İstanbul 1. Bölge seçimleri tartışıyor 4

İlçe statüsüne 1992’de kavuşsa da belediyesi 1928’de kurulan 400 bin nüfuslu Maltepe, İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri. Özelleştirilen TELEKOM’un yanı sıra Karayolları TEKEL gibi kamu kuruluşlarının dışında ilçedeki ağırlıklı iş kolu tekstil. Bu nedenle esnaf, memur, işçi, emekli işçi nüfusu yoğun. Elbette ki özellikle genç işsiz nüfus da. E-5 üstündeki mahallelerde konuştuğumuz seçmenlerin hemen hepsi de işsizlik ve yoksulluktan şikayet ediyor.
Ancak ilçenin yine E-5 üstündeki bazı mahallelerinde uygulamaya konulan kentsel dönüşüm projeleri, işsizlik ve yoksulluğun önüne geçmiş durumda. Evlerini yıkmamak için sayısız eylem ve direnişler yapan; polis saldırısına maruz kalan Gülsuyu, Gülensu ve Başıbüyük’te yaşayan yoksul halk, AKP’nin kendilerinden oy alamayacağını söylüyor.
Seçime ilgisizlik ve sistemin değişeceğine olan inançsızlık Maltepeli seçmenler için de geçerli. Kararsızlar burada da yoğun olsa da barındırdığı orta sınıf nüfus nedeniyle Maltepe, (Kartal gibi) Anadolu yakasındaki CHP tercihinin, AKP’ye yaklaştığı ilçelerden. 2002 seçim sonuçlarına da yansıyan bu tablo, cumhuriyet mitinglerinin yansımaları nedeniyle CHP açısından çok bozulmayacak gibi görünüyor. Ancak binlerce yoksulu, yıllardır yaşadıkları mahallelerden gönderme planları, AKP’nin bu ilçedeki oylarını etkileyecek.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve sonrasında yaşananlar tepkiyle ve “neden şimdi” sorularıyla karşılanırken; eleştirilerini de sıralayan seçmenlerin çoğu (muhtıraların da etkisiyle) “yine de tek oy verilecek parti AKP” diyor.
İlk kez oy kullanacak gençler, ilçede seçime en ilgisiz kesimi oluşturdu. Partileri takip etmediklerini söyleyen ve “askere gitmeye korkuyoruz” diyen gençlerin ağırlıklı tercihi AKP ve MHP.
ANAP ve DYP’nin tıpkı GP gibi, çoğunlukla alay konusu olduğu Maltepe, Bin Umut Bağımsız Milletvekili Adayı Ufuk Uras’ın da en çok oy alacağı ilçelerden biri.
Dolaştığımız mahallelerde, çocukları askerde olan ya da yakın zamanda gidecek olan anneler, savaştan; işsiz, işçi ya da emekli eşi kadınlar yoksulluktan ve işsizlikten yakındı. Boşa atacağını söyleyenler olduysa da, birçoğu AKP’ye oy vereceğini söyledi. Maltepe notlarını, Zümrütevler’de kapı önünde oturan kadınlarla yaptığımız söyleşiden sonra, komşularını “açık olmamakla” suçlayan Perihan Akay’ın uyarıları ile bitirelim: “Sana bir şey diyeyim mi, bunlar ‘buna vereceğim’ der ama sandığın başına gidince oyunu değiştirir. Ben bunu denemişim. Sana da söyleyeyim de ona göre yaz!”
“Kafamız karışık”
İsmail Durdu (Esnaf): Geçen seçimde kararım bir ay kala belliydi. Bu kez karıştı. Çünkü, değişen bir şey olmaz memlekette. Bence AKP ile CHP’den başka parti giremez Meclis’e.
“Tablo devam edecek”
Mehmet Doğan: (Esnaf) Seçimin sonucu belli. Halk, eski liderler zaten silmiş, yeniler de gelecek göstermiyor. Aynı tablo devam edecek. Ben AKP’yi tercih edeceğim yine. O kadar çok sorun var ki ülkede. Ama, ne yapsan değişmiyor bazı şeyler. Çünkü bu ülkeyi Türkiye yönetmiyor, dış güçler yönetiyor.
“Çatışmalara dur desinler”
Sabahat Kaya (Terzi): Bence en büyük sorun işsizlik ama bu çatışmalara da bir dur desinler. Çocuklarımızı ne umutlarla gönderiyoruz askere. Çocuklar iş bulamıyor, para alamıyor, asgari ücret millete yetmiyor, ortam bozuk. AKP beni tatmin etmedi ama yine de ona vereceğim.
“Halk olarak mutsuzuz”
Perihan Akay (Ev kadını): Bu seçimde kararsız fazla. Çünkü halk olarak mutsuzuz. Erdoğan’a vermiştim ama, Erdoğan zenginlere çalıştı. Parti, aday benim için önemli değil. Lider önemli. Ekmeği millete yediren önemli.
“Kime vereyim, bilmiyorum”
Hediye Alban (Ev kadını): Hırsızlık arttı. Evimizde bile korkuyoruz. Ama millet belki mecbur kalıyor o iş yapıyor. Bir kişi alıyor 400 milyon, 300-350 milyon kira veriyor. Ne yiyecek, ne içecek? Bir emekli alıyor 500 milyon. Elektrik vere, su vere, telefon vere.. Oğlumu kaybettim, beyim emekliydi. Cenazenin haftası geçmedi çalışmaya gitti. Acısını yaşamadı. Kime oy vereyim, daha bilmiyorum.
