştuk.

Albümün tamamını evde hazırladınız, stüdyoyu tercih etmediniz... Nasıl bir deneyimdi?
Bunun konformist bir nedeni var. Evde kendi müziğimi kendim kaydediyor olmam ve bu durumun zaman kullanımımı rahatlatması hususu... Zaten bu albümün doğasında böyle bir şey görüyordum açıkçası; zamanı, kendi kendime yönetebildiğim bir süreç olmasıydı. Aceleye gelebilen biri değilim sanırım, en azından şimdilik.

Daha önce çeşitli gruplarla çalışmıştınız. Bireysel hikayeniz nasıl başladı?
Aslında sürekli kendimi müzik yazmaya itmişimdir. Bir eşlik ve bir melodi kadar basit bir şey de olabilir bu ama yine de bir form çağrıştırmasına özen gösteriyordum başlangıçta da. Yıllar içinde, tıpkı diğer müzisyen arkadaşlarım gibi farklı stillerde müziklerim oldu. Kendi müziğimin ilk konseri Dunia’da Sextet olarak gerçekleşti. Yine Inside Out’ta da olan bazı parçaların nefesli enstrümanlar için yazdığım düzenlemelerini çalmıştık. O zamandan sonra parçalarımın varyasyonlarını yapmaya başladım. Solo konsept bu süreçlerin sonucunda doğdu.

Albümü hazırlama sürecini anlatır mısınız?
Eray Düzgünsoy’un benim EP yapma isteğime yanıt vermesiyle başladı birçok şey... Albümdeki Three Days’i ona yollamıştım, bunu albüme dönüştürmek isteriz, dedi ve benden yeni materyaller bekledi. Aslında burada bir hazırlanma süreci yoktu, sadece materyalleri geliştirdim ve toplamla ilgili bir tutarlılık kaygım vardı. Bunu oluşturmaya başladığımda genel bir tını da oluşmaya başladı albümle ilgili.

Albümden beklentileriniz neler?
Beklentim yok diyebilirim. İnsanlarda bu müziğin dokunduğu bir yer oluyorsa bununla mutlu olabilirim. Olmadıysa da aslında mutsuz olmam, bu da bir şeydir.

Eserlerinizi hazırlarken neler sizi motive ediyor? Bu bağlamda, memleketteki savaş hali üretiminizi etkiliyor mu?
Hayır etkilemiyor. Bunlarla demotive olma halini aştım kendimce, biraz da yoruldum demotive olma halinden. Duyarlı bir şekilde en iyi bildiğimiz şeyi yapmaya devam edelim.

Müzikte doğallık sizin için ne kadar önemli?
Yani bu sorunun bende olan yansıması biraz detaylıca... Benim için çok önemli ama çok da kolay bir şey olmadığını söyleyebilirim. Kendim de kimi zaman kaybediyorum doğal diye tanımladığım hali. Müzikte yapmacıklık diye bir şey varsa eğer onun da gerektiği anlar oluyor bir şekilde. Müzisyenlerin doğal hissettikleri müziklerden çok aslında doğal hissetmedikleri, iş veya memuriyet için bulundukları müzikler var. Bir diğer yandan da ‘doğal’ benim için çok genel bir tanım. Doğaçlama müziğin içinde de bu tartışılan bir konu.

ÖNCEKİ HABER

Davutoğlu: Geri kabul, vize muafiyetiyle uygulanır

SONRAKİ HABER

İspanya'da haziranda yeni seçim mi var?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...