02 Mayıs 2015 12:14

Esenyalı’dan Sincan’a Mektup Var

Nisan ayında Sincan Organize Sanayi Bölgesi'nden bir mektup gelmişti. Şimdi de Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği'nden Sincanlı kadınlara mektup var.

Paylaş


Merhaba Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan üç kız kardeşim.
Ekmek ve Gül’e göndermiş olduğunuz mektubu okudum ve size yazmak istedim. Ben Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyesi bir kadınım.
Bulunduğunuz yer Ankara, Edirne, Kars hiç fark etmiyor. İşçi bir şekilde patronun ya da şefinin baskısına, şiddetine ve tehditlerine maruz kalıyor. Her yerde aynı sorunlar yaşıyor. Tıpkı biz kadınlar gibi. Biz kadınlar evde, sokakta, işyerinde, gerek eşi tarafından, gerek toplumsal değerlerden, gerekse de işyerinde patron tarafından baskıya, şiddete, tacize ve hatta tecavüze uğruyor.
Mektubunuzu okuduğumda sizleri hayal ettim. Üç kız kardeşimi. Çalıştığınız işyerini, çalışma arkadaşlarınızı, patronunuzu ve şeflerinizi. Bir fabrikada daha neler yaşanabilirdi. Tuvalet saatlerine kadar yapılan baskılar, erkek işçi ile konuşmanız durumunda adınızın kötüye çıkması… Kahkaha en doğal hakkımız iken ayıplanması.. Erkek işçi arkadaşlarınızdan daha düşük ücretle çalıştırılmanız.
Sevgili kız kardeşlerim, ben bir dernek üyesi olarak başlamak istedim mektubuma. Çünkü biz derneği kurarken günde üç kadın eşleri, sevdikleri tarafından tacize, tecavüze uğruyor ve katlediliyordu. Yaşam alanlarımıza müdahale ediliyor her seferinde bize getirilen saçma sapan dayatmalarla ve politikalarla kadın kimliğimiz hiçe sayılıyordu. Bu gidişata dur demek için bir araya geldik ve daha yaşanası bir mahalle hayaliyle çıktık bu yola. Şimdi onca baskıya, şiddete karşı güzel bir çalışmanın ürününü sergiliyoruz. Kadınlarımız artık daha güvende hissediyor kendilerini. Dernek içinde örgütlenmeleriyle beraber birçok haklarının farkına vardılar.
Sizler de işçilersiniz. İşçilerin de kadını erkeği fark etmiyor. Bir işveren var, bir fabrika ve o fabrikada günün çoğunu çalışarak üreten eller. Senin kadın olarak yaptığın üretim erkek işçiyle bir tutulmaz. Oysa ki aynı işi yapıyorsunuz. Belki erkek işçi arkadaşınızdan daha temiz de iş çıkarıyorsunuzdur. Ama kadın olduğunuz için bu emeğiniz görülmüyor. Patron kadın işçi ile erkek işçinin bir araya gelmelerini, birlikte hareket etmelerini istemez. Çünkü bir araya geldiğiniz takdirde, yemektir, servistir, ücrettir, işyerindeki sıkıntılarınızı konuşacaksınız ve ortak sorunlarınız etrafında birlikte hareket etmeye başlayabilirsiniz.
Biz Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’ni kurduğumuzda sadece 18 kadındık. Birçok kadın vardı aslında etrafımızda. “Bu taleplerle yola çıkacak ama dernek” deyince, “birleşme” deyince kadınlarımız biraz geri adım attılar. Biz 18 kadın kendi aramızda ‘kadınlara daha fazla nasıl ulaşırız; nasıl bir çalışma yürütebiliriz, onların hayatlarına nasıl girebiliriz’ dedik. Ve ev toplantıları, ev ziyaretleri yapmaya başladık. Çaldığımız hiçbir kapıdan olumsuz tepkiler almadık. Zamanla kadınlarımız derneğin kapısını açmaya kendi hayatlarını zorlamaya, daha insanca yaşamak için örgütlenmenin gerekliliğine inandılar.
Sizler de bir yola çıktınız. Birçok olumsuzluklara rağmen inanıyorum ki bu üç güzel kız kardeşim o fabrikada daha güzel şartlar getirecek ve daha insanca yaşam alanı yaratacaktır kendilerine ve işçi kardeşlerine. Fabrikada öncelikle gerçekten sizinle yola çıkacak bir grup oluşturmak. Bu gruplar kendi aralarında işçi kardeşlerinin evlerine gitsinler. Dışarıda buluşsunlar. Ev ziyaretleri demek o insanların hayatlarına dokunmak demek oluyor. Daha samimi oluyorsun. Birlikte hareket ederseniz ortak kararlar alırsanız daha sağlam bir sonuç ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum. O erkek bu kadın, o batılı bu Kürt, o Alevi bu Sünni gibi ayrımları ortadan kaldırırsanız; ortak sıkıntılarınızı çözmek için örgütlenmeniz de bu kadar zor olmaz. Bir araya gelin, en zor koşullarda bile aldığınız kararlardan vazgeçmeyin.
Aranızda işbirlikçiler de olacak, sizi sindirmeye çalışanlar da, kendi işçi kardeşleriniz de yeri gelince geri adım atacaklar belki de. Ama siz bir yola çıktığınızda inanarak birçok şeyi başaracaksınız. İnanacaksınız; yoksa bu sömürü, bu yobaz yaşam, işten atılmakla korkutulmalar sadece işverenin işine yarayacaktır. Yapılacak çok şey var ve bunun için yan yana gelmek, yaralarımızı sarmak gerekiyor. Bunu başardığınız takdirde de birlik olup patronun suratına suratına çarpar sloganınız.
Yüksel YILDIZ / Esenyalı-İSTANBUL

 

ÖNCEKİ HABER

Alevi katliamı lanetlendi

SONRAKİ HABER

‘Kral çıplak’ diyene selam olsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...