Rapordaki gaz fişeği ibaresini sildiler
Polisin attığı gaz fişeğiyle gözünü kaybetti. Hastaneden aldığı ikinci raporda ise gaz fişeği ibaresinin yer almadığını fark etti.
Tolga Alp TURGUT
İstanbul
Gezi direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğinin sağ gözüne isabet etmesi sonucu gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya’nın soruşturmasında savcı, Sarıkaya’nın muayenelerinin yapıldığı hastanelerden raporları istedi. Ancak Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi hazırladığı raporda ‘şikayet, bulgu, tedavi’ alanlarını boş bıraktı. Gaz fişeğinden söz edilmeyen raporun tanı kısmında “Bir başka şahıs tarafından darp ve çarpma” yazıldı.
ARADIĞINIZ RAPORA ULAŞILAMIYOR!
Gezi direnişi sırasında 11 Haziran 2013 tarihinde eylemlere destek vermek ve kardeşini almak için Gezi Parkı’na giden Erdal Sarıkaya, polisin attığı gaz fişeğinin gözüne gelmesi sonucu sağ gözünü kaybetmişti. Erdal Sarıkaya’nın soruşturmasında savcı, 12 Haziran 2013 tarihindeki hastaya ait tetkik listesini, acil tıp kliniğinin adli muayene raporunu ve göz kliniklerinin konsültasyon notlarını hastanelerden istedi. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi istenen tetkikleri tam rapor halinde hazırladı. Ancak vurulduğu gece Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürülen Sarıkaya’nın hastaneye başvurusunda “Polis müdahalesinde başıma biber gazı kapsülü geldi” beyanı hazırlanan raporda yer almadı. Ayrıca 12 Haziran 2013 gecesi 01.57-03.24 saatleri arasında Doktor Erkan Günay’ın yaptığı tetkikler de raporda açıklanmadı. Hastanenin hazırladığı raporda ‘şikayet, bulgu, tedavi’ alanları boş bırakılırken, raporun ‘tanı’ kısmına ise sadece “Bir başka şahıs tarafından darp ve çarpma” yazıldı. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliğine dilekçe yazarak kendisine yapılan tedavi işlemlerinin kayıtlarını isteyen Sarıkaya’ya, “O dönemde yapılan kayıtlar otomasyon sistemimizden silinmiş” cevabı verilerek hastanenin Bilgi İşlem Merkezinden 12 Haziran 2013 tarihindeki 242845 No’lu rapor yerine başka bir rapor verildi. Ayrıca Sarıkaya’ya ilk müdahaleyi yapan Doktor Erkan Günay’ın uzun bir süredir Amerika’da olduğu ve ne zaman Türkiye’ye döneceğinin de belli olmadığı söylendi.
‘GÖREVLERİNİ YAPMALARI ENGELLENMİŞ’
Gazetemize konuşan Erdal Sarıkaya, 11 Haziran 2013 günü polisin biber gazı bombası, plastik mermi ve TOMA’larla insanlara saldırdığını hatırlatarak, “Hastanelere yüzlerce kişi yaralı olarak gitti ve raporlarına da ‘darp ve çarpma’ yazıldı. O gün can kaybının yaşanmaması mucizeydi” dedi. Başbakan Erdoğan’ın o gün yaşanan polis müdahalesi için kullandığı “Gezi Parkı işgal alanı değildir. Emniyet teşkilatımıza bugünkü müdahalesi için teşekkür ediyorum” sözlerini de hatırlatan Sarıkaya, “Ben ötekileştirici siyasi zihniyete, polis müdahalelerine, ayrıştırıcı medya kanallarına, adliyelerde yaşanan hukuksuzluklara karşı Gezi Parkı’ndaydım. Görüyorum ki hipokrat yemini etmiş doktorlar dahi görevlerini yerine getirememiş ya da görevlerini yapmaları engellenmiş” şeklinde konuştu.
‘BÖYLE BİR DURUMDA HASTANE KUSURLU OLUR’
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Beyazıt İlhan, Gezi direnişinin yaşandığı günlerde Sağlık Bakanlığının hastaneler üzerinde baskı oluşturduğunu ve vatandaşların da vurulduklarını söylemeye çekindiklerini hatırlattı. İlhan, “Ancak hasta söylediği halde rapora yazılmıyorsa bir sorun var demektir. Delici göz yaralanması çok ağır bir yaralanma olduğu için Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi gerekeni yazmış. Raporlama konusunda Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bir tutarsızlığı var ise konu araştırılıp incelenmelidir. Hastanenin belgeleri eksik hazırlaması kabul edilebilir değildir. Adli vaka kayıtlarının düzgün tutulması ve düzgün saklanması gerekiyor. Raporlar silinir veya kaybedilirse bu hastanenin kusurudur” şeklinde konuştu.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
