01 Ocak 2010 00:00

İstanbullular dikkat! Artık itfaiyecileriniz yok!

Polisin, yaptıkları eylemlere müdahalesi ile gündeme geldi itfaiye çalışanları. Çalıştıkları şirketin ihaleyi kaybetmesinin ardından yeni yılın ilk işsizleri onlar oldular.

Paylaş

Polisin, yaptıkları eylemlere müdahalesi ile gündeme geldi itfaiye çalışanları. Çalıştıkları şirketin ihaleyi kaybetmesinin ardından yeni yılın ilk işsizleri onlar oldular. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştirak şirketi olan BİMTAŞ’a 3-5 yıl önce tanıdıkları aracılığıyla giren bine yakın itfaiye çalışanı işten atıldı.
Hepsinin bir referansı vardı, hem de iktidar partisi olan AKP’den. Hemen hemen hepsi de oylarını AKP’ye vererek minnet borçlarını ödemişlerdi. Her şey yolunda gidiyordu, ta ki çalışma koşullarının kötü olması nedeniyle 1.5 yıl önce Belediye-İş Sendikası’na üye olmalarına kadar... Kendilerinden gördükleri kişilerin sendikadan istifa etmeleri yönünde tehditleri, baskıları başlayıncaya kadar... Anayasa’nın kendilerine tanıdığı sendika hakkından vazgeçmediler ve toplusözleşme yetkisini aldılar. Ancak şirket yöneticileri ve Belediye Başkanı Kadir Topbaş, onların bu hakkını tanımadı. Çalışma Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde uygulanan toplusözleşmenin itfaiye çalışanları için de geçerli olduğunu söylemesine rağmen, bu karara uyulmadı. Toplusözleşmeden faydalandırılmadılar. Baskılar da işten atma tehdidine dönüşmeye başladı.
İTFAİYEDE AMAÇ FARKLI
Şu anda İstanbul İtfaiyesi’ndeki çalışan sayısı yetersiz. Buna bin kişinin daha eklenecek olması, açığı daha da büyütüyor. Peki neden böylesine önemli bir işte personel eksikliği var?
Bu sorunun yanıtı, BİMTAŞ AŞ bünyesindeki sendikalı itfaiyeci işçilerinin taşeron Lapis-Makro şirketine geçirilmek istenmesinin de nedeni. Dünya standartlarına göre 12 milyon nüfusu olan bir ilde 12 bin itfaiyeci olması gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi bu standartın altında bir plan yaptı. İki yıl içinde 10 bin itfaiyeci, 100 istasyona ulaşmayı hedefliyor. Bu amaç için de iki yıl içinde itfaiyeye 7 bin civarında yeni eleman alınacak. Bu elemanlar taşeron şirket bünyesinde istihdam edilecek. Eğer burada bir taşeronlaştırmaya gidilmezse, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde itfaiyede çalışan 10 bin civarında itfaiyeci olacak. belediye yönetimi için ise için en tehlikeli olan da işçilerin sendikalı çalışacak olmaları. AKP’li belediye yönetimi itfaiye gibi önemli bir kurumda bu kadar sendikalı işçi ile çalışmak istemiyor. Bunun için BİMTAŞ ihaleyi kazanamıyor ve ihaleden iki gün sonra çalışanlarına ihaleyi kaybettiğini açıklıyor. BİMTAŞ ihaleyi kaybedeceğini önceden biliyor aslında.
İtfaiye çalışanlarının sendikalı olmalarının neden istenmediğini, BİMTAŞ çalışanı Ömer Sert şu sözlerle anlattı: “Biz bin lira ücret alıyoruz. Sendikalı olarak çalışan kadrolular ikramiyelerle 2500 lira ücret alıyor. Ama ücretlerimize brüt olarak bakarsak, belediyeye maliyetimiz kadrolularla aynı. Aradaki fark BİMTAŞ’a gidiyordu. Şimdi ise Deniz Feneri sanıklarının yöneticisi oldukları Lipas-Makro’ya gidecek.”
