HDK'dan adalet ve barış sesi
HDK İstanbul'un barış ve adalet sesi Taksim Tramvay Durağı’ndan yükseldi. Uludere katliamını kınayan HDK’lılar, sık sık “Kaza değil bu bir katliam”, “Katil devlet hesap verecek”, “Biji bıratiya gelan” sloganları attı.
Eyleme HDK İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gençay Gürsoy, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Yazar Necmiye Alpay, BDP İstanbul İl Eş Başkanı Asiye Kolçak ve Sanatçı Ferhat Tunç katıldı.
Ertuğrul Kürkçü, inkar, imha ve asimilasyon politikalarıyla birlikte yapılan tüm katliamlara karşı her cumartesi Taksim Meydanı’nda eylemde olacaklarını belirtti. 35 kişinin yaşamına mal olan katliamın sorumlularından hesap soracaklarını vurgulayan Kürkçü, “Gözaltılar, katliamlar tutuklamalar bize boyun eğdiremeyecek, mücadelemizden geri adım attırmayacak”dedi.
MÜCADELE SÜRECEK
Eylemde konuşan Sebahat Tuncel de AKP hükümetinin muhalif tüm sesleri bastırmaya çalıştığı bir dönemde “Senin faşizmini senin zulmünü tanımıyoruz” demek için bir araya geldiklerini söyledi. “Sokaklar bizimdir ve sokaklar kiminse iktidar onundur” diye konuşan Tuncel, HDK olarak AKP faşizminin bir sonucu olan bu katliamı kınadıklarını söyledi.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen de, bunun bir kaza değil açık ve somut bir katliam olduğunu söyledi. Katliamın bir insanlık suçu olduğunu ifade eden Özgen, “Tekçi otoriter faşizan tutuma karşı birleşik mücadele artmalıdır” dedi.
Levent Tüzel ise, hükümetin ırkçı politikalarına karşı, “Barış ve demokrasi için” ortak yaşam mücadelesini alanlarda sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.Tüzel, “Artık devletin terörüne, halkları yok etme politikasına karşı darbelerden ve çetelerden hesap sorulması için, HDK çatısı altında bir aradayız”şeklinde konuştu.
Necmiye Alpay, Bölge halkının, yaşanan katliamdan dolayı hükümetin özür dilemesini ve sorumlularının yargılanmasını talep ettiğini söyledi. Alpay, basının Uludere katliamını haber verme biçimi de eleştirdi.
Gözaltında kaybedilen Halil Alpsoy’un torunu Eylem Alpsoy, “Vijdanın sızlamıyor mu Başbakan? Artık kan dökülmesin. Sustur bu kanı” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
HDK’nın çağrısı ile Sakarya Meydanı’nda toplanan Ankaralı emek ve demokrasi güçleri, seslerini yükseltti. Barış ve adalet isteyen binler “Biji Bıratıya Gelan”, “ Yalnız Kalma HDK’de birleş”, “Özgür basın susturulamaz” sloganları attı.
Eylemde HDK adına konuşan Hüseyin Gevher, barış, adalet ve özgürlük zengini bir ülke ve dünyada yaşamak istediklerini belirterek, 2011 yılının kan ve gözyaşıyla kapandığını ifade etti. “Barış ve Adalet için her yerde ses çıkarıyoruz” diyen Gevher, İstanbul’dan, Hakkari’ye, Edirne’den, Hatay’a mart ayına kadar her cumartesi, meydanlarda olacaklarını hatırlattı. “Sınır boylarında, dağ başlarında, ovada, şehirde kimse ölmesin” diyen Gevher, “Terörle Mücadele” adı altında yapılanların, kanı, gözyaşını, gözaltı ve tutuklamaları arttırmaktan, toplumsal muhalefetin sesini, soluğunu kesmekten başka bir şey getirmediğine dikkat çekti.
35 kişinin öldürüldüğü Uludere Roboski Katliamı’na da değinen Gevher, biri 13 yaşında diğeri yirmi yaşında iki kardeşini kaybeden Bülent Encü’nün “Bu bir katliam, ama ne olursa olsun, tek arzum barış olsun” sözlerini dile getirdi. Gevher, “Olay terörle mücadeleye sekte vurmasın” söylemlerine tepki gösterdi. Mart ayına kadar her cumartesi günü eylemde olacaklarını hatırlatan Gevher, kamuoyunu, her cumartesi saat 13.00’de ülke genelinde yapılan eylemlere katılmaya davet etti.
İZMİR
HDK İzmir İl Yürütmesi Konak Hükümet Konağı önünde basın açıklaması yaptı. TİHV İzmir Temsilcisi Coşkun Üsterci kampanya için hazırlanan ortak bildiriyi okudu. Üsterci, barış, adalet ve özgürlük zengini bir ülke ve dünyada yaşamak istediklerini belirterek, 2011 yılının kan ve gözyaşıyla kapandığını bunun için gelecek yeni yılda barışa ve adalete ulaşmak için bu kampanyanın önemli olduğunu söyledi. Üsterci, Roboski’da yaşanan katliamın bir benzerinin daha yaşanmaması için barış ve adalet için bu kampanyaya herkesin ses vermesi gerektiğini belirtti. Üsterci, Terörle Mücadele Kanunu, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması için ve tüm düşünce tutuklularının serbest bırakılması için seslerinin daha da güçlü çıkacağını söyledi. HDK üyeleri açıklamanın ardından Konak’ta “Sen de ses çıkar” kampanyası için hazırlanan bildirileri dağıttı.
