31 Ocak 2016 03:55

'Kick boks en eyisidur'

Paylaş

Fırat TURGUT

Bize hediye edilen kırmızı bisikletlerimiz bir panayırda çalınınca yana döne polisi aradık. Aradığımız polisi boks maçı izlerken bulduk ve bisikletimizi çalanları ringdeki boksör gibi yere sermeye yemin ettik...

Hayır hayır... Böyle başlamadık kick boksa... 2015’in yazında nereden kafamıza estiyse dövüş sporlarına merak saldık Çağdaş’la... Kafamızda çeşitli şartlar... Zinde tutsun, zayıflatsın, keyif alalım... Şartlar uzadıkça uzadı. Güreş olmasın dedik. Bize hareket ve hız lazım. Tekvando, karate, aikido, boks, kick boks... Alanları epey daralttık. Sonra kara kuşak sahibi bir ağabeyimiz, “Karate iyi hoş da sokakta pek işe yaramıyor” deyip boks ya da kick boks tavsiyesini verince, “Kick boks” dedi Çağdaş: “En eyisidur”.

Ertesi gün soluğu Avrupa Şampiyonu Şevket Biçer’in yanında aldık: “Bizim böyle bir niyetimiz var, bizi bilgilendir hocam.” Biz, onun ikram ettiği çayı yudumlarken başladı anlatmaya... İkna etmişti bizi... “Bir düşünelim” deyip oradan çıktığımızda tekrar geleceğimizi düşünmüş müdür sormadık ama birkaç ay sonra gittik yanına ve serüvenimiz başladı.

Gerisini hocamız Şevket Biçer’den ve arkadaşlarımızdan aktaralım... Öncelikle kick boks yapanların hepsi bir özgüven kazandıklarını söylüyor. Ergün, bir mağazada depo personeli olarak çalışıyor. 1,5 senedir kick boks yapıyor. Hem kendini korumak hem de stres atabilmek için başladığını söylüyor ve ekliyor: “Aynı zamanda kendime güvenim de geldi.”

BÖCEK SEVGİSİ AŞILAMIYOR AMA VAHŞİ DEĞİL

Kick boks, dışarıdan bakıldığında çoğu insan için vahşi bir spor (hatta ‘spor bile değil’ şeklinde yorumlanıyor) olarak görülebiliyor. Tamam, “Öyle demeyin, aslında çok naif... Kick boks çiçek böcek sevgisi aşılıyor” diyemeyiz tabi, sonuçta karşılıklı tekme ve yumruklar söz konusu. Ama iyi bir antrenör sayesinde insandaki algı da değişiyor. Bu konuda sözü hocamıza bırakalım. Şevket Biçer, “Aslında buraya daha çok sporun faydasını bilen insanlar geliyor. Doktorundan avukatına, memuruna kadar her meslek grubundan insanlar geliyor. İnsanlar bunu bir kavga aracından çok ihtiyaç olarak görüyor.”

KAVGA ARAYANI VAZGEÇİRİYOR

“Hocam peki sokakta işe yarar diye gelen var mı?”
“Bizim halkımız kavga etmeyi seviyor. Ama adam burada kendinden güçlü biriyle antreman yaptığı zaman, sokakta kavga etmemesi gerektiğini de biliyor” diyor. Şevket hocanın bu sözü bizzat sınandı ve onaylandı. Yanlış anlaşılmasın, kavga etmeye niyetimiz olmadı ve etmedik. Ama bir insanın vücudundan kick boksçu olduğu ya da dövüş sporlarıyla ilgilenip ilgilenmediği anlaşılmıyor ve çoğu zaman tatlı dil yılanı deliğinden çıkarıyor.

Şevket Biçer, “Bir de hoca kontrolünde yapılıyor. Zaten mutlaka bir antrenör gözetiminde çalışmak lazım” diyor. Kendisi de 30 senedir kick boks yapıyor. 25 senedir ringlerde dövüşüyor. Profesyonelde 59’u galibiyet olmak üzere 60 maçı bulunan Biçer Avrupa Şampiyonu. Amatörde ise boksta, kick boksta ve kung fuda Türkiye şampiyonluğu bulunuyor. 15 yıldır da antronörlük yapıyor. Buna da hocası vesile olmuş: “Hocam ‘Bir spor salonu açarsan iyi bir işletmeci değil, iyi bir hoca olursun’ dedi. Çalıştığım salonu hocam satmaya kalkınca ben almaya karar verdim. Öyle devam ediyorum.”

İDEAL OLAN HAFTADA ÜÇ GÜN

Peki kick boksa başladınız... İnsana kattığı nedir ve verim alabilmek için haftada kaç saat ayırmak gerekir. Hocamız yanıtlıyor: “Vücudun her tarafını çalıştıran bir spor. Kalça, bel, sırt da dahil olmak üzere her taraf çalışıyor. Bir de hızlı düşünmeyi sağlıyor. Rakibin hamlesini boşa çıkarmak için hızlı düşünmek gerekiyor. Kilo verme bakımından çok faydalı. Stres atıyorsunuz, o da çok faydalı. Bütün spor dallarında gün aşırı kuralı vardır. Bir gün spor, bir gün dinlenme şeklinde. Bilinçli bir şekilde antreman yapmak lazım. Haftada üç günlük kick boks bir insanın spor ihtiyacını karşılar.”

Şevket Biçer sözlerini şu çağrıyla noktalıyor: “Spor kültürü alan bir insan hayatın her alanında daha faydalı olur. Ufakken çocuklarımıza spor alışkanlığı kazandıralım. Herkesi spora ve kick boks yapmaya çağırıyorum.”

KADINLARIN TERCİH SEBEPLERİNDEN BİRİ ‘TACİZ’

Sanılanın aksine, kick boks kadınlar tarafından da tercih edilen bir dövüş sporu haline geldi. Pınar Kızılköy, 4 aydır yapıyor. “Spor yapmak istiyordum. Diğer sporlar daha durağandı, aktif bir spor istediğim için kick boksa başladım. Hem stres atabiliyorum hem de sosyal aktivite. Bir özgüven patlaması yaratıyor. Herkese tavsiye ediyorum” diyor.

Nurcan Mustafa da “3,5 sene önce başladım. Sağlık sorunlarımdan dolayı 1,5 sene ara vermek zorunda kaldım. Şimdi tekrar başladım” diyor.
“Nedir bu ısrar peki?”
“Sporu zaten seviyordum. Önceden voleybol oynuyordum. Derslerimin yoğunluğundan voleybola gidememeye başladım. Sonra daha farklı sporlar aramaya başladım. Tekvando yaptım önce. Sonra onu da bırakmak zorunda kaldım. Sonra kick boksa başladım. İlk 5 ay istemeye istemeye yaptım ama sonra tutukunu oldum.”

Kadınların kick boksu tercih etmelerinin bir sebebi de sözlü ve fiziksel taciz. Bunu kadınlar söylüyor. Nurcan Mustafa’dan dinliyoruz: “Kadınlar tacizlere maruz kalabiliyor. Biri sana kötü kötü baktığında ya da bir şey söylediğinde korkmuyorusun. Belki olay kavga boyutuna gelmiyor ama özgüvenli olmamı sağlıyor.”

ÖNCEKİ HABER

Kıbrıslı kadınlar sessizlik perdesini araladı: Savaşta kadınlar tecavüz ve sürgün yaşadı, bilin!

SONRAKİ HABER

Rusya’yı, Rusları tanımak için bir başvuru kaynağı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa