15 Ocak 2000 22:00
Çadırların elektriği kesildi
Çadırların elektriği kesildi
İzmit'te, mahalle araları ve parklarda kendi olanaklarıyla kurdukları ve halk arasında "korku çadırları" olarak isimlendirilen çadırlarda barınan az sayıda depremzede aile, elektriklerinin kesilmesi nedeniyle önceki geceyi karanlıkta ve soğukta geçirdi.
'Devletten yardım görmedik'
Kocaeli Elektrik Dağıtım AŞ (KEDAŞ) ekiplerinin, çadırlarındaki elektriği kendilerine hiç ihbarda bulunmadan kestiğini ifade eden depremzedeler, devletten bugüne kadar yardım görmediklerini ifade ederek, "Devletin bize verdiği tek şey elektrik oldu. Onu da sonunda kestiler. Yabancı ülkeler, deprem bölgesine yardım aktarıp bizlerin yaralarını sarmaya çalışırlarken, bizim devletimizin, elektriği bize çok görmesi zorumuza gitti" dediler.
Çoluk çocuk ne yapacak?
İzmit Cumhuriyet Parkı'nda kendi olanaklarıyla kurdukları korku çadırında barınan Aynur Yılmaz (33), depremin ilk gününden bu yana çadırda barındıklarını belirterek şunları söyledi: "O geceyi yaşayan bir insana kimse, 'Git evinde gönül rahatlığı ile uyu' diyemez. Bizler çoluk çocuğumuzla keyfimizden naylon barakalarda yaşamıyoruz. Bizleri zorla evlere tıkmak istiyorlar. Kim bir daha deprem olmayacak garantisi verebiliyor. Yeni bir depremle evimizin altında kalırsak, bunun vebalini nasıl taşıyacaklar. 'Evlerimize girelim' diye, çadırlara çektiğimiz elektriklerimizi de kestiler. Bizim hiçbir lüksümüz yok. Ne fırın, ne de buzdolabı çalıştırıyoruz. Sadece aydınlatmada ve ısınmada kullanıyoruz."
'Sabaha kadar donduk'
Depremzede Bediha Gül (48) ise, elektrikleri kesilince, soğuktan sabaha kadar donduklarını söyledi. Bugüne kadar eletrikli ısıtıcılarla idare ettiklerini anlatan Gül, şöyle konuştu: "Hiçbir ihbar yapılmadan elektriğimizi kestiler. Gece karanlığın yanında dondurucu soğukta kaldık. Olmaz olsun böyle devlet."
Aymazlığın bu kadarı
Depremin üzerinden aylar geçmesine karşın halen yazlık çadır sorununu gideremeyen, ısınma problemini hallettmeyen ve kademe kademe yemek dağıtımını kaldıran devlet yetkilileri, elektriklerin kesilme nedenini de aynı aymazlıkla gerekçelendirdi: "Kentteki yaşamı normale döndürmek amacıyla elektrikler kesiliyor."
Valilik kararı
Kocaeli Valiliği, evlerine dönmemekte ısrar eden depremzedelerin, çadırlara verilen elektrikle, orta ve ağır hasarlı evlerin elektriğinin de, olası bir can kaybını önlemek iddiasıyla kestiğini açıklamıştı. KEDAŞ ise 15 gün kadar önce yerel basın ve yayın kuruluşlarına gönderdiği açıklamada, valilik kararına dayanarak elektriklerin kesileceğini duyurmuştu. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Ecevit HADEP'i uyardı
Başbakan Bülent Ecevit, HADEP'i uyararak, "PKK ve onu temsil eden çevreler, HADEP'i kendi gayri meşru hareketlerinin uzantısı gibi kullanmak istiyorlar. HADEP'in buna fırsat bırakmayacağını umuyorum" dedi.
Ecevit, bir özel televizyonda yayınlanan "Siyaset Vitrini" programında ve dün Başbakanlık'ta düzenlediği basın toplantısında, özellikle Abdullah Öcalan hakkında verilen idam cezasının infazının bekletilmesi kararına ilişkin soruları yanıtladı. Ecevit, koalisyon partilerinin genel başkanlarının Abdullah Öcalan'ın idam dosyasının AİHM'nin talebi doğrultusunda Başbakanlık'ta bekletilmesi yönündeki kararının, Türk yargısının kararını olumlu ya da olumsuz şekilde etkilemeyeceğini söyledi. Bu yöntemle herkese serin kanlı düşünme olanağı tanınmış olduğunu, duygusal bir ortamda verilen kararın sonradan pişmanlık uyandırabileceğini belirten Ecevit, Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri bakımından AİHM'nin talebini geri çevirmesinin mümkün olmadığını söyledi.
