20 Kasım 2013 08:38

Nejat Uygur son yolculuğuna uğurlandı

Usta Tiyatro Oyuncusu Nejat Uygur için bu sabah bir anma töreni düzenlendi. 86 yaşında hayata veda eden Uygur için Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nu ailesi, dostları meslektaşlarının yanı sıra izleyicileri doldurdu.

Nejat Uygur son yolculuğuna uğurlandı
Paylaş

Usta Tiyatro Oyuncusu Nejat Uygur için bu sabah bir anma töreni düzenlendi. 86 yaşında hayata veda eden Uygur için Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nu ailesi, dostları, meslektaşları ve izleyicileri doldurdu.
Anma töreni başlamadan önce sahneye ilk olarak Uygur’un naaşı getirildi. Naaşının önüne ise çiçeklerle yapılmış kocaman bir gülen yüz ifadesinde çelenkler bırakıldı. Sanatçının fotoğrafları barkovizyonda gösterilmesinin ardından usta sanatçının rol aldığı oyunlardan kesitlerin sunulduğu kısa bir film gösterildi.

‘BEHZAT UYGUR: BİZİ BU GÜZEL GÜNÜMÜZDE...’
Uygur Ailesi adına konuşan Behzat Uygur’un ‘Bizim babamız, ustamızla bambaşka bir ilişkimiz vardı. Öncelikle güler eğlenirdik. Her kesimin, herkesin sanatçısı olmayı düşündü. Bu anlamda da bizim için bir örnek olmuştur. Bedenen aramızda olmayacak ama her zaman bizim aramızda olacak’sözleriyle başladı. Konuşmakta zorluk çektiğini söyleyen Behzat Uygur, ‘Boğazıma düğümleniyor fazla da konuşamıyorum. ‘Küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden, ortancaların alnından öperim’ derdi oyunların sonunda babam, ben de öyle bitireyim konuşmamı’ diyerek sonlandırdı konuşmasını.
Uygur’un naaşı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndaki törenin ardından Teşvikiye Camiine götürüldü. Usta oyuncunun cenazesi öğle vakti kılınan namazın ardından, Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi.

‘İNSANLARIN YÜZÜNÜ GÜLDÜRMEK BENDE TUTKU OLDU’

‘Benim gençliğimde herkeste Amerika’ya gitmek gibi çok yoğun bir istek vardı. Bu yüzden liman cüzdanı çıkarttım ve gemici oldum. Hiç unutmam, bir Panama şilebinde çalıştım. Gemide kimsenin canı sıkılmazdı. Onlara fıkralar anlatır, taklitler yapardım. Herkes çok gülerdi. Sonra askere gittim, orada da arkadaşlarımı çok güldürürdüm. Giderek insanların yüzünü güldürmek bende tutku oldu. Sonra da tiyatro başladı zaten...’ Nejat Uygur için tiyatro böyle başladı. İnsanları etkileme, güldürme tutkusu onu yıllarca tiyatro sahnesine, turnelere taşıdı.
İsmail Dümbüllü’yle birlikte tanıştığı tiyatro sanatına Alo Orası Tımarhane mi?, Aman Özal Duymasın, Benim Annem Evden Neden Kaçtı, Cibali Karakolu, Hanedan, Hastane mi? Kestane mi?, Kaynanatör, Miğferine Çiçek Eken Asker, Minti Minti, Sizinki Can da Bizimki Patlıcan mı?, Son Umudum Milli Piyango, Şeyini Şey Ettiğimin Şeyi, Şeytandan 29 Gün Evvel Doğan Çocuk gibi pek çok hikayeyi kazandırdı.
Uygur, eğitimini Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde tamamlar. İlkokulu Siirt, Ezine ve İntepe’de okur ve bu dönemde tiyatroya müsamerelerle başlar. Sarıyer, Çanakkale ve Manisa’da ortaokulu tamamladıktan sonra Güzel Sanatlar Akademisi’nin Heykel bölümüne girer fakat mezun olamaz. 1943 yılında Sarıyer Halkevi’nde başladığı boksla beraber spora karşı ilgisi artar. Atletizm ve su topu dışında bir at binicisidir aynı zamanda.
Necla Uygur ile 63 yıl süren bu evlilik Ahmet, ikiz kardeş olan Süheyl ile Süha, Kemal, Behzat adlı beş erkek çocukları olur. Süheyl ve Behzat babalarının deyimiyle “armut ağacının dibine düşmüş” ve tiyatrocu olmuşlardır.
Onlarca yıl süren tiyatro hayatının ardından sanatçıya 1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanına layık görülür.
Uygur, 10 Eylül 2007’de beyin damarlarında oluşan bir tıkanıklık nedeniyle vücudun sol tarafında kısmî felç geçirmiştir. Usta tiyatro sanatçısı, uzun süre hastanede tedavi görmesine rağmen 18 Kasım 2013 günü saat 19.57 civarlarında solunum yetmezliği sebebiyle hayata 86 yaşında gözlerini yumdu.

‘YILLARCA YÜZ BİNLERCE İNSANI GÜLDÜRDÜ’
Sanatçının ölüm haberinin duyulmasının üzerine tiyatro ve sinema dünyasından pek çok sanatçı; ailesi, dostları ve izleyicileri için taziye mesajı yayımladı.

Üstün Akmen (Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı): Nejat Uygur’un bu dünyadan çekip gitmesinin her şeyden önce Türk mizahının büyük kaybı olarak değerlendirilmesi gerektiği kanısındayım. Nejat Uygur sanatının kişisel, kazançsız, özgür olduğu; kendi kendinin farkına varmadığı, kendi kendine güldüğü, kendi kendini alaya aldığı evreyi elden bırakmayan ender rastlanılan sanatçılarımızdan biriydi. Ve bunun hep böylece sürüp gitmesini istedi. İstediği, kaskatı bir yüzle, kendine sunulan ünleri payeleri alarak kendine hainlik etmek değil, kendi kendine gülüp durmaktı. Yaşamının, iradesi dışında kendisini ağırbaşlı bir duruma getirilebilecek olmasından, olasılığından korkar gibi yaşadı. Işıklar içinde uyusun, alkışı bol olsun.
Genco Erkal (Tiyatro ve Sinema Sanatçısı):
Bir benzerin yoktu ve herhalde hiç olmayacak. Sen biricik Nejat Uygur’umuzsun bizim. Güle güle.
Erkan Can (Tiyatro ve Sinema Sanatçısı): Ruhun şad olsun usta seni taklit ederek kazandım tiyatro sınavını 1975’te, teşekkür ederim.
Ahmet Mümtaz Taylan (Tiyatro ve Sinema Sanatçısı):  Halk Tiyatrosunun güzel ağabeyi Nejat Uygur Ustanın anısı önünde saygıyla, sevgiyle eğiliyorum...
Şebnem Sönmez (Tiyatro ve Sinema Sanatçısı): Nejat Uygur ağabeyimiz, ustamız, USTA dır… ‘-idi’ demem! -dır! O kadar!
Levent Tülek (Tiyatro ve Sinema Sanatçısı):   Anadolu’ya yıllarca turne yaptı... Yıllarca yüz binlerce insanı güldürdü... Bu topraklar seni unutmayacak Nejat Baba!
Cem Davran (Tiyatro ve Sinema Sanatçısı): Bir ‘Usta’nın ardından ne söylesen eksik kalır. Belki de sadece ‘usta’ demeli. Açtığı yoldan, Anadolu turnesinden selam olsun.
Mert Fırat (Tiyatro ve Sinema Sanatçısı): ‘...Giderken tüm üzüntülerinizi yanımda götürüp size sadece  kahkahaları bırakacağım’ Huzur içinde yat tuluatın kralı Nejat Uygur...
Melike Demirağ (Müzisyen ve Oyuncu): Sevgili Nejat Uygur göçmüş bu alemden. Başımız sağolsun. Ruhu huzur içinde yükselsin.
Sermiyan Midyat (Tiyatro ve Sinema Sanatçısı):  Hayