7 Nisan 2004 22:00
Gölgedekiler -1 (Zapsu'nun Villası)
Zilli villanın marifetleri!
GÜNÜN YAZILARI
Zapsu'nun Sarıyer'deki villası, Erdoğan'ın siyasal yaşamındaki her kritik dönemeçte çok önemli bir rol oynadı. Bu villada yapılan toplantılarda AKP kurmayları patronların isteklerini dinlediler ve icraatları konusunda brifingler verdiler.
İSTANBUL'U TEK KALEMDE SATTILAR Zapsu'nun evindeki toplantıda önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak 13 katrilyonluk İstanbul Projeleri TÜSİAD'ın önde gelen patronlarına sunuldu. İstanbul'un "yeni patronu" Topbaş, patronların iştahını kabartacak bir pastayı masaya koydu: Zeytinburnu Ataköy eksenindeki projenin 1.2 milyar dolarlık bir yatırımı sözkonusu. 130 bin mertekarelik alanda kongre merkezleri, oteller, tarihi mekanlar, yat limanları yapılacak.
Küçükçekmece ile Avcılar ekseninde ise 300 milyon dolarlık göl rehabilitasyon, rekeasyon alanları, uluslararası akvaryum projeleri var Sarıyer-Beşiktaş ekseninde, Anadolu yakasında da Ümraniye, Üsküdar, Kadıköy ve Kartal ekseninde çok büyük ticaret, turizm, alışveriş merkezleri projeleri bulunuyor.
Küçükçekmece'de Göl eksenindeki proje dışında Olimpiyat Köyü'ne yönelik 10 yıllık değişim projesi 1 milyar dolarlık yatırım anlamına geliyor. Kazlıçeşme-Avcılar eksenindeki 1.2 milyar dolarlık projeye, Doğuş Grubu ilgi duyuyor. Proje kapsamında 600 metre yüksekliğinde 5 yıldızlı otel, 12 bin kişilik kongre merkezi ve çok sayıda alışveriş merkezleri bulunuyor.
Yeşilköy'den Avcılara kadar olan sahil şeridini ve Küçükçekmece Gölü'nü hayata döndürecek diğer bir mega projenin ise Olimpiyatlara dönük projelerle birleştirilmesi düşünülüyor. İlk etapta İSKİ bu sahil şeridi ve Küçükçekmece Gölü'nü yüzülebilir ve su sporları yapılabilir hale getirmek için 200 milyon dolar yatırımı gündemine aldı.
Anadolu yakasında büyük bir otogar yapılacak. Ümraniye ve Kartal sınırları içinde yapılacak otogarın ihalesi yapılmıştı. Bu proje ile Harem başka projeler için açılmış olacak. Karaköy-Salıpazarı liman şeridi için geliştirilen Galaport projesi de hükümet-belediye işbirliği ile hayata geçecek. Önceki dönemlerde yatırım bedeli 148 milyon dolar olarak tahmin edilen projede 139 bin metrekarelik bir inşaat alanı oluşacak ve büyük bölümü kruvazier turizmi ve turizm alışverişi için kullanılacak. 13.221 metrekarelik fuar ve kongre merkezi, 11 bin metrekaresi ise sanat müzesi olacak. Projeyi TDİ ihaleye çıkaracak.
Büyükçekmece Silivri ekseninde de daha önce yabancı sermaye ile gerçekleştirilecek yeni kent projeleri deprem riskleri de dikkate alınarak yenilenecek. Bu projenin ederi 2.3 milyar dolar.
Zilli villanın marifetleri! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşadığı değişimi anlamak bakımından küçük anahtarlar sunabilecek bir dizi ismin portresini çıkartmaya çalıştık. Seçtiğimiz isimler, belli ilişkiler ağını ve güç odaklarını temsil edebileceğini düşündüğümüz "renkli" simalardı. Aslında Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminden bugüne kadarki süreci şöyle bir hatırladığımızda, hayli uzun bir liste çıkartmak mümkündü. Ancak bir mekân var ki, bu uzun listenin içine girebilecek tüm isimleri temsil edebileceğini düşünüyoruz. Öyle ki, Erdoğan'daki değişim sürecini en iyi bu villanın yansıttığını söylemek, pek de abartı sayılmaz... Zapsu, yerel seçimlerden kısa bir süre önce İstanbul'un yeni Belediye Baykanı Kadir Topbaş'ı da TÜSİAD üyeleri ile buluşturmasaydı eğer, belki de Sarıyer'deki villası hiç dikkatimizi çekmeyecekti. Villanın tarihine şöyle bir baktığımızda, Erdoğan'ın siyasi hayatındaki her kritik dönemeçde bu villada yapılan toplantılar çıktı karşımıza. Hani AKP'nin adım adım iktidara gelmesinin baş kahramanı bu villa denilse, yeridir!
1994 seçimleri Yıl 1994. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri gündemde. Recep Tayyip Erdoğan yeni bir yüz. İmam Hatip'li, çocuk yaşta başında takkesi ile alnı secdeye varmış bir Kasımpaşa'lı. Türkiye "şeriat tehlikesi" gerilimi ile sarsılıyor. Cüneyt Zapsu ise TÜSİAD'da genç bir patron. Almanya'da yüksek öğrenimini tamamlamış, köklü bir aileden, TÜSİAD toplantılarında, kimi üyelerin saçlarını diken diken edebilecek "demokrasi" çıkışları yapıyor. Seçimlere az bir süre kala Erdoğan'ı villasında patronlarla tanıştırmak için bir davet organize ediyor. Ne var ki, davete beklendiği kadar ilgi olmuyor. Sadece Halit Narin, İshak Alaton, Üzeyir Garih ve Bülent Çorapcı gibi TÜSİAD içerisindeki yakın dostlarını ikna edebiliyor, Zapsu. Aradan zaman geçiyor, Erdoğan hapse girip çıkıyor. Bu arada Ali Müfit Gürtuna için çalışıyor, villa. AKP kurulmuş ve Erdoğan başbakanlık için yola çıkmış. Sahnede yine Zapsu'nun villası var, ve yine TÜSİAD üyeleri ile bir akşam yemeği...
2004 seçimleri Yıl 2004. 28 Mart yerel seçimlerinin yapılmasına bir hafta kala Zapsu'nun villası bu kez de Kadir Topbaş için hazır. Sakıp Sabancı, Ömer Sabancı, Bülent Eczacıbaşı, Can Paker, Cem Kozlu, Demir Sabancı, Ersin Özince, Ferit Şahenk, Feyyaz Berker, Halit Narin, Hüsamettin Kavi, İbrahim Bodur, İshak Alaton, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Emin Karamehmet, Münci İnci, Nazif Zorlu, Nurettin Çarmıklı, Oğuz Satıcı, Adnan Polat, Tuncay Özilhan, Rona Yırcalı'nın da aralarında bulunduğu TÜSİAD üyesi patronlar ile Cüneyt Zapsu'nun ağabeyi Aziz Zapsu, Kadir Topbaş'ın oğlu Hüseyin Ersan Topbaş ve AKP İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu'nun da aralarında bulunduğu toplam 51 kişi yemeğe katılıyordı. Akşam yemeğinin açılış konuşmasını yapan AKP İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzenioğlu, villanın siyasetteki tarihsel yerine atıf yaparcasına, yemeği "geleneksel" diye niteliyor. Fakat bu yılki toplantıların, önceki yıllardan bir farkı var. Villadaki toplantılar artık "zilli" olarak yapılıyor. Zilli toplantılar, her yıl Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Formu'nun bir geleneği aslında. Hükümet temsilcileri gruplar halinde oturan şirketlerin temsilcilerine brifingler verirler. Tekel temsilcileri de hükümetlerden isteklerini ve beklentilerini anlatırlar, sorular sorarlar. Bu brifinler belirli bir zaman sınırlaması içerisinde yapılır, zaman dolduğunda salonda asılı olan bir zil çalınır ve hükümet temsilcileri oturdukları masaları değiştirirler. Aynı konuşmalar bu kez, bir başka patron grubuna verilir...
Davos usülü toplantı Zapsu'nun villasındaki son yemekte de oturma düzeni Davos usülü yapılmış. Konuklar 5 masaya paylaştırılmış. Ve her bir masaya şef tayin edilmiş. Topbaş'ın yemeğindeki masa şefleri Erdoğan, Topbaş, Zapsu, Müezzinoğlu ve AKP Sarıyer Belediye Başkan adayı Yusuf Tülün'müş. 20 dakikada bir çalınan zilin ardından, oturdukları masayı değiştirerek patronlarla kendi alanlarına ve ne yapacaklarına dair sohbet etmişler. Bu toplantılarda neler konuşulduğu, hangi hesapların yapıldığı, patronların AKP'den ne istediği kamuoyuna hiç bir zaman açıklanmadı. Zaten basına da kapalı. Sadece bazı gazetelerin küçük kulis haberlerine sızabildi bilgiler. Yemekte ne yenildiğinden, hangi patronun nasıl bir araba kullandığına, dedikodulara, gülüşmelere, eğlenceli sohbetlere dek bir sürü ayrıntıya boğulmuş kulis haberlerinin bu kez arasına sıkışmış bir kaç cümle vardi ki, AKP ile patronlar arasındaki ilişkinin niteliğini bütün açıklığı ile ele veriyordu.
