‘Hiçbir insan illegal değildir’

Hakan KARAKOCA
Ankara

Aylan Kurdi’nin fotoğrafı mültecilerin yaşadıklarını bir kez daha dünya gündemine getirdi. Hatta kısa bir süre Türkiye’de bile konuşuldu. Fotoğraf çarpıcıydı ve herkes istediği gibi bu fotoğraf üzerinden vicdanını rahatlatabilirdi. “Suriyeliler her yerde…” diye dert yanan bile sosyal medyada rahatlatmaya çalıştı kendini.
Avrupa’da tribünler özellikle Almanya’da mülteciler için pankartlar açıyor. Yunanistan’da geçtiğimiz haftalarda Iraklis taraftarları turistlere kapıyı gösterip, mültecileri tercih edeceklerini söylemişti. Bu olumlu tepkileri ve destekleri çoğaltabiliriz. Slovakya, Macaristan, Polonya gibi sağın yükseldiği yerlerde tam tersi bir tutum var, bunu da yok sayamayız elbette. Türkiye gibi “mazlumların yanında” olduğu söylenen bir ülkede ise gündem bile değil bu. Olumlu ya da olumsuz manada mülteciler hiçbir zaman bu ülke tribünlerinin ya da halkının sorunu olmadı. Savaş da mülteciler de “ötekinin derdi” olmalıydı, bir bakıma öyle de oluyordu kendiliğinden.   

KARA KIZIL VE EL KABİR’DEN MÜLTECİLERE DESTEK
Gençlerbirliği tribün gruplarından Kara Kızıl geçtiğimiz pazar günü bu konuda en ciddi dayanışmayı gösterdi diyebiliriz. “Hiçbir İnsan İllegal Değildir” sloganıyla yola çıkan Kara Kızıl, Ayrancı Antika Pazarı’nda açtığı stantta futbol ile ilgili ürünler satarak mülteciler için bir adım attı. Stantta satılan ürünlerden elde edilen gelirle bebek maması, çocuk bezi gibi temel ihtiyaçlar karşılanmaya çalışılacak. Aynı zamanda eşya ile de destek olanların getirdiği eşyalar mültecilere verilecek. Ankara’daki mülteciler için elbette küçük bir adım bu ama aynı zamanda yeşil sahalar içinde atılmış en güzel adım da bu hareket oldu.
Yine Kara Kızıl, akşam saatlerinde yapılan Barış Mitingi’nde de yerini aldı ve “Gençler maça gider, savaşa değil” pankartı açtı. O günün akşamında ise savaşta babasını kaybetmiş bir çocukla ülkenin başbakanı milli maçta arzı endam ediyordu. Gençlerin maça gidecekleri bir dünyada çocuklar da babalarıyla gitmeliler o maçlara. Ülke siyasetçilerinin görsel şovuna “meze yapılmadan”. Çocuğun olanlardan bihaber yüz ifadesi ve ülke başbakanı ile federasyon başkanının coşkusu da ayrı bir fotoğraftı. Gerçekliği Aylan’ın ki kadar gerçekti.
 Gençlerbirliği futbolcularından el Kabir ise imzalı formasını açık arttırmada satışa çıkararak gelirini mültecilere vereceğini açıkladı. Aylan Kurdi’nin ölümünden sonra üzüntüsünü “Bizler iyi yerlerde yaşayan şanslı insanlarız… Bu olanları oturup izlememeliyiz” diyerek aktaran el Kabir, her fırsatta mültecilerle ilgili çağrılarda bulunuyor.

STATLARDA BARIŞA YER YOK
Adana Demirspor da “En güzel şiirdir barış” pankartıyla tribünlerde yerini almak istemişti ama TFF’ye göre bu pankart sakıncalı bulundu ve stada alınmadı. Adana Demirspor taraftarları son olarak şehrin çeşitli yerlerine “Refugees Welcome” stickerları yapıştırdı. Aynı TFF, Batman Petrolspor’u da maç öncesinde barış güvercini uçurduğu için Disiplin Kuruluna sevk etmişti. Bu pencereden bakınca TFF’nin passolig kadar ciddiyetle yaklaştığı bir konu bu sanırım.
Öznemiz yine aynı… TFF, Konya’da oynanan milli maçtan sonra Konya şehrine teşekkürlerini bildiren bir yazı yayımladı. Statta sık sık “Ya Allah Bismillah Allahu Ekber” tezahüratlarının duyulması, Letonyalılar kadar hepimizi şaşırtmalıydı. Ama olmadı, dar bir çevre bir spor müsabakasında bu sloganların atılmasından rahatsız oldu ve konu teşekkürle kapandı. Aldığı teşekkürle cesaretlenen tribünlüler Hollandalı misafirlerini de aynı tezahüratlarla konuk ettiler. İstanbul seyircisinden daha iyi olmaları konuşuluyor ama tekbir konusunda gerçekten onlardan iyilerdi.
Statlar barış pankartına yasak, passolig almayan Kara Kızıl’a yasak ama savaş nidalarına, siyasi şovlara serbest duruma geldi. Bir yerde bir terslik var bu çok açık. “Şehitler ölmez , vatan bölünmez” diye inlesin statlar ama “insanlar ölmesin” diyen sessiz bir pankart bile olmasın diye tüm çaba. Çabalarını boşa çıkarmak hepimizin görevi.