30 Ekim 2010 00:00

‘Rant kapıları kapandığından saldırganlaşıyorlar’


TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İkizdere’de planlanan HES projesinin bölgenin SİT alanı ilan edilerek rafa kaldırılmasına karşı Başbakan Erdoğan ve bakanların açıklamalarına tepki göstererek, “rant kapılarının kapanmasından doğan saldırganlık” değerlendirmesini yaptı.
İMO’dan dün yapılan yazılı açıklamada, Rize İkizdere bölgesinin, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından SİT alanı ilan edilmesi ile bölgede yapılması planlanan 22 Hidroelektrik Santral (HES) projesinin de rafa kaldırıldığını hatırlattı. SİT alanı ilanının ardından Çevre ve Orman Bakanı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Erdoğan’ın tepkilerine vurgu yapılan açıklamada, HES’lerle birlikte rant kapılarının açılma çabası ve doğanın göreceği tahribata dikkat çekildi.
İkizdere’ye ilişkin son kararın ardından iktidar kanadından gelen tepkilerin ortak noktasının “boşa akan suların değerlendirilmesine engel olunduğu” şeklinde olduğu vurgulanan açıklamada, “Suların boşa aktığı yargısına neden olan şey ise uluslararası su tekellerinin bu alanı henüz tam anlamıyla ranta çevirememiş olmasıdır. Oysa ki sularımız iddia edildiği gibi boşa akmamaktadır. Sahip olduğumuz zengin bitki örtüsü, ormanlar, akarsulardan beslenen doğal yaşam, bitki ve hayvan çeşitliliği, tarım faaliyetleri, içme ve kullanma suyu ihtiyacı suyun boşa akmadığının kanıtıdır” denildi.
‘KAÇ YILDA SİT ALANI İLAN EDİLİR BİLMİYORLAR’
Başbakan Erdoğan’ın “Değerli arkadaşım sen bugüne kadar neredeydin yahu? Bugüne kadar oraları niçin SİT alanı ilan etmediniz de şimdi HES çalışmaları başlayınca kalktınız buraları SİT alanı ilan ediyorsunuz?” şeklindeki değerlendirmesine yanıt verilen açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın hukuka tahammülünün olmadığının sürdüğü kaydedildi.
Açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın, bir SİT alanı ilanı için kaç yıl çalışma ve araştırma yapıldığından, ne tür bilimsel çalışmalar sonunda bu kararın alındığından haberinin olmadığının gözlemlendiğine de dikkat çekildi.
BAKAN’IN ‘DERELERİ ISLAH’ SÖZLERİ
Başbakan Erdoğan’ın 8 yıldır iktidarda olduğuna işaret edilen açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın ülkenin SİT alanlarını, korunması gereken doğal varlıklarını ve antik yerleşme ve tarihi eserlerini ortaya çıkartıp dökümünü yaptırıp tescil ettirmediğinin bu tavırlarla gözlemlendiği dile getirildi. En vahim açıklamanın ise Çevre Bakanı Veysel Eroğlu tarafından yapıldığı vurgulanan açıklamada, Bakan Eroğlu’nun “Küresel iklim değişikliği nedeniyle Karadeniz’de belki 2030-2040 yıllarında yağışlarda bazı artışlar olacak. Bu, sel, su baskını, taşkın demektir. Bu bakımdan dereleri ıslah etmemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum” açıklamaları hatırlatıldı.
Açıklamada, “Kendisi de bir bilim insanı olan Eroğlu’nun bu açıklaması, yaklaşımının bilimsel dayanaklardan yoksun bir kehanet olduğunu gösteriyor. Eroğlu, 20-30 sene sonraki yağış miktarlarını ve neden olacağı sonuçları bilemeyeceği gibi dereleri ıslah çalışmaları için HES yapılması da çok ama çok şaşırtıcı bir öneridir” denildi. Açıklamada, Bakan Eroğlu’nun açıklamasının akla “bu kızgınlığın nedeni bazı enerji tekellerine verilen sözler mi?” sorusunu getirdiği belirtildi.
KARAR, MÜCADELENİN SONUCU
Açıklamada, bölge halkının, doğal yaşamı korumak için verdiği mücadelenin de etkisiyle elde edilen hukuki kazanımın, asıl amacı akarsuları özelleştirerek uluslararası içme suyu ve enerji tekellerine rant sağlamak olan HES projelerini durdurma adına önemli bir adım olduğuna işaret edildi. Açıklamada, bu nedenle Başbakan Erdoğan, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun paniğe kapılarak, saldırgan ve buyurgan bir tavır takındıkları ifade edildi. Açıklamada, İMO’nun HES’lere karşı verdiği mücadelenin devam edeceği ifade edildi. (Ankara/EVRENSEL)

