7 Aralık 2005 04:00
Halk çözüm için adım bekliyor
GÜNÜN YAZILARI
Şemdinli'de incelemelerde bulunan Yurttaşlar Girişimi Heyeti, Başbakan Erdoğan'ın, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliği" tanımının arkasında durması gerektiğini belirterek, Kürt sorununun demokratik çözümü için adım atmasını istedi.
Heyet arasında yer alan ve DİHA'ya konuşan ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz, bölge halkının Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamaları olumlu karşıladığına dikkat çekti. Tahmaz şunları söyledi; "Başbakan'ın sözünün sahibi olması gerekiyor. Eğer sorunu çözmek istiyorlarsa Ali Kaya'nın görev kağıdının altında kimin mührü ve imzası varsa önce oradan başlasınlar. Eğer bu sorunu çözmek istiyorlarsa; Kara Kuvvetler Komutanlığı ve Bölge Jandarma Komutanlığı'nın sorumluluğu vardır, bunlar araştırılmalıdır. Bunu ne hakim ne de savcı yapabilir. Bunu tek yapacak olan kurum Başbakanlığa bağlı Teftiş Kurulu'dur."
'Çelişkili mesajlardan vazgeçilmeli' Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar ise, Erdoğan'ın "TC vatandaşlığı üst kimliği" ifadesinin ardından parti tabanına zorunlu mesajlar vererek, çelişkiye düştüğünü söyledi. Sayar, "Türkiye'deki Türk halkına Kürt sorununun daha iyi anlatılması lazım. Türkiye'deki aydınlar bunu yapmaya hazırlar ve bunu yapmaya gayret ediyorlar. Ama biraz daha devletin de destek vermesi lazım. Eğer bu sorunu çözmek istiyorlarsa "Türkleri icabında kışkırtalım, icabında durduralım" şeklinde politika yürütmek yerine Kürt sorununu tanımaları ve sorunun çözümünü birlikte aramaları gerekiyor. Aksi takdirde bu ikilemlerle bazı sorunların çözümündeki ayakların sakat kalacağı şüphesizdir" diye konuştu.
'Roj TV kapatılmamalı' Eski Milletvekili Ercan Karakaş da, Kürt kavramını kullanmanın yeterli olmadığını belirterek, "Şimdi somut adımların zamanı. Kürt kesimlerin talepleriyle ilgili hükümetin çözümleyici adımlar atması gerekiyor" dedi. Roj TV'nin kapatılmasına yönelik girişimlere değinen Karakaş, "Burada yaşayan insanların kendi dilinde yayın yapmazsanız insanlar bunu mutlaka başka şekilde yapacaklardır. Bence buna karşı çıkacak yerde televizyonlarda yayın yapma konusunda özgür bırakmak gerekiyor" diye konuştu.
'Halk birlikten yana' Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise, bölge halkının taleplerine işaret ederek, "Buraya geldiğimde benim düşüncelerim değişmedi aksine ne kadar isabetli düşündüğümü güçlendirdi. Bir defa bölge halkı şiddete karşı. Bölge halkının aklında en ufak bir bölünme, ayrılma ya da devlet kurma tavrını zerre kadar görmedim. Hükümet kararlı yolda devam ederse inanıyorum ki bu kimlik söylemi talebi bir siyasi çatışma olmaktan çıkar" dedi.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Gözler Kapalıçarşı'ya çevrildi
İstanbul/EVRENSEL Eminönü'nde altgeçitte kanalizasyon temizleme çalışması yapan belediye işçilerinin metan gazından zehirlenerek yaşamını yitirmesinin yankıları sürerken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi savcılığa suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Olay yerindeki incelemenin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) yapılan yazılı açıklamada, gazın yağmur suyu kanalına Kapalıçarşı'da altın ve gümüş işlemeciliği yapan dükkanlardan gelmiş olabileceği bildirildi. Söz konusu kanalizasyonda 15 yıldır temizlik çalışması yapılmasına karşın ilk kez böylesi bir durumla karşılaşıldığı belirtilen açıklamada, Büyükşehir Belediyesi'nin olayda kusuru olmadığı iddia edildi.
Topbaş'ın açıklaması Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise olayın atık sudan kaynaklanan metan gazı mı, yoksa kuyumcuların çalıştığı siyanür veya başka bir malzemeden mi olup olmadığına ilişkin araştırmaların devam ettiğini belirterek, "Olay, yağmur suyu kanalına atık su veya oradaki kuyumcuların kullandıkları siyanür veya benzeri kimyasal malzemenin banyo sularının bağlanmasından ortaya çıkan bir problem olarak görülüyor. Tahmin bunun üzerine yoğunlaşıyor" diye konuştu.
Kaçak bağlantı Topbaş, birçok yerde atık su kanallarının yağmur suyu kanalına kaçak olarak bağlandığının tespit edildiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: "Maalesef kurallara uymayınca bazı problemler ortaya çıkıyor. Burada da 2 kişi hayatını kaybetti. Göreve geldikten sonra prensip olarak belediyenin elemanlarından çalışma esnasında hayatını kaybedenleri görev şehidi kabul edip, onlara konut vermeyi prensip edindik. İki arkadaşımızın ailelerine de, Mesken ve Gecekondu Müdürlüğü'nce yapılan konutlardan 2 daire vereceğiz."
