5 Eylül 2001 21:00
Yener Yermez'e tatbikat yaptırıldı
GÜNÜN YAZILARI
Yener Yermez'e tatbikat yaptırıldı
İşadamı Üzeyir Garih'in öldürülmesiyle ilgili "katil zanlısı" olarak yakalanan er Yener Yermez'e dün olay yerinde tatbikat yaptırıldı. Tatbikat sırasında Yermez'in gösterdiği yerde, Üzeyir Garih cinayetinde kullanıldığı iddia edilen bıçak bulundu. Önceki gün Kayseri'ye giderken yakalanan Yermez'in sorgulanmasına İstanbul'da devam edildi. Sorguya, uzman polislerin yanı sıra askeri yetkililer de katıldı. Tatbikatın ardından Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülen Yermez'in örgüt bağlantısı olup olmadığını araştıran İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, sorgu için polise 4 gün gözaltı süresi verdi.
İşadamı Üzeyir Garih cinayeti zanlısı olduğu belirtilen firari er Yener Yermez, dün saat 12.50'de, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'nün önüne yaklaştırılan "Akrep" adlı zırhlı araca bindirilerek cinayetin işlendiği Eyüp Mezarlığı'na götürüldü.
Tatbikat sırasında, Garih'in öldürülmesinde kullanıldığı iddia edilen bıçak, Mareşal Fevzi Çakmak'ın mezarının yanında toprağa gömülmüş olarak bulundu. Uzman ekiplerce alınan bıçak, incelenmek üzere Kriminal Polis Laboratuvarı'na götürüldü.Yermez, ayrıca olaydan sonra kanlı elini yıkadığı çeşme ile bıçağı satın aldığı seyyar tezgahın bulunduğu yeri polise gösterdi. Garih'in öldürüldüğü yerde olayı anlatan ve cinayetten sonra sakladığı bıçağın yerini gösteren Yermez, yaya olarak mezarlıktan çıkartıldı. Yermez daha sonra, olayın ardından kanlı elini yıkadığı Eyüp Meydanı'ndaki çeşme ile Fahri Korutürk Caddesi üzerinde cinayette kullandığı bıçağı satın aldığı seyyar tezgahın kurulu olduğu yeri de polis ve savcıya gösterdi.
Yermez'e yaptırılan tatbikata, DGM Cumhuriyet Savcısı nezaret etti. Tatbikat için Eyüp'e ilk getirildiği yer olan otoparktan ayrılmadan önce DGM Cumhuriyet Savcısı Bekir Raif Aldemir'in sorularını cevaplandıran Yermez'in, 25 Ağustos Cumartesi günü saat 09.00'da Hasdal Kışlası'ndan ayrıldığını ve saat 11.30'da da Eyüp Mezarlığı'na geldiğini söylediği duyuldu. Yermez'in, bir binbaşının da hazır bulunduğu tatbikatta anlattıkları, Asayiş Şube Müdürlüğü'nde görevli bir polis memuru tarafından kaydedildi.
Asker de sorguda Cinayet zanlısı olduğu söylenen Yermez'in dünkü sorgusuna, uzman polislerin yanı sıra askeri yetkililer de katıldı. Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak olayın örgüt bağlantısı bulunup bulunmadığı yolunda soruşturma yürüten İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Bekir Raif Aldemir, "cinayetin siyasi yönü olduğuna ilişkin şüphe duyduğu" savunmasıyla soruşturmaya ağırlığını koydu. İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen ise, Garih cinayetinin, görünüş itibariyle adli bir olay olduğunu söyledi. Yermez'in, İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edileceği bildirildi. Pınar Konuşkan ise, İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edildi. Bu arada İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, emniyete gönderdiği talimat yazısında, yürütülmekte olan Üzeyir Garih cinayeti soruşturmasına ilişkin basına bilgi ve belge verilmemesini istedi. Garih'in katil zanlısı olarak yakalanan Yener Yermez'in, olay günü mezarlığa girerken karşılaşıp para istediği Garih'i, bu