21 Ocak 2003 22:00

Savaşa, tecride, IMF'ye karşı
   ortak mücadele

Emek, Barış ve Demokrasi Bloğu'nu oluşturan partiler; EMEP, DEHAP, SDP ve HADEP tarafından dün Diyarbakır'da düzenlenen basın toplantısında, hükümetin savaş, şiddet ve çözümsüzlük politikalarını terk etmesi gerektiği belirtildi. Büyükşehir Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Tiyatro Salonu'nda, DEHAP Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu, EMEP eski Genel Başkanı Levent Tüzel, SDP Genel Başkanı Akın Birdal ve HADEP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Peköz, ortak bir basın açıklaması yaptılar. Yapılan basın açıklamasında, Emek, Barış ve Demokrasi Bloğu'nun savaşa, tecride ve IMF politikalarına karşı mücadelesini daha kararlıca sürdüreceği vurgulandı.

Zirve ABD'ye hizmet edecek Basın toplantısında ilk konuşmayı yapan EMEP eski Genel Başkanı Levent Tüzel sözlerine; "Dünyada ve Türkiye'de ABD'nin saldırgan Irak operasyonunu durdurmak için harekete geçenleri, eylemler düzenleyenleri desteklemek için buradayız" diyerek başladı. Diyarbakır sokaklarında ABD askerlerine ve polislerine rastlandığına dikkat çeken Tüzel, Diyarbakır halkının savaş karşıtı; barış demokrasi ve özgürlük taleplerini dile getirmek istediği mitingin haksız ve hukuksuz bir şekilde yasaklandığını ifade etti. OHAL'in kalkmasına rağmen OHAL'i hatırlatan uygulamaların sürdüğüne dikkat çeken Tüzel, "Yeniden Kürtlere yönelik saldırgan bir tutum geliştirilmek isteniyor" dedi. Öcalan üzerindeki tecridin bugünkü savaş ortamından bağımsız gelişmediğini belirten Tüzel, 8 haftadır süren tecridin AKP iktidarının Kürt sorunun çözümüne ilişkin tutumunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Ortadoğu ülkelerinin lidererini buluşturmayı planlayan İstanbul Zirvesi'nin Irak'ta savaş dışı bir çözüm için yapılacağının lanse edildiğini belirten Tüzel, İstanbul Zirvesi'nin ABD politikalarına hizmet etmekten başka bir işe yaramadığına işaret ederek, AKP hükümetini halkın sesine kulak vermeye çağırdı.

Savaşa ortak olmayalım Konuşmasının ardından ortak açıklamayı okuyan Tüzel, ABD'nin Afganistan'dan sonra petrol alanı olan Ortadoğu'yu yeniden düzenlemek üzere Irak'a yönelik saldırı için hazırlıklarını tamamlama aşamasında olduğunu kaydetti. ABD'nin savaşa, çevre devletlerini de ortak etmek istediğini, Türkiye'nin de ABD'nin çıkarları uğruna savaşa girmeye zorlandığını ifade eden Tüzel, hükümetin vatandaşların yüzde 95'inin karşı olduğu ABD taleplerinin sözcülüğüne soyunduğunu dile getirdi. ABD'nin Irak'a müdahalesini ve Türkiye'nin bu savaşa ortak olmasını istemediklerini ifade eden Tüzel, şöyle konuştu: ''Hükümet, demokratikleşmenin sorunlarından biri olan Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü için adımlar atmak yerine bu sorunu yok sayıyor. Ayrıca, eylül ayından bu yana KADEK Genel Başkanı Abdullah Öcalan'a yönelik ailesi ve avukatlarıyla yasal görüşme hakları engelleniyor. İç barışı bozacak çatışma ve şiddet ortamını yeniden gerginleştirecek bu provokatif uygulamalar Türkiye'ye bir şey kazandırmaz. Diyarbakır'ın Lice ilçesindeki çatışmanın da barış sürecini provake etmeye dönük bir tertip olmasından kaygı duyuyoruz.'' Tüzel, düşünce ve örgütlenme önündeki kısıtlamaların kaldırılmadığını, düşünce ve siyasi eylemlerinden ötürü cezaevine konulan binlerce insanın genel af kapsamı dışında bırakıldığını da belirtti. Genel siyasi affın çıkarılması gerektiğini dile getiren Tüzel, ''Hükümet savaş, şiddet ve çözümsüzlük politikalarını terk etmelidir. Ülkede ve sınır ötesinde barışı sağlamanın yolu budur'' dedi.

Blok genişleyecek Öcalan üzerindeki tecridin ve Lice'deki çatışmanın bir iç savaş ihtimalini gündeme getirdiğini ifade eden DEHAP Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu ise "İç savaş tehlikesi Irak'a yönelik müdahaleden daha önemlidir. Irak operasyonu bu gündemin üzerini örtmemelidir" dedi. SDP Genel Başkanı Akın Birdal da, IMF programının yarattığı yoksulluk, gündemdeki savaş, tecrit ve insan haklarının tekrar tehlikeye girmesinin Emek, Barış ve Demokrasi Bloğu'nun ne kadar gerekli olduğunu gösterdiğini belitti. Birdal, "Blok varlığını yaşamın gerçekliğinden alıyor. Blok devam edecek. Halkın beklentileri doğrultusunda mücadelesini daha kararlı sürdürerek diğer partileri, inisiyatifleri ve kurumları da içine alarak genişleyecektir" dedi. Tecrit politikasının savaşa endeksli olduğunu belirten Birdal, İmralı'dan barış mesajları verilmesinden korkulduğunu ifade etti. HADEP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Peköz ise Öcalan üzerindeki tecridin emperyalist savaştan kaynaklandığnı ifade etti. Peköz, tecridin provakasyon amacı taşıdığını dile getirdi. Toplantıya yaklaşık 400 kişi katılırken, salonda sık sık, "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Tecride hayır tutsaklara özgürlük" sloganları atıldı. Bloğu oluşturan partilerin temsilcileri toplantının ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik'i ziyaret etti, Barış Platformu ile görüştü.

Evrensel'i Takip Et