'Yeniden ele alabiliriz'
Ecevit, genel başkanların, bu kararın istismar edilmemesini karara bağladıklarını da belirterek, "Terör eylemleri sürerse bekleme sürecini yeniden ele almamızı gerekli kılar. PKK ile onun legal ve yasal görünümlü uzantıları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne birtakım politikalar dayatmaya kalkabilir. Böyle eğilimler seziliyor. Bunları kabul edemeyiz" dedi.
Öcalan'ın PKK'nin, 30 bin insanın canına kıydığını hatırlatan Ecevit, bundan dolayı bağışlanmasının söz konusu olamayacağını bildirdi.
Ecevit, bir soru üzerine, şöyle devam etti: "HADEP şu anda yasal bir partidir. Bazı belediyeleri de almıştır, ama belli ki PKK ve onu temsil eden çevreler HADEP'i de Türkiye'de kendi gayri meşru hareketlerinin resmi görünümlü bir uzantısı gibi kullanmak istiyorlar. HADEP'in buna fırsat vermeyeceğini umarım." Genel başkanlar olarak Türkiye'nin yeni şehitler vermesine yol açacak bir ortama girmemesini de önemsedikledini bildiren Ecevit, "Kararla hem uluslararası yükümlülüklerimizi yerine getirmiş oluyoruz. Hem de hiçbir risk almıyoruz. Bu karar bence en doğrusu" dedi.
Başbakan Ecevit, Metin Özer'in, Öcalan'ın dosyasının Başbakanlık'ta bekletilmesi yolunda liderler zirvesinde alınan kararla ilgili soruları üzerine, dosyanın TBMM'ye sevki durumunda, bunun tahrik meselesi yapılarak, "terör"ün yeniden canlanabileceğini ve siyasallaştırma çabalarına hız verilebileceğini savundu. Ecevit, bir soru üzerine, böyle bir durumda "Öcalan'ın bir aziz durumuna yükseltilebileceği ve neden olduğu cinayetlerin unutturulması sürecinin başlatılabileceğine" dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından TBMM'ye iade edilen Af Yasası'nın kısa süre içinde tekrar ele alınacağını dile getiren Ecevit, koalisyon hükümetinin kalabileceği kadar iş başında kalmasında büyük yarar gördüğünü kaydetti. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili sorular üzerine de Ecevit, bu konuda "bir kriz olasılığı görmediğini" söyledi.
Ecevit, IMF'nin Ankara'da büro açma isteğinin anımsatılması üzerine de "Biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Ankara'nın kararı olumsuz. Gereği de yok. Çünkü, çağımızın iletişim olanakları çok geniş" diye konuştu.
İzmit'te, mahalle araları ve parklarda kendi olanaklarıyla kurdukları ve halk arasında "korku çadırları" olarak isimlendirilen çadırlarda barınan az sayıda depremzede aile, elektriklerinin kesilmesi nedeniyle önceki geceyi karanlıkta ve soğukta geçirdi.
'Devletten yardım görmedik'
Kocaeli Elektrik Dağıtım AŞ (KEDAŞ) ekiplerinin, çadırlarındaki elektriği kendilerine hiç ihbarda bulunmadan kestiğini ifade eden depremzedeler, devletten bugüne kadar yardım görmediklerini ifade ederek, "Devletin bize verdiği tek şey elektrik oldu. Onu da sonunda kestiler. Yabancı ülkeler, deprem bölgesine yardım aktarıp bizlerin yaralarını sarmaya çalışırlarken, bizim devletimizin, elektriği bize çok görmesi zorumuza gitti" dediler.
Çoluk çocuk ne yapacak?
İzmit Cumhuriyet Parkı'nda kendi olanaklarıyla kurdukları korku çadırında barınan Aynur Yılmaz (33), depremin ilk gününden bu yana çadırda barındıklarını belirterek şunları söyledi: "O geceyi yaşayan bir insana kimse, 'Git evinde gönül rahatlığı ile uyu' diyemez. Bizler çoluk çocuğumuzla keyfimizden naylon barakalarda yaşamıyoruz. Bizleri zorla evlere tıkmak istiyorlar. Kim bir daha deprem olmayacak garantisi verebiliyor. Yeni bir depremle evimizin altında kalırsak, bunun vebalini nasıl taşıyacaklar. 'Evlerimize girelim' diye, çadırlara çektiğimiz elektriklerimizi de kestiler. Bizim hiçbir lüksümüz yok. Ne fırın, ne de buzdolabı çalıştırıyoruz. Sadece aydınlatmada ve ısınmada kullanıyoruz."
'Sabaha kadar donduk'
Depremzede Bediha Gül (48) ise, elektrikleri kesilince, soğuktan sabaha kadar donduklarını söyledi. Bugüne kadar eletrikli ısıtıcılarla idare ettiklerini anlatan Gül, şöyle konuştu: "Hiçbir ihbar yapılmadan elektriğimizi kestiler. Gece karanlığın yanında dondurucu soğukta kaldık. Olmaz olsun böyle devlet."