isteğine karşı çıktığı için dua ederken öldürdüğünü itiraf ettiği iddia edildi. AA'nın İstanbul DGM Cumhuriyet Savcılığı kaynaklarından aldığı bilgiye göre, katil zanlısı Yener Yermez, 24 Ağustos 2001 Cuma günü 10 milyon lira karşılığında anlaştığı Pınar Konuşkan ile Eyüp Mezarlığı'nda ilk kez birlikte oldu. Ertesi gün de çarşı iznine çıkan ve 5-6 adet uyuşturucu hap alan Yermez, yine buluştuğu Konuşkan'la mezarlığa gitti. Bir süre sonra mezarlıktan çıkan Yermez, mezarlığa giren yolun başında karşılaştığı Üzeyir Garih'ten para istedi. Garih'in bu isteğe karşı çıkması üzerine aralarında sözlü tartışma yaşandı. Bunun üzerine Eyüp Meydanı'nın yanındaki seyyar satıcıdan bir bıçak satın alarak geri döndü. Yermez, mezar başında dua ederken bulduğu Garih'i, arkadan bıçakladı. Bunun üzerine cebinden 200 milyon lira para çıkartarak Yermez'e veren Garih, zanlının uzaklaştığı sırada da yardım istemeye başladı. Bunun üzerine geri dönen Yermez, peş peşe Garih'e bıçağı sapladıktan sonra kaçtı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Defter, kalem alamadılar Savaş Velioğlu Okulların açılmasına kısa bir süre kala yapılan okul alışverişlerinde veliler zorlanıyor. Ekonomik krizle birlikte, bütçeleri daha da küçülen emekçiler, çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Kırtasiye malzemelerine gelen zamlar velileri kitap, defter alamayacak hale getirdi. İlkokul öğrencisinin sadece kırtasiye masrafını kaşılayabilmek için 50 milyona yakın para harcanması gerekiyor. 122 milyon lira olan asgari ücretle çalışan bir kişinin iki çocuğunun da okul masrafını karşılaması imkânsız. Fiyatların yüksek olmasından dolayı seyyar satıcılara akın eden veliler, buralarda da ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Eskiden seyyar satıcıların ucuz mal sattıklarını belirten veliler, "Geçen yıllarda ucuz olduğu için seyyar satıcılardan alışverişimizi yapardık. Şimdi buralardan da alışveriş yapmak imkânsızlaştı. Ekonomik krizler belimizi büktü" diyor.
Masraflar karşılanamadı Ekonomik krizlerin altında ezilen veliler, çocuklarının okul ihtiyaçlarını seyyar satıcılardan karşılamaya çalışıyor. Veliler, birçok yere oranla daha ucuz olan seyyar satıcılardan bile tam anlamıyla alışveriş yapamıyor. İki çocuğunu okutan Şaban Karaatlı, çocuklarının okul masraflarının bütçesini aştığını belirtiyor. "Seyyar satıcılar ucuz olur diye buralara geldik, fakat yine de bütün ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz" diyen Karaatlı, okulların açılmasına birkaç gün kalmasına rağmen çocuklarının ihtiyaç listesini tamamlayamadığını anlatıyor.
Devlet yardım sağlasın Karaatlı, devletin bu sorunu çözmesini isteyerek, "Maddi durumu iyi olmayan insanlara yardım edilmelidir. Okul öncesinde bir sürü sorun yaşayarak çocuklarımızın masraflarını karşılamaya çalışıyoruz. Okullar açıldıktan sonra da okullara para vermeye devam ediyoruz. Eğitimin parasız olduğunu söylüyorlar, yine de okullarda katkı payı, kayıt parası gibi paraları zorla alıyorlar. Bu nasıl parasız eğitim ben anlamadım" diyor. Dört çocuğu olduğunu dile getiren Mesut Doğuş, "İki çocuğum okula gidiyor. Bu zamanda çocuk okutmak çok zor. Okul masraflarını karşılamakta zorlanıyoruz. Önceden seyyar satıcılar ucuz olur diye buralardan alışverişimizi yapardık, fakat şimdi seyyarlardan da alışveriş yapmak çok zor" diyor.