‘SİZ KAÇARKEN BİZ GİRİYORUZ’
Sendikanın devre dışı bırakılması için BİMTAŞ’a ihalenin kaybettirildiğini anlatan Sert, aynı zamanda yandaşlarına peşkeş çekmek için bu konuda hiçbir bilgi tecrübesi olmayan, hatta yangının yakınından bile geçmemiş olan Lipas-Makro’ya ihalenin verildiğini dile getirdi.
Sendikadan istifa etmiş olsalardı bunları yaşamayacaklarını düşünen Sert, “İşyerindeki yöneticilerin sendikadan istifa etme konusunda çok ciddi baskıları oldu ama sendikamızdan istifa etmedik. Çünkü bu bizim anayasal bir hakkımız. Biz belediyenin asli işini yapıyoruz. Düşünün, kendi eviniz yansa siz kaçarken biz içeri giriyoruz; kendi canımızı, malımızı düşünmeden bunu yapıyoruz” diye konuştu.
Lipas-Makro şirketine geçmeleri durumunda yeni eleman muamelesi göreceklerini, kazanılmış haklarının gasp edilmiş olacağını söyleyen Kenan Çamuralioğlu, şunları söyledi: “Biz bu teşkilata ilk girdiğimiz zaman kadrolu eleman alınmıyordu. Biz BİMTAŞ’a girerek bu kurumun yükünü hafiflettik. Bunu görmezden geliyorlar. Bir araca 5 kişi biniyordu. Biz itfaiyede işe başlayınca yükü hafiflettik. Ama ödülümüz sendikasızlık ve işsizlik oldu.” BİMTAŞ yöneticilerinin ihaleyi kaybettiklerini açıklamalarının ardından çalışanların şirketlere çağırılarak bazı kağıtlara imzalar attırıldığını, bu kağıtların okunmasının engellendiğini belirten Çamuralioğlu, tazminat haklarının bu şekilde gasp edildiğini ifade ederek, “Belediyenin şirketi bunu yaparsa özel sektör bize neler yapmaz” dedi.
FAZLA ÇALIŞMANIN KARŞILIĞI YOK
“BİMTAŞ AŞ, belediyenin iştirak şirketi, ihale ile itfaiyede eleman çalıştırıyor. Sosyal hakları yok. 3 yıldır çalışıyorum. Fazla mesai ücreti yok. Yasalara göre haftalık çalışma saati 45 saat, ayda 180 saat yapıyor ama biz 240 saat çalışıyoruz. Fazladan çalıştığımız 60 saat için ücret alamıyoruz. Normalde bu kadar fazla mesaiye bin lira alınıyor. Biz böyle çalışmamak için sendikaya üye olduk” diyen Ercan Ertural, belirli süreli işte çalışanların tazminat haklarının olmadığını belirtti. Ertural, “Fakat bir işin belirli süreli olabilmesi için işin bitmesi gerekir ama itfaiye işi, hiç bitmeyen bir iştir. Bu nedenle bizim belirli süreli sözleşmelerle çalıştırılmak istenmemiz kanunlara aykırı” dedi.
Ertural’ın şu sözleri, AKP’nin, kendine destek de vermiş olsa hak mücadelesi veren işçilere katlanamadığını gösteriyor: “Buradakilerin hepsi AKP’nin tanıdıkları üzerinden girdi. Kimi belediyeden kimi ilçelerden gönderildi buraya. Oylarını da AKP’ye verdiler. Ben de belediyede çalışan bir tanıdık üzerinden girdim buraya.” (İstanbul/EVRENSEL)
Gökhan Durmuş
ÖNCEKİ HABER

TAŞERON İŞÇİLER KAPI ÖNÜNE KONDU

SONRAKİ HABER

ÖZGÜRCE

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...