AB iSTiYOR DiYE!
SİT alanlarını yeniden düzenleyecek tasarıyla ilgili açıklama yapan Çevre Bakanlığı, tasarının AB çevre faslının gerekliliği olarak yapıldığını savundu. İptal edilen HES’lerin yapılmasına olanak sağlayacak düzenlemenin üzerinde 2002 yılında bu yana çalışıldığını belirten Çevre ve Orman Bakanlığı, tasarıya son halinin 6 Ekim’de verildiğini iddia etti. Bakanlık açıklamasında 21 Aralık 2009 tarihinde AB Çevre Faslı’nın açılmasıyla sürecin hızlandığı vurgulanarak, “Rize İkizdere Vadisi’nin 22 Ekim 2010 tarihinde SİT alanı ilan edildiği düşünülürse, son düzenlemenin bu kararla ve HES projeleri ile herhangi bir alakasının olmadığı daha iyi anlaşılacaktır” denildi.
BAKANLIĞA YALANLAMA
Bakanlığın bu açıklamasının hemen ardından Tabiat Kanunu İzleme Girişimi, AB’ye uyumlu ilk taslağın çöpe atılıp yeni bir taslak oluşturulduğunu açıkladı. Hazırlık çalışmalarının başlangıcında söz konusu yasanın temel hedefi “Ülkemizde biyolojik çeşitliliğin ve doğanın korunması için kurumsal ve yasal çerçeve hazırlamak”, “Doğa ve biyolojik çeşitliliğin dağınık halde bulunan mevzuatını tek bir yasa çerçevesinde toplamak”, “Türkiye’nin uluslararası süreçte taraf olduğu sözleşmeleri ve Avrupa Birliği uyum sürecinde yüklendiği taahhütleri yerine getirmesi ve hayata geçirmesi için gerekli yasal temeli oluşturmak” olarak konuldu. Ancak Meclis gündemine üzerinde 2003 yılından beri çalışılan, bilim insanları ve sivil toplum kuruluşlarının da dahil olduğu tasarı değil, onunla taban tabana zıt bir başka tasarı getirildi. Bu durum tasarı üzerinde çalışanlar arasında bir bomba tesiri yarattı. Tabiat Kanunu İzleme Girişimi adı altında bir araya geldiler. Girişim üyeleri, yeni taslağın destek ve emek veren sivil toplum kurumlarının ve uzmanların görüşleri dışarıda bırakılarak tümüyle yeniden şekillendirildiğine, hiçbir geri bildirim yapılmaksızın ciddi bir revizyona uğratıldığına dikkat çekiyorlar.
KÜLTÜR BAKANI’NIN DERDİ ZAMANLAMA
Tasarının yeniden gündeme gelmesi ve tartışmaların yoğunlaşması üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay yasayla ilgili bazı tereddütleri olduğunu söyledi. Yasanın bu yasama döneminde çıkmaması gerektiğini söyleyen Günay, “Bu yasanın meclise sevk edilme tarihi SİT alanlarıyla ilgili, koruma kurulu kararlarıyla ilgili bazı tartışmalar olduğu için sanıyorum çok zamanlama uygun olmadı. O açıdan uygun olmadı” dedi. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et