Soran çok, alan yok Dar gelirlilerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığı seyyar satıcılar da, alışveriş olmamasından dertli. Bu yıl satışlarda yarıdan fazla düşüşün olduğunu kaydediyorlar. Seyyar satıcılar tezgâhlarına gelen gidenin çok olduğunu, fakat satış yapamadıklarını dile getiriyor. Kırtasiye malzemesi satan Zeynel Çağlar, "Bu sene işlerimiz çok kötü. Geçen yıllarda az da olsa para kazanabiliyorduk, fakat bu sene belediyeye verdiğimiz işgaliye parasını bile çıkartmakta zorlanıyoruz. Müşteri geldiğinde fiyatlara bakıyor, alması gereken malzemenin yarısını bile almadan tezgâhtan gidiyor. Aldığımız fiyata fazla kâr koymadan satıyoruz, yine de satışımız yok. Ülkede ekonomik kriz oluyor, bu krizi biz yaratmıyoruz, fakat sonuçlarına katlanmak zorunda kalıyoruz" diyor. Okul çantası satan Hasan Dalyan, tezgâha gelen müşterilerinin fiyatları öğrendikten sonra geri döndüğünü anlatıyor. Vatandaşların ucuz mal aradığını dile getiren Dalyan, "En ucuzunu almak isteyen veli bize geliyor, ama yine de almakta çok zorlanıyor" diyor. Belediyeye 50 milyon işgaliye parası verdiğini söyleyen Dalyan, bir haftadır satış yaptığını fakat 50 milyon kâr yapamadığını belirtiyor. Sattıkları malların ucuz olmasına rağmen kimsenin alışveriş yapamadığını dile getiren Dalyan, "Her gün binlerce kişi tezgâhın başına gelip gidiyor da, biz para kazanamıyoruz. Tezgâhın başına gelen her vatandaş devlete isyan ediyor. Önceki yıllarda yaptığımız satışın yarısını bile yapamıyoruz bu sene. Geçen sene bu zamanlar şimdi yaptığım satışın iki üç kat fazlasını yapmıştım. Benim de iki çocuğum var, çocuklarımın okul masraflarını karşılamakta ben de zorlanıyorum" diyor.
Asker de sorguda Cinayet zanlısı olduğu söylenen Yermez'in dünkü sorgusuna, uzman polislerin yanı sıra askeri yetkililer de katıldı. Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak olayın örgüt bağlantısı bulunup bulunmadığı yolunda soruşturma yürüten İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Bekir Raif Aldemir, "cinayetin siyasi yönü olduğuna ilişkin şüphe duyduğu" savunmasıyla soruşturmaya ağırlığını koydu. İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen ise, Garih cinayetinin, görünüş itibariyle adli bir olay olduğunu söyledi. Yermez'in, İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edileceği bildirildi. Pınar Konuşkan ise, İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edildi. Bu arada İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, emniyete gönderdiği talimat yazısında, yürütülmekte olan Üzeyir Garih cinayeti soruşturmasına ilişkin basına bilgi ve belge verilmemesini istedi. Garih'in katil zanlısı olarak yakalanan Yener Yermez'in, olay günü mezarlığa girerken karşılaşıp para istediği Garih'i, bu isteğine karşı çıktığı için dua ederken öldürdüğünü itiraf ettiği iddia edildi. AA'nın İstanbul DGM Cumhuriyet Savcılığı kaynaklarından aldığı bilgiye göre, katil zanlısı Yener Yermez, 24 Ağustos 2001 Cuma günü 10 milyon lira karşılığında anlaştığı Pınar Konuşkan ile Eyüp Mezarlığı'nda ilk kez birlikte oldu. Ertesi gün de çarşı iznine çıkan ve 5-6 adet uyuşturucu hap alan Yermez, yine buluştuğu Konuşkan'la mezarlığa gitti. Bir süre sonra mezarlıktan çıkan Yermez, mezarlığa giren yolun başında karşılaştığı Üzeyir Garih'ten para istedi. Garih'in bu isteğe karşı çıkması üzerine aralarında sözlü tartışma yaşandı. Bunun üzerine Eyüp Meydanı'nın yanındaki seyyar satıcıdan bir bıçak satın alarak geri döndü. Yermez, mezar başında dua ederken bulduğu Garih'i, arkadan bıçakladı. Bunun üzerine cebinden 200 milyon lira para çıkartarak Yermez'e veren Garih, zanlının uzaklaştığı sırada da yardım istemeye başladı. Bunun üzerine geri dönen Yermez, peş peşe Garih'e bıçağı sapladıktan sonra kaçtı. src=/resim/b1.gif width=5>



Defter, kalem alamadılar Savaş Velioğlu Okulların açılmasına kısa bir süre kala yapılan okul alışverişlerinde veliler zorlanıyor. Ekonomik krizle birlikte, bütçeleri daha da küçülen emekçiler, çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Kırtasiye malzemelerine gelen zamlar velileri kitap, defter alamayacak hale getirdi. İlkokul öğrencisinin sadece kırtasiye masrafını kaşılayabilmek için 50 milyona yakın para harcanması gerekiyor. 122 milyon lira olan asgari ücretle çalışan bir kişinin iki çocuğunun da okul masrafını karşılaması imkânsız. Fiyatların yüksek olmasından dolayı seyyar satıcılara akın eden veliler, buralarda da ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Eskiden seyyar satıcıların ucuz mal sattıklarını belirten veliler, "Geçen yıllarda ucuz olduğu için seyyar satıcılardan alışverişimizi yapardık. Şimdi buralardan da alışveriş yapmak imkânsızlaştı. Ekonomik krizler belimizi büktü" diyor.
