28 Ekim 2010 00:00

Tutuklu Belediye Başkanı’ndan mektup var


6 yıla yakın bir süredir Kayapınar İlçemizde Belediye Başkanlığı görevini yürütmekteyim. 2004 yılı yerel seçimlerinde DEHAP’dan belediye başkanı oldum. Partimize kapatma davası açılması nedeniyle DTP’ye, DTP’nin kapatılmasının ardından ise BDP’ye geçtik. 14 Nisan 2009 tarihinde başta genel merkez yöneticilerimiz olmak üzere partimizin üyeleri, belediye başkanları il genel meclis üyelerine yönelik olarak başlatılan siyasi operasyonlar kapsamında 24 Aralık 2009 tarihinde gözaltına alınarak tutuklandım. 10 aya yakın bir zamandır Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde bulunmaktayım.
Belediye başkanlığı görevimde gerek 29 Mart 2004, gerekse 2009 seçimlerinde Diyarbakır halkına verdiğimiz sözleri yerine getirmenin çabası içerisinde oldum. Kişisel çıkar ve rant politikaları yerine halkımızın çıkarlarını esas alan bir yönetim anlayışıyla sizlere hizmet sunmaya çalıştım. Partimizin belirlediği ilkeler ve ekolojik demokratik yerel yönetim politikaları yürüttüğümüz çalışmaların temelini oluşturdu.
Özgür demokratik yerel yönetim anlayışının iktidar da olduğu 11 yıl boyunca yerel yönetim anlayışının sadece yol, su kanal, park çalışması olmadığını; halkımızın sosyal, kültürel, eğitsel tüm ihtiyaçlarını kapsayan bir bütünlüklü bir çalışma olduğunu ortaya çıkardık. Bugün Kayapınar Bölgesi’nde yürütülen çalışmalar bu anlayışı da ortaya koymaktadır.
Halkımıza gerçekleştiremeyeceğimiz sözleri vermedik. Belediyemiz çalışmalarını STK’lar, demokratik kitle örgütleri ve halkımızdan gelen görüş ve öneriler doğrultusunda yürütmüştür. Bu önerilere beş yılık Stratejik Planda da yer verilerek 5 yılık bir çalışma programı oluşturulmuştur. 11 yıl önce “Kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz” şiarıyla yerel yönetimlerde iktidara gelmemiz ile birlikte Türkiye’deki yerel yönetim anlayışını da değiştiren ve dönüştüren bir güç haline geldik. Bugün de o inanç ve kararlılıkla çalışmalarımız sürdürülüyor. Bu çalışmaları yürütürken, siyasi iktidarların baskılarıyla da karşılaştık.
Yılardır bölgemizde halkımıza yönelik olarak sürdürülen siyasi baskılardan bizlerde nasibimizi aldık. Hükümetin demokratikleşme adımları ı ile uygulamaya koyduğu açılım politikaları bir yandan uygulanırken, diğer yandan ise BDP yöneticileri, belediye başkanları ve Kürt siyasetçilere yönelik gözaltı ve tutuklama furyası başladı. Bu gözaltı, tutuklamalar hükümetin açılım politikasının başarıya ulaşamayacağını da ortaya koydu.
Bizler barış, demokrasi ve özgürlükler mücadelesinin bedelsiz olmayacağını biliyorduk. Geçmişte Musa Anter, Vedat Aydın, Mehmet Sincar bunu yaşamlarıyla ödedi. Dün Ape Musa’nın ölümüne sessiz kalanlar bugün miting meydanlarında onu anmadan geçemiyorlar. DEP milletvekilleri uzun yıllar boyunca tutuklu kaldı. Kişisel olarak bizler özgürlüğümüzden koparılabiliriz fakat halkımızın barış demokrasi ve özgürlükler mücadelesinin kesintisiz olarak devam edeceği de biliniyor.
10 ayı aşkın bir süredir cezaevinde bulunmamız a karşın gönlümüz ve yüreğimiz hep sizinle birlikte oldu. Diyarbakır halkının acısını, sevincini demir parmaklıklar ardından yüreğimizde hissederek yaşamımızı sürdürüyoruz. Demokrasi, barış ve özgürlükler mücadelesi bizlerin tutuklanmasıyla nasıl sekteye uğratılmadıysa, Kayapınar Belediyesi’nin halka sunacağı hizmetlerde sekteye uğramayacaktır.
Son olarak tutuklanmamdan sonra Kayapınar ve Diyarbakır halkına yönelik çalışmaları aksatmadan sürdüren Meclis üyesi arkadaşlarıma ve belediye personeline teşekkürlerimi de sunuyorum.
Gözaltına alınmamız, tutuklanmamız ve cezaevi sürecinde bizden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Amed halkına sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Zülküf KARATEKİN
Kayapınar Belediye Başkanı
Diyarbakır D Tipi Cezaevi

Evrensel'i Takip Et