24 Mart 2009 00:00

Rusya, Ukrayna ve NATO/AB üçgeni

Rusya ve Batılı ülkeler arasında Sovyetler’den beri süre gelen soğuk ilişkiler halen kendisini hissettiriyor.

Paylaş

Rusya ve Batılı ülkeler arasında Sovyetler’den beri süre gelen soğuk ilişkiler halen kendisini hissettiriyor. En son NATO’nun Gürcistan’da Rusya’ya karşı açtığı savaştan beri Amerika ve Rusya arasındaki gerilim tırmanmıştı. Amerika’nın NATO üzerinden Kafkaslar ve Karadeniz’de gücünü arttırması Rusya tarafından hoş karşılanmazken bu durum ABD’nin saldırgan tavrında bir değişikliğe neden olmuyor.
ABD-AB ortaklığında Rusya’nın yakın dostları Belarus ve Ukrayna’ya, NATO ve AB üyeliği dayatılıyor. Bununla hem Rusya zayıf düşürülmek hem de Doğu Avrupa piyasasının Batılı şirketlerin kontrolüne geçirilmesi hedefleniyor. Belarus, Sovyetler’in dağılmasından bu yana her türlü neoliberal saldırıya karşı tek başına direnmeye çalışsa da, yakın ekonomik ve politik ilişki içinde bulunduğu ülkelerden Ukrayna’da liberalizm rüzgarları çoktan esmeye başladı bile.
Aşırı milliyetçiliği ve faşizan tavırlarıyla dikkat çeken Yuşenko-Timoşenko hükümeti, bir yandan Rusya karşıtı bir ekonomi-politikayı benimserken öbür yandan Ukrayna’nın NATO ve AB üyeliği için kolları sıvamış durumda. Ukrayna’da diz boyu olan yolsuzluk ve hortumculuk, bir takım derin devlet kanallarında örtbas edilirken, Yuşenko-Timoşenko hükümeti yolsuzlukların NATO ve AB üyeliğiyle çözümleneceği iddiasındalar.
Rusya’nın geçmişten beri kendi içişlerine müdahale ettiğini AB ve NATO’ya şikayet eden Yuşenko-Timoşenko hükümetinin, birçok Batılı vakıf, örgüt ve sivil toplum kuruluşu tarafından eğitimsel, finansal ve politik konularda yüklü destek aldığı biliniyor. Ukrayna’yı Rusya’dan adeta satın almak isteyen Almanya, başta Yuşenko, Timoşenko ve adamları olmak üzere ülkenin dünya piyasasına açılmasından medet uman birçok kişiye politik eğitim semineri veriyor ve finansal destek sağlıyor.
AB’nin demokrasi kandırmacası ve NATO’yla olan flörtü konusuna Rusya oldukça temkinli yaklaşıyor. Tüm dünyaya Rusya’nın Gürcistan’daki çatışmayı başlattığı iftirasını duyuran satılık Batı medyası, hafta sonu yapılan Brüksel Forumu’nda NATO’nun savaş suçlarını da aklamaya çalışıyor. Forum’da konuşma yapan Amerikan Temsilcisi Richard Holbrooke Kosova’da sivillerin bombalanmasının “gerekli” olduğunu iddia ederek, NATO’nun Yugoslavya’da işlediği insanlık suçunu ve BM hukukunun ihlalini aklamak istedi.
Forum’da barış ve uzlaşma mesajları veren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Gürcistan meselesi konusunda Rusya’nın tavrını koruyacağını ve Batılı hükümetlerin konuya “adil” yaklaşması gerektiğini belirtti.
NATO’nun Amerika ve AB’ye yönelik ekonomik ve siyasi işlevi, Gürcistan’da yaratılan suni krizle bir kez daha ortaya çıkmış durumda. Ancak bu çatışmanın olası NATO üyeliğiyle Ukrayna’ya da sıçramasından korkuluyor. Gürcistan’da ve Azerbaycan’da yaklaşık on seneden beri milyon dolarlık askeri yardım ve destekte bulunan Amerika ve NATO, Ukrayna için de ayrı bir program hazırlamış durumda.
21 Mart’ta Karadeniz sularına giren Amerikan savaş gemileri Bulgaristan/Varna limanından önce Ukrayna’da Sivastopol’a ve ardından Gürcistan’ın Batumi kentine uğrayacaklar. Önceden Rusya ve Ukrayna arasında yapılan antlaşmaya göre Rusya donanması 2017 yılına kadar Kırım sahillerinde savaş gemilerini ve diğer askeri araçlarını bulundurabilecek. 2017’ye kadar öngörülen Ukrayna’nın NATO üyeliğiyle birlikte Rus donanmasının Ukrayna’dan çekilmesiyle birlikte bölgede askeri bir kriz yaşanacağından hiç kimsenin şüphesi yok.
KAAN KANGAL
ÖNCEKİ HABER

Sudan sebepler

SONRAKİ HABER

50/d neyi asiste eder?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...