Masraflar karşılanamadı Ekonomik krizlerin altında ezilen veliler, çocuklarının okul ihtiyaçlarını seyyar satıcılardan karşılamaya çalışıyor. Veliler, birçok yere oranla daha ucuz olan seyyar satıcılardan bile tam anlamıyla alışveriş yapamıyor. İki çocuğunu okutan Şaban Karaatlı, çocuklarının okul masraflarının bütçesini aştığını belirtiyor. "Seyyar satıcılar ucuz olur diye buralara geldik, fakat yine de bütün ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz" diyen Karaatlı, okulların açılmasına birkaç gün kalmasına rağmen çocuklarının ihtiyaç listesini tamamlayamadığını anlatıyor.
Devlet yardım sağlasın Karaatlı, devletin bu sorunu çözmesini isteyerek, "Maddi durumu iyi olmayan insanlara yardım edilmelidir. Okul öncesinde bir sürü sorun yaşayarak çocuklarımızın masraflarını karşılamaya çalışıyoruz. Okullar açıldıktan sonra da okullara para vermeye devam ediyoruz. Eğitimin parasız olduğunu söylüyorlar, yine de okullarda katkı payı, kayıt parası gibi paraları zorla alıyorlar. Bu nasıl parasız eğitim ben anlamadım" diyor. Dört çocuğu olduğunu dile getiren Mesut Doğuş, "İki çocuğum okula gidiyor. Bu zamanda çocuk okutmak çok zor. Okul masraflarını karşılamakta zorlanıyoruz. Önceden seyyar satıcılar ucuz olur diye buralardan alışverişimizi yapardık, fakat şimdi seyyarlardan da alışveriş yapmak çok zor" diyor.
Soran çok, alan yok Dar gelirlilerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığı seyyar satıcılar da, alışveriş olmamasından dertli. Bu yıl satışlarda yarıdan fazla düşüşün olduğunu kaydediyorlar. Seyyar satıcılar tezgâhlarına gelen gidenin çok olduğunu, fakat satış yapamadıklarını dile getiriyor. Kırtasiye malzemesi satan Zeynel Çağlar, "Bu sene işlerimiz çok kötü. Geçen yıllarda az da olsa para kazanabiliyorduk, fakat bu sene belediyeye verdiğimiz işgaliye parasını bile çıkartmakta zorlanıyoruz. Müşteri geldiğinde fiyatlara bakıyor, alması gereken malzemenin yarısını bile almadan tezgâhtan gidiyor. Aldığımız fiyata fazla kâr koymadan satıyoruz, yine de satışımız yok. Ülkede ekonomik kriz oluyor, bu krizi biz yaratmıyoruz, fakat sonuçlarına katlanmak zorunda kalıyoruz" diyor. Okul çantası satan Hasan Dalyan, tezgâha gelen müşterilerinin fiyatları öğrendikten sonra geri döndüğünü anlatıyor. Vatandaşların ucuz mal aradığını dile getiren Dalyan, "En ucuzunu almak isteyen veli bize geliyor, ama yine de almakta çok zorlanıyor" diyor. Belediyeye 50 milyon işgaliye parası verdiğini söyleyen Dalyan, bir haftadır satış yaptığını fakat 50 milyon kâr yapamadığını belirtiyor. Sattıkları malların ucuz olmasına rağmen kimsenin alışveriş yapamadığını dile getiren Dalyan, "Her gün binlerce kişi tezgâhın başına gelip gidiyor da, biz para kazanamıyoruz. Tezgâhın başına gelen her vatandaş devlete isyan ediyor. Önceki yıllarda yaptığımız satışın yarısını bile yapamıyoruz bu sene. Geçen sene bu zamanlar şimdi yaptığım satışın iki üç kat fazlasını yapmıştım. Benim de iki çocuğum var, çocuklarımın okul masraflarını karşılamakta ben de zorlanıyorum" diyor.
Evrensel'i Takip Et