16 Mart 2012 15:41

Beyazıt ve Halepçe katliamı lanetlendi

KÜRTLERİN KADERİ DEĞİŞMEDİ

Halepçe Katliamı’nın yıl dönümünde Diyarbakır’daki meslek odaları, baro, İHD, MAZLUMDER ve sendikalar ortak bir açıklama ile Halepçe Katliamı’nı lanetleyerek Kürtler üzerindeki katliamların günümüzde de halen devam ettiğine dikkat çektiler.

Diyarbakır’da Dağkapı Meydanı’ndaki sivil cuma namazının ardından yüzlerce kişi ile birlikte yapılan basın açıklamasını okuyan İHD Şube Sekreteri Raci Bilici Halepçe Katliamı’nın zamanın Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in gelişen Kürt muhalefetini bastırmak ve Kerkük’teki Kürt nüfusunu azaltmak amacıyla gerçekleştirildiğini belirterek “Yalnız Halepçe’ye kimyasal gaz atılmadı. Kürt köylerine zehirli gazlar atılarak köylerin boşaltılması sağlandı. Kırsal kesim nüfussuz hale getirildi. Başta ABD olmak üzere batılı devletler İran Irak savaşında Irak’tan yana tavır sergiledikleri için Kürtlere karşı geliştirilen bu vahşet karşısında sessiz kadılar. Kürt şehirlerine, köylerine dağlarına atılan bu kimyasal silahlar Avrupa devletlerinde üretilmekte ve Irak’a gönderilmekteydi” diyerek Saddam Hüseyin’in Enfal hareketiyle katlettiği 180 bin civarındaki Kürt’ün ölümündeki sorumluluğuna dikkat çekti.
Bilici Kürt halkına yönelik katliamların Halepçe ile sınırlı kalmadığına dikkat çekerek “Daha iki ay önce yanı başımızda Uludere Roboski’de korkunç bir katliam yaşandı. Yaşam savaşı veren yoksul Kürt köylüleri savaş uçakları tarafından parçalanarak katledildi. Halepçe katliamından 24 yıl sonra gerçekleşen Roboski katliamı maalesef Kürt halkının kaderinin değişmediğinin açık bir göstergesidir” dedi.  Bilici başka Roboskilerin, Halepçelerin yaşanmaması için, savaşların son bulması için, Türkiye’deki faili meçhul cinayetlerin aydınlatması için artık tüm kesimlerin bir şeyler yapması gerektiğini belirterek açıklamayı bitirdi.

KATLİAMLAR LANETLENDİ

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Adana Yürütmesi ve İnsan Hakları Derneği (İHD)Adana Şubesi ortak bir basın toplantısı düzenleyerek Halepçe ve Beyazıt katliamlarını lanetledi.
İHD Adana Şube Binasında yapılan açıklamada konuşan İHD Adana Şube Başkanı Osman Kara, 16 Mart 1988 günü Halepçe’de Kürtlere yönelik bir katliam yaşandığını dile getirdi. Kimyasal ve biyolojik silahlar kullanılarak çoğunluğu Kürt olan kadın, çocuk, yaşlı, genç 5 bini aşkın Halepçeli’nin katledildiğini ifade eden Kara, başta Ortadoğu olmak üzere savaş ve katliamların sürdüğünü dile getirdi.  16 Mart 1978’de ise İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde kontrgerilla ve sivil faşistler tarafından gerçekleştirilen bombalı ve silahlı saldırıda 7 öğrencinin hayatını kaybettiğini aktaran Kara, 16 Mart Beyazıt Katliamı’nın da Türkiye’de işlenen onca katliam gibi karanlıkta bırakıldığını vurguladı.

Günümüzde de halkların zulme ve baskıya karşı mücadele içinde olduğunun altını çizen Kara, Katliamlarla, kimyasal, biyolojik ya da konvansiyonel, hangi silahlar ve hangi yöntemler kullanılırsa kullanılsın eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesi durdurulamaz” diye konuştu.

HALEPÇE ROBOSKİ İLE DEVAM EDİYOR

BDP Ankara İl Örgütü “Halepçe Katliamı’nı kınıyoruz” diyerek, geçmişteki katliamların günümüzde de son olarak Roboski katliamı ile devam ettiğini dikkat çekerek, katliamların son bulması için dayanışma çağrısı yaptı.