Adana’da da HDK bileşenleri 5 Ocak Meydanı’nda bir araya geldi. Bileşenler adına açıklama yapan Güven Boğa, ‘Sen de bir ses çıkar’ kampanyasının haksızlığa uğrayan tüm kesimlerin platformu olacağını ifade etti. Yeni yıla ‘Adalet için bir ses’ çıkararak, hükümetin ve devletin yaratmak istediği korku imparatorluğuna “dur” diyerek başlayacaklarına dikkat çeken Boğa, TMK’nin geri çekilmesini isteyeceklerini kaydetti. Hükümetin ayrımcı ve şantajcı zihniyetine teslim olmadıklarına vurgu yapan Boğa, yaşanılan hukuksuzluğa da sessiz kalmayacaklarını dile getirdi. Alanda olacaklarını söyleyen Boğa, sorunlar etrafında toplumun en geniş kesimlerini adalet için “her cumartesi ses çıkarmaya” çağırdıklarını ifade eden Boğa, hukuksuzluğun karşısında yılmayacaklarını dile getirdi.
Eskişehir’de de eylemin adresi Hamamyolu’nda bulunan Saatkulesi oldu. HDK Eskişehir Meclisi katılımcıları burada bir basın açıklaması yaptı. “Katiller halklara hesap verecek”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Barış, adalet, kardeşlik”, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz”, “Operasyon değil demokratik çözüm” sloganlarının atıldığı eylemde, ‘suç unsuru’ olarak gösterilen kalem, kitap, çakmak ve puşi de yerlerini aldı. HDK Eskişehir Meclisi adına açıklama yapan HDK Eskişehir Meclis’nden Ozan Devrim Yay, barış, adalet ve özgürlük zengini bir ülkede yaşamak istediklerini bu nedenle de birleştiklerini kaydetti. 2011 yılının kan ve gözyaşı ile kapandığını belirten Yay, yeni yılda ise barışa ve adalete ulaşmak istediklerini söyledi. “Sınır boylarında, dağ başlarında, ovada, şehirde kimse ölmesin, kan ve gözyaşına boğulmuş bu atmosfere teslim olmayalım” diyen Yay, Terörle mücadele adı altında yapılanların kanı, gözyaşını, gözaltı ve tutuklamaları arttırmaktan, toplumsal muhalefetin sesini soluğunu kesmekten başka bir şey getirmediğine dikkat çekti. TMK, TCK, Özel Yetkili Mahkemeler’ in barışı ve adaleti torpillemeye devam ettiğini ifade eden Yay, “Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılsın; siyasetçi, hukukçu, akademisyen, öğrenci, insan hakları savunucusu, gazeteci, yazar tüm tutuklular serbest bırakılsın” dedi. Kitle basın açıklamasının ardından bir süre oturma eylemi yaptı.
ANTEP
Gaziantep Emek ve Demokrasi güçleri ‘Barış ve Adalet’ yürüyüşü gerçekleştirdi. Yeşilsu Parkında bir araya gelen yüzlerce yurttaş AKP Şahinbey İlçe binası önüne yürüdü. Roboskî katliamının hesabının verilmesini isteyen emek ve demokrasi güçleri, barış ve kardeşlik mesajları verdi. Yürüyüş sırasında katliamın fotoğrafların yer aldığı pankart arkasında yürüyen yüzlerce yurttaş, sık sık ‘Katil AKP, Halka Hesap verecek’, ‘Yaşasın Hakların Kardeşliği’, ‘Operasyon Değil, Demokratik Çözüm’ sloganları attı.
AKP önüne yürüyen emek ve demokrasi güçleri polis barikatıyla karşılaşarak, AKP önüne yaklaştırılmadı. Polisle Emek ve Demokrasi güçleri arasında çıkan tartışmada polis yürüyüşün kanunsuz olduğunu belirterek Emek ve Demokrasi güçlerini AKP önüne yaklaştırmadı. Demokratik haklarını kullanmak için izin almamıza gerek yok diyen emek ve demokrasi güçlerine polis sert tepki vererek, ‘Ben nerede istersem orada basın açıklaması yaparsınız’ dedi. Polis kitleye ya AKP’nin karşısındaki park içinde basın açıklamasını yapın ya da gitmeleri söyledi.
Kısa süreli çıkan gerginliğin ardında on dakikalık oturma eylemi yapan kitle yaşanan gerginliği sık sık sloganlar protesto ederek polis kurduğu barikatı geriye çektirdi.
Yaşanan gerginlikten sonra Emek ve Demokrasi güçleri adına basın açıklamasını okuyan Sevgül Özdemir, “AKP Hükümetinin halkımızın demokrasi ve özgürlük mücadelesini bastırmak için sürdürdüğü askeri ve siyasi operasyonlara, sivil halkın ve çocukların katledildiği bombardımanlar eklenmiştir” dedi. "AKP’nin Kürt açılımı, AKP’nin 'terörle mücadele politikası' şimdi de 35 Kürt köylüsünü katletti" diyen Özdemir, "Bu katliamın sorumlusu, bütün barış ve diyalog çağrılarına, defalarca ilan edilen tek taraflı ateşkes ilanlarına, bu savaşı ve ölümleri durdurma çağrılarına rağmen; Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek yerine, askeri ve siyasi operasyonlarda, baskı ve savaş politikasında ısrar eden AKP Hükümetidir” diye konuştu. Özdemir, “’Savaşa ve operasyonlara devam’ diyenlere inat; ‘misliyle intikam’ çağrısı yapanlara inat barış ve adalet için, misliyle “artık yeter!”, misliyle “barış!” diye haykırıyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et