Grev ertelemesi için teşekkür ettiler Başbakan Erdoğan salona girdiği zaman Sakıp Sabancı, "Genç siyasetçi... Sabah Ankara'da öğleden sonra İzmir'de, şimdi de buradasınız. Yola devam!" diyerek alkış tutmuş. Hemen ardından İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince Başbakan'ın yanına yaklaşarak, Aria sorununu çözmesi ve Paşabahçe grevini ertelemesi nedeniyle Erdoğan'a teşekkürlerini sunmuş. Bir diğer ilginç olay ise "sosyetik fişleme" konusunda yaşanan diyaloglar. TESEV Başkanı Can Paker'in Radikal gazetesinde yayınlanan röportajı, Eczacıbaşı ve Mustafa Koç'tan tepki almıştı. Zapsu büyük bir coşku ile Paker'i kutlayarak, "Delilerin sayısı artsa..." deyivermiş! Tabii ki Davos usülü yapılan bir yemekte ihalelerin, rant paylaşımının konuşulmaması düşünülemezdi. Hürriyet gazetesinde toplantıdan bir kaç gün sonra yayınlanan bir haber, zilli villanın marifetlerini gözler önüne serdi. Kadir Topbaş, belediye başkanı olduğu zaman toplam 13 katrilyon lirayı bulan bir dizi projeyi patronların masalarını dolaşarak anlattı. Ve gerekli mesajı da, nasıl bir belediye yönetimi göstereceğini de sergilemiş oldu...
(BİTTİ)
İSTANBUL'U TEK KALEMDE SATTILAR Zapsu'nun evindeki toplantıda önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak 13 katrilyonluk İstanbul Projeleri TÜSİAD'ın önde gelen patronlarına sunuldu. İstanbul'un "yeni patronu" Topbaş, patronların iştahını kabartacak bir pastayı masaya koydu:
Zilli villanın marifetleri! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşadığı değişimi anlamak bakımından küçük anahtarlar sunabilecek bir dizi ismin portresini çıkartmaya çalıştık. Seçtiğimiz isimler, belli ilişkiler ağını ve güç odaklarını temsil edebileceğini düşündüğümüz "renkli" simalardı. Aslında Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminden bugüne kadarki süreci şöyle bir hatırladığımızda, hayli uzun bir liste çıkartmak mümkündü. Ancak bir mekân var ki, bu uzun listenin içine girebilecek tüm isimleri temsil edebileceğini düşünüyoruz. Öyle ki, Erdoğan'daki değişim sürecini en iyi bu villanın yansıttığını söylemek, pek de abartı sayılmaz... Zapsu, yerel seçimlerden kısa bir süre önce İstanbul'un yeni Belediye Baykanı Kadir Topbaş'ı da TÜSİAD üyeleri ile buluşturmasaydı eğer, belki de Sarıyer'deki villası hiç dikkatimizi çekmeyecekti. Villanın tarihine şöyle bir baktığımızda, Erdoğan'ın siyasi hayatındaki her kritik dönemeçde bu villada yapılan toplantılar çıktı karşımıza. Hani AKP'nin adım adım iktidara gelmesinin baş kahramanı bu villa denilse, yeridir!
1994 seçimleri Yıl 1994. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri gündemde. Recep Tayyip Erdoğan yeni bir yüz. İmam Hatip'li, çocuk yaşta başında takkesi ile alnı secdeye varmış bir Kasımpaşa'lı. Türkiye "şeriat tehlikesi" gerilimi ile sarsılıyor. Cüneyt Zapsu ise TÜSİAD'da genç bir patron. Almanya'da yüksek öğrenimini tamamlamış, köklü bir aileden, TÜSİAD toplantılarında, kimi üyelerin saçlarını diken diken edebilecek "demokrasi" çıkışları yapıyor. Seçimlere az bir süre kala Erdoğan'ı villasında patronlarla tanıştırmak için bir davet organize ediyor. Ne var ki, davete beklendiği kadar ilgi olmuyor. Sadece Halit Narin, İshak Alaton, Üzeyir Garih ve Bülent Çorapcı gibi TÜSİAD içerisindeki yakın dostlarını ikna edebiliyor, Zapsu. Aradan zaman geçiyor, Erdoğan hapse girip çıkıyor. Bu arada Ali Müfit Gürtuna için çalışıyor, villa. AKP kurulmuş ve Erdoğan başbakanlık için yola çıkmış. Sahnede yine Zapsu'nun villası var, ve yine TÜSİAD üyeleri ile bir akşam yemeği...
2004 seçimleri Yıl 2004. 28 Mart yerel seçimlerinin yapılmasına bir hafta kala Zapsu'nun villası bu kez de Kadir Topbaş için hazır. Sakıp Sabancı, Ömer Sabancı, Bülent Eczacıbaşı, Can Paker, Cem Kozlu, Demir Sabancı, Ersin Özince, Ferit Şahenk, Feyyaz Berker, Halit Narin, Hüsamettin Kavi, İbrahim Bodur, İshak Alaton, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Emin Karamehmet, Münci İnci, Nazif Zorlu, Nurettin Çarmıklı, Oğuz Satıcı, Adnan Polat, Tuncay Özilhan, Rona Yırcalı'nın da aralarında bulunduğu TÜSİAD üyesi patronlar ile Cüneyt Zapsu'nun ağabeyi Aziz Zapsu, Kadir Topbaş'ın oğlu Hüseyin Ersan Topbaş ve AKP İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu'nun da aralarında bulunduğu toplam 51 kişi yemeğe katılıyordı. Akşam yemeğinin açılış konuşmasını yapan AKP İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzenioğlu, villanın siyasetteki tarihsel yerine atıf yaparcasına, yemeği "geleneksel" diye niteliyor. Fakat bu yılki toplantıların, önceki yıllardan bir farkı var. Villadaki toplantılar artık "zilli" olarak yapılıyor. Zilli toplantılar, her yıl Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Formu'nun bir geleneği aslında. Hükümet temsilcileri gruplar halinde oturan şirketlerin temsilcilerine brifingler verirler. Tekel temsilcileri de hükümetlerden isteklerini ve beklentilerini anlatırlar, sorular sorarlar. Bu brifinler belirli bir zaman sınırlaması içerisinde yapılır, zaman dolduğunda salonda asılı olan bir zil çalınır ve hükümet temsilcileri oturdukları masaları değiştirirler. Aynı konuşmalar bu kez, bir başka patron grubuna verilir...
Davos usülü toplantı Zapsu'nun villasındaki son yemekte de oturma düzeni Davos usülü yapılmış. Konuklar 5 masaya paylaştırılmış. Ve her bir masaya şef tayin edilmiş. Topbaş'ın yemeğindeki masa şefleri Erdoğan, Topbaş, Zapsu, Müezzinoğlu ve AKP Sarıyer Belediye Başkan adayı Yusuf Tülün'müş. 20 dakikada bir çalınan zilin ardından, oturdukları masayı değiştirerek patronlarla kendi alanlarına ve ne yapacaklarına dair sohbet etmişler. Bu toplantılarda neler konuşulduğu, hangi hesapların yapıldığı, patronların AKP'den ne istediği kamuoyuna hiç bir zaman açıklanmadı. Zaten basına da kapalı. Sadece bazı gazetelerin küçük kulis haberlerine sızabildi bilgiler. Yemekte ne yenildiğinden, hangi patronun nasıl bir araba kullandığına, dedikodulara, gülüşmelere, eğlenceli sohbetlere dek bir sürü ayrıntıya boğulmuş kulis haberlerinin bu kez arasına sıkışmış bir kaç cümle vardi ki, AKP ile patronlar arasındaki ilişkinin niteliğini bütün açıklığı ile ele veriyordu.
Grev ertelemesi için teşekkür ettiler Başbakan Erdoğan salona girdiği zaman Sakıp Sabancı, "Genç siyasetçi... Sabah Ankara'da öğleden sonra İzmir'de, şimdi de buradasınız. Yola devam!" diyerek alkış tutmuş. Hemen ardından İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince Başbakan'ın yanına yaklaşarak, Aria sorununu çözmesi ve Paşabahçe grevini ertelemesi nedeniyle Erdoğan'a teşekkürlerini sunmuş. Bir diğer ilginç olay ise "sosyetik fişleme" konusunda yaşanan diyaloglar. TESEV Başkanı Can Paker'in Radikal gazetesinde yayınlanan röportajı, Eczacıbaşı ve Mustafa Koç'tan tepki almıştı. Zapsu büyük bir coşku ile Paker'i kutlayarak, "Delilerin sayısı artsa..." deyivermiş! Tabii ki Davos usülü yapılan bir yemekte ihalelerin, rant paylaşımının konuşulmaması düşünülemezdi. Hürriyet gazetesinde toplantıdan bir kaç gün sonra yayınlanan bir haber, zilli villanın marifetlerini gözler önüne serdi. Kadir Topbaş, belediye başkanı olduğu zaman toplam 13 katrilyon lirayı bulan bir dizi projeyi patronların masalarını dolaşarak anlattı. Ve gerekli mesajı da, nasıl bir belediye yönetimi göstereceğini de sergilemiş oldu...
(BİTTİ)
Evrensel'i Takip Et