Aymazlığın bu kadarı
Depremin üzerinden aylar geçmesine karşın halen yazlık çadır sorununu gideremeyen, ısınma problemini hallettmeyen ve kademe kademe yemek dağıtımını kaldıran devlet yetkilileri, elektriklerin kesilme nedenini de aynı aymazlıkla gerekçelendirdi: "Kentteki yaşamı normale döndürmek amacıyla elektrikler kesiliyor."
Valilik kararı
Kocaeli Valiliği, evlerine dönmemekte ısrar eden depremzedelerin, çadırlara verilen elektrikle, orta ve ağır hasarlı evlerin elektriğinin de, olası bir can kaybını önlemek iddiasıyla kestiğini açıklamıştı. KEDAŞ ise 15 gün kadar önce yerel basın ve yayın kuruluşlarına gönderdiği açıklamada, valilik kararına dayanarak elektriklerin kesileceğini duyurmuştu. src=/resim/b1.gif width=5>



Ecevit HADEP'i uyardı
Başbakan Bülent Ecevit, HADEP'i uyararak, "PKK ve onu temsil eden çevreler, HADEP'i kendi gayri meşru hareketlerinin uzantısı gibi kullanmak istiyorlar. HADEP'in buna fırsat bırakmayacağını umuyorum" dedi.
Ecevit, bir özel televizyonda yayınlanan "Siyaset Vitrini" programında ve dün Başbakanlık'ta düzenlediği basın toplantısında, özellikle Abdullah Öcalan hakkında verilen idam cezasının infazının bekletilmesi kararına ilişkin soruları yanıtladı. Ecevit, koalisyon partilerinin genel başkanlarının Abdullah Öcalan'ın idam dosyasının AİHM'nin talebi doğrultusunda Başbakanlık'ta bekletilmesi yönündeki kararının, Türk yargısının kararını olumlu ya da olumsuz şekilde etkilemeyeceğini söyledi. Bu yöntemle herkese serin kanlı düşünme olanağı tanınmış olduğunu, duygusal bir ortamda verilen kararın sonradan pişmanlık uyandırabileceğini belirten Ecevit, Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri bakımından AİHM'nin talebini geri çevirmesinin mümkün olmadığını söyledi.
'Yeniden ele alabiliriz'
Ecevit, genel başkanların, bu kararın istismar edilmemesini karara bağladıklarını da belirterek, "Terör eylemleri sürerse bekleme sürecini yeniden ele almamızı gerekli kılar. PKK ile onun legal ve yasal görünümlü uzantıları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne birtakım politikalar dayatmaya kalkabilir. Böyle eğilimler seziliyor. Bunları kabul edemeyiz" dedi.
Öcalan'ın PKK'nin, 30 bin insanın canına kıydığını hatırlatan Ecevit, bundan dolayı bağışlanmasının söz konusu olamayacağını bildirdi.
Ecevit, bir soru üzerine, şöyle devam etti: "HADEP şu anda yasal bir partidir. Bazı belediyeleri de almıştır, ama belli ki PKK ve onu temsil eden çevreler HADEP'i de Türkiye'de kendi gayri meşru hareketlerinin resmi görünümlü bir uzantısı gibi kullanmak istiyorlar. HADEP'in buna fırsat vermeyeceğini umarım." Genel başkanlar olarak Türkiye'nin yeni şehitler vermesine yol açacak bir ortama girmemesini de önemsedikledini bildiren Ecevit, "Kararla hem uluslararası yükümlülüklerimizi yerine getirmiş oluyoruz. Hem de hiçbir risk almıyoruz. Bu karar bence en doğrusu" dedi.
Başbakan Ecevit, Metin Özer'in, Öcalan'ın dosyasının Başbakanlık'ta bekletilmesi yolunda liderler zirvesinde alınan kararla ilgili soruları üzerine, dosyanın TBMM'ye sevki durumunda, bunun tahrik meselesi yapılarak, "terör"ün yeniden canlanabileceğini ve siyasallaştırma çabalarına hız verilebileceğini savundu. Ecevit, bir soru üzerine, böyle bir durumda "Öcalan'ın bir aziz durumuna yükseltilebileceği ve neden olduğu cinayetlerin unutturulması sürecinin başlatılabileceğine" dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından TBMM'ye iade edilen Af Yasası'nın kısa süre içinde tekrar ele alınacağını dile getiren Ecevit, koalisyon hükümetinin kalabileceği kadar iş başında kalmasında büyük yarar gördüğünü kaydetti. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili sorular üzerine de Ecevit, bu konuda "bir kriz olasılığı görmediğini" söyledi.
Ecevit, IMF'nin Ankara'da büro açma isteğinin anımsatılması üzerine de "Biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Ankara'nın kararı olumsuz. Gereği de yok. Çünkü, çağımızın iletişim olanakları çok geniş" diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et