22 Ocak 2002 22:00

Kuzu kurda emanet edildi

Kuzu kurda emanet edildi Sultan Özer Kamu kaynaklarını özel bankalara aktarmanın önünü açan, yaklaşık devletin 175 katrilyonluk kaynağının kullanımı verilen kamu bankaları yöneticilerine yapacakları iş ve işlemlerden dolayı sorumsuzluk getiren 'bankaları kurtarma yasası', Cumhurbaşkanlığı'nda onay bekliyor. Yasa, yıllarını kamu bankalarına vermiş olan banka çalışanlarını ya emekli olmaya ya da süresi belli olmayan sözleşmeler imzalayarak çalışmaya zorlarken, her biri hortumlandıktan sonra Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen bankalarda da yöneticilik yapmış bankacılara koruma zırhı getiriyor. Ecevit'in ABD gezisine yetiştirmek için Meclis'e fazla mesai yaptırılan, Hazine bürokratlarının ABD'den Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e mesaj göndererek, mutlaka onaylaması gerektiği telkininde bulundukları yasa Sayıştay'ın denetimini de devre dışı bırakıyor. Denetim Elemanları Derneği Başkanı Atılay Ergüven, bu operasyonun arkasında yatan nedenin Türkiye'deki finans sektörünün yabancılaştırılması isteği olduğunu söyledi. Hazine'nin aşağı yukarı 175 katrilyonu bulan parasını kullanma yetkisi olan kamu bankaları yöneticilerine sorumsuzluk verilmesinin vahim sonuçlar doğuracağına işaret eden Ergüven, "Umuyoruz Türkiye'de bu konuyu iyi tetkik eden, bilinçli, sağduyulu insanlar çıkar da bu oyunları fark eder, bu oyun bozulur" dedi.

Dokunulmazlık zırhı Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, işbaşına geldiği günden beri dayattığı, her yasayla gündeme getirdiği ancak başarılı olamadığı kamu bankaları yöneticilerine dokunulmazlık zırhı, nihayet söz konusu yasa ile getirildi. Başta Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu (KBOYK) Başkanı Vural Akışık olmak üzere, çoğunluğu batırıldıkları için fona devredilen bankalarda yönetici iken kamu bankalarına yönetici atanan kişiler, kamu kaynaklarını istedikleri gibi kullanabilecek, ancak sorumlu tutulmayacaklar. Dokunulmazlık zırhından yararlanacak olan Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu başkan ve üyeleri ile Ziraat ve Halk Bankası yöneticilerinin ortak özelliği, birçoğunun batan bankalarda yöneticilik yapan kişiler olmaları. 7-8 milyar lira ücret alan bu yöneticiler, ayrıca iştirakleri oldukları kuruluşlardan da 10-15 milyar lira ek ücretler alıyorlar. Derviş'in korumak için üzerlerine titrediği bu kişilerin birçoğunun Cavit Çağlar'ın batırdığı İnterbank'tan gelmelerinin ise "tesadüf mü?" olduğu sorusu da yanıt bekliyor.

Kimler yok ki? Devlet memurlarının görevleri dışında ticaretle uğraşması, adına işyeri açması veya ortak olması yasak iken, kamu bankaları yöneticilerinin hemen hepsinin, yerli ve yabancı ortaklı danışmanlık şirketlerinde ortak olmaları dikkat çekiyor. Cıngıllıoğlu Holding, Nergis Holding, Park Bilgisayar, EGS Sistem Bilgisayar, MNG Holding gibi firmalarda ortak ya da yönetici oldukları görülen kamu bankaları yöneticilerine dokunulmazlık zırhı için niye ısrar edildiği de ortaya çıkıyor. Üstelik birçoğunun halen süren davaları olduğu da dikkate alındığında, kamu kaynaklarının kimlere teslim edildiği gözler önüne seriliyor. Ortak Yönetim Kurulu, Ziraat ve Halk Bankası'nın yetişmiş, yıllarını bu bankalara vermiş kadrolarına üst kademelerde yer vermeyip, batırılmaları nedeniyle devlete devredilmiş, kurtarılmış özel bankaların iki ve üçüncü sınıf elemanları olan şahıslar, yüksek ücretlerle kamu bankalarının yönetimlerine getiriliyorlar.

Evrensel'i Takip Et