“Fındığımıza para vermediler”
Gülnaz Öztürk (Tekstil işçisi): İlk defa işe girdim, mecbur oldum. İki ay oldu. Bu sefer AKP’ye oy vermeyeceğim. Çünkü para vermediler fındıklarımıza. Karadeniz’i batırdı. Karadenizli geldi el aleme çalışıyor. Fındık para etse, ne işimiz var buralarda. Evlenecekler de kaldı. Hiç plan yapamıyorsun ki. Tayyip’i getirdik başa ama ne değişti? Hiçbir şey. Oy kullanmamayı da düşünüyorum.
“Pazarlık yapmak istemiyorum”
Hakan Demir (Tekstil işçisi): 4 yıldır tekstilde çalışıyorum. Bir elbise alınca ‘en son ne kadar olur’ diyorum. Ben bir şey alırken bu lafı hep kullanıyorum. Vatandaşa bu lafı söyletmemeleri gerekiyor. Ancak o zaman ekonomi düzelir. Oyumu kime vereceğimi bilmiyorum.
“Asgari ücret artsın”
Kamil Karagöz (Tekstil işçisi): 6 yıldır tekstilde çalışıyorum. İlk kez oy kullanacağım ama hiç takip etmiyorum partileri, seçimleri. Asgari ücretin artmasını isterim. İş ortamı düzelsin, iş alanları çoğalsın isterim. Mevcutlar içinde de bunu göremiyorum. Söylediklerini yapmazlar ama vaatlere inanmak zorundayım. İleriye dönük planlarım var ama hiçbirini yapamıyorum, yapamayacağım da.
“Sigortam olsun”
Emrah Onur (Tekstil işçisi): 5 senedir tekstildeyim. İlk kez oy vereceğim. Seçimleri takip etmiyorum. Askerlik var önümde. Olaylar arttı, askere gitmeye korkuyor insan. Partilerin önlem almaları gerekiyor. İsterim ki sigortam olsun, bana da faydası olsun çalışmamın. İşçi haklarını koruyacak, sigortamızı yapacak parti varsa seve seve oy veririm. Vaatler etkiler, etkilemez dersem yalan. Benim kafamda SP ya da MHP var.
“Oyumuz Uras’a”
Akgül Bozdağ (Başıbüyük Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı): Sadece AKP değil, CHP de kentsel dönüşümü destekliyor. Kentsel dönüşüm AKP ve CHP oylarını etkileyecek. Bizim için bu seçimlerin farklılığı yok. Biz bağımsız adayı destekleyeceğiz.
“Uras’dan başkası ilgilendirmiyor”
Atilla Cengiz (Boyacı): Uras’a vereceğiz. Diğer partiler bizi ilgilendirmiyor. CHP, AKP’yi kendi elleriyle iktidar yapacak. Çünkü eğer cumhurbaşkanlığı seçilseydi AKP halka ne diyecekti? Şimdi meydanlara çıkıp, ‘mağdurum’ diyor halka.
“Yıkımlar durdurulsun”
Fuat Yıldız (İşçi): Benim gayem bu yıkımların durdurulması. Sade Başıbüyük’te değil. Her yerde. Bu kadar insan nereye gidecek, nasıl kira verecek? İş yok, güç yok. Hiçbir partiye güvenim yok.
“Bağımsız’a vereceğim”
Muharrem Cemşit: Bağımsıza vereceğim. Üç senedir işsizim. Sorunlarım çok. Bu AKP’den memnun değiliz. İşsizlik arttı. Kapkaç hepsi arttı.
“AKP canımızı yaktı”
Fevzi Kaya: AKP’ye oy vermiştim ama canımızı çok yaktı. Evimizi yıkacak daha ne yapsın? 25 yıldır oturuyorum. Karar vermedim ama, ben de kim onun canını yakacaksa oyumu ona vereceğim. Bizi mağdur eden siyasi partilere oy vermeyeceğim.
“Ulusal çizgiye çekilecekler”
Yaşar Özkan (Öğretmen): Meclis’te ulusal bir kompozisyon olacak. Ya da Meclis’e kim girerse girsin ulusal bir çizgiye çekilecekler. Bu nasıl bir ulusalcılık olur, tanımlayamam. Geçen sefer benim için belirleyici olan tezkere olmuştu. Bu seçimde, bağımsızların kazançlı çıkacağını düşünüyorum. Benim de eğilimim o yönde.
“CHP’ye vereceğim”
Aysun Berk (Ev kadını): Ailecek CHP’liyiz. Atatürkçüyüz. Amerika büyük bir şeytan olarak zehirliyor bütün toplumu. Eğitim en önemli problem. Eğitime ayrılan bütçe o kadar az ki. Öyle olduğu için de abuk sabuk partiler gelip başa geçiyor.

---

b>“Dini kullanıyorlar”

Suat Yıldız (İşsiz):
AKP’ye üye olmuştum. İstifa ettim. Dini kullanıyorlar, dinin yeri ayrı siyasetin yeri ayrı. Kürdü Türkü hepimiz kardeşiz. Ben oyumu CHP’ye vermeyi düşünüyorum.

---

Son iki seçim sonuçları

DSP’nin yüzde 32.07 ile birinci parti olduğu 1999 seçimlerinde, FP 17.05; ANAP 16.67; CHP 13.27; MHP 9.92; DYP 4.20 ve HADEP 2.88 oranında oy aldı. 2002 seçimlerinde ise bu kez AKP 33.22 ile birinci olurken; CHP 32.86 ile ikinci; GP 6.74 ile üçüncü; MHP 5.03 ile dördüncü; ANAP 4.28 ile beşinci ve DEHAP 4.18 ile altıncı oldu.
YARIN: Tuzla