2 işçi öldü Önceki akşam meydana gelen olayda, Galata Köprüsü önündeki karayolu altgeçidinde bulunan 8 metre derinliğindeki kanalizasyon kanalında biriken çamurları temizlemek amacıyla kanala giren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı'na bağlı Deniz Hizmetleri Birimi'nde görevli 6 işçi, kanalda sızan metan gazından etkilenerek fenalaşmıştı. Arkadaşlarının fenalaştığını fark eden dışarıdaki işçiler, durumu itfaiye ekiplerine bildirmiş, olay yerine gelen itfaiye ekipleri, işçilerden 4'ünü dışarı çıkarırken, çamura saplanarak mahsur kalan Bilal Bulaç ve Satılmış Gökçe isimli işçiler hayatını kaybetmişti.
'Çelişkili mesajlardan vazgeçilmeli' Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar ise, Erdoğan'ın "TC vatandaşlığı üst kimliği" ifadesinin ardından parti tabanına zorunlu mesajlar vererek, çelişkiye düştüğünü söyledi. Sayar, "Türkiye'deki Türk halkına Kürt sorununun daha iyi anlatılması lazım. Türkiye'deki aydınlar bunu yapmaya hazırlar ve bunu yapmaya gayret ediyorlar. Ama biraz daha devletin de destek vermesi lazım. Eğer bu sorunu çözmek istiyorlarsa "Türkleri icabında kışkırtalım, icabında durduralım" şeklinde politika yürütmek yerine Kürt sorununu tanımaları ve sorunun çözümünü birlikte aramaları gerekiyor. Aksi takdirde bu ikilemlerle bazı sorunların çözümündeki ayakların sakat kalacağı şüphesizdir" diye konuştu.
'Roj TV kapatılmamalı' Eski Milletvekili Ercan Karakaş da, Kürt kavramını kullanmanın yeterli olmadığını belirterek, "Şimdi somut adımların zamanı. Kürt kesimlerin talepleriyle ilgili hükümetin çözümleyici adımlar atması gerekiyor" dedi. Roj TV'nin kapatılmasına yönelik girişimlere değinen Karakaş, "Burada yaşayan insanların kendi dilinde yayın yapmazsanız insanlar bunu mutlaka başka şekilde yapacaklardır. Bence buna karşı çıkacak yerde televizyonlarda yayın yapma konusunda özgür bırakmak gerekiyor" diye konuştu.
'Halk birlikten yana' Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise, bölge halkının taleplerine işaret ederek, "Buraya geldiğimde benim düşüncelerim değişmedi aksine ne kadar isabetli düşündüğümü güçlendirdi. Bir defa bölge halkı şiddete karşı. Bölge halkının aklında en ufak bir bölünme, ayrılma ya da devlet kurma tavrını zerre kadar görmedim. Hükümet kararlı yolda devam ederse inanıyorum ki bu kimlik söylemi talebi bir siyasi çatışma olmaktan çıkar" dedi.
src=/resim/b1.gif width=5>



Gözler Kapalıçarşı'ya çevrildi
İstanbul/EVRENSEL Eminönü'nde altgeçitte kanalizasyon temizleme çalışması yapan belediye işçilerinin metan gazından zehirlenerek yaşamını yitirmesinin yankıları sürerken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi savcılığa suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Olay yerindeki incelemenin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) yapılan yazılı açıklamada, gazın yağmur suyu kanalına Kapalıçarşı'da altın ve gümüş işlemeciliği yapan dükkanlardan gelmiş olabileceği bildirildi. Söz konusu kanalizasyonda 15 yıldır temizlik çalışması yapılmasına karşın ilk kez böylesi bir durumla karşılaşıldığı belirtilen açıklamada, Büyükşehir Belediyesi'nin olayda kusuru olmadığı iddia edildi.
Topbaş'ın açıklaması Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise olayın atık sudan kaynaklanan metan gazı mı, yoksa kuyumcuların çalıştığı siyanür veya başka bir malzemeden mi olup olmadığına ilişkin araştırmaların devam ettiğini belirterek, "Olay, yağmur suyu kanalına atık su veya oradaki kuyumcuların kullandıkları siyanür veya benzeri kimyasal malzemenin banyo sularının bağlanmasından ortaya çıkan bir problem olarak görülüyor. Tahmin bunun üzerine yoğunlaşıyor" diye konuştu.
Kaçak bağlantı Topbaş, birçok yerde atık su kanallarının yağmur suyu kanalına kaçak olarak bağlandığının tespit edildiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: "Maalesef kurallara uymayınca bazı problemler ortaya çıkıyor. Burada da 2 kişi hayatını kaybetti. Göreve geldikten sonra prensip olarak belediyenin elemanlarından çalışma esnasında hayatını kaybedenleri görev şehidi kabul edip, onlara konut vermeyi prensip edindik. İki arkadaşımızın ailelerine de, Mesken ve Gecekondu Müdürlüğü'nce yapılan konutlardan 2 daire vereceğiz."
2 işçi öldü Önceki akşam meydana gelen olayda, Galata Köprüsü önündeki karayolu altgeçidinde bulunan 8 metre derinliğindeki kanalizasyon kanalında biriken çamurları temizlemek amacıyla kanala giren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı'na bağlı Deniz Hizmetleri Birimi'nde görevli 6 işçi, kanalda sızan metan gazından etkilenerek fenalaşmıştı. Arkadaşlarının fenalaştığını fark eden dışarıdaki işçiler, durumu itfaiye ekiplerine bildirmiş, olay yerine gelen itfaiye ekipleri, işçilerden 4'ünü dışarı çıkarırken, çamura saplanarak mahsur kalan Bilal Bulaç ve Satılmış Gökçe isimli işçiler hayatını kaybetmişti.
Evrensel'i Takip Et