Yüksel Caddesi’nde dün yapılan eylemde konuşan BDP Ankara İl Başkanı Ahmet Aday, geçmişte Kürt halkına yapılan saldırıların günümüzde de devam ettiğini ifade etti. Aday, “Roboski bunun en iyi örneğidir. Roboski’de 28 Aralık 2011’de 34 sivil Kürt, Türk savaş uçakları tarafından bombalanarak katledilmişlerdir. Ancak katliamın üzerinden üç ay geçmesine rağmen hâlâ failler ve sorumlular tespit edilememiştir. Katillerin nasıl korunduğu ise 3 gün önce Sivas Katliamı davasında görülmüştür” dedi. Aday, artık katliamların yaşanmaması için bütün halklara dayanışmaya çağrısı yaptı.

‘UNUTMAYACAK UNUTTURMAYACAĞIZ’

KESK Yürütme Kurulu ise, “Halepçe, Beyazıt, Gazi Katliamlarını unutmayacak, unutturmayacağız” başlıklı açıklaması ile “Bu katliamlar karşısında kör, sağır, dilsiz kalanlar bugün de tarihin karanlık sayfalarına yenilerini eklemeye, katliamcılara, tetikçilere kol kanat germeye, yaşananların hafızalardan silinmesi için ellerinden geleni yapmaya devam etmektedir” dedi.

Açıklamada, “Emek ve demokrasi güçlerinin bir parçası olarak mart katliamlarında hayatını kaybedenleri saygıyla anıyor ve zalimleri bir kez daha lanetliyoruz. Yeni katliamlara meydan vermemek için, barış, eşitlik, özgürlük, adaletin hakim olduğu bir dünya yaratma mücadelemizi yükselteceğiz” denildi. (HABER MERKEZİ)


Beyazıt Katliamı, 34. yıldönümünde bir kez daha lanetlendi. 1978 yılında gerçekleşen Beyazıt Katliamı, Beyazıt meydanında biraraya gelen yüzlerce öğrenci tarafından protesto edildi. Sabah saatlerinden itibaren meydanda bulunan polis, İstanbul Üniversitesini abluka altına aldı. Beyazıt katliamıyla birlikte, yine 16 martta gerçekleşen Halepçe Katliamı da protesto edildi. Beyazıt Meydanında biraraya gelen  Halkların Demokratik Kongresi İstanbul Gençlik Meclisi, basın açıklaması yaptı. Meclis adına açıklama yapan Ezgi Ergün, Devletin, 34 yıl önce İstanbul Üniversitesi’nde yükselen gençlik hareketini baskı altına almak ve gençliği sindirmek için harekete geçtiğine dikkat çekerek, “Planlı bir saldırı gerçekleştirildi. Ancak katliamla ilgili dava yıllar içinde adliyenin karanlık koridorlarında kaybedilerek, zamanaşımına uğratıldı” dedi.16 Martın aynı zamanda Halepçe Katliamının da yıl dönümü olduğunu vurgulayan Ergün, “Bu katliam, Kürt halkına yönelik ne ilk ne de son katliamdı” diyerek Roboski’yi hatırlattı.AKP Hükümetinin kendisine muhalif tüm kesimleri, uydurma iddianamelerle tutuklama furyasına giriştiğini aktaran Ergün, “Bilinmelidir ki tüm baskılar, katliamlar, inkar ve tutuklama politikası; içeride ve dışarıda savaş söylemi, hiçbir zaman biz gençlerin birleşik mücadelesini ve örgütlü gücünü zayıflatamayacaktır” dedi. Ergün, katliamların sorumluluları cezalandırılana kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini söyledi.

KATLİAMLAR AKP’LE DEVAM EDİYOR

TKP’li öğrenciler, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Kolektifi’de yaptığı açıklamayla, katliamların AKP eliyle sürdüğüne dikkat çekti. Açıklamadan sonra söz alan BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel’de, Beyazıt  Katliamının, devlet tarafından gerçekleştiğini belirtti.

İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önüne yapılan yürüyüşten sonra burada bir açıklama yapan dönemin tanığı Kamil Tekin Sürek de, “Biz o dönem saldırılara rağmen okula gitmekten vazgeçmedik. 16 Mart Katliamı ve  diğer katliamlar gibi işçi sınıfı mücadelesini, Kürt halkının mücadelesini, yükselen gençlik mücadelesini boğmak için yapılan bir harekettir.” dedi. Katliamları protesto eden Çağdaş Hukukçular Derneği üyeleri de, Eczacılık Fakültesinin önüne karanfil bıraktı. Gençlik Federasyonu ve Genç Sen üyeleri de yaptıkları açıklamayla, katliamı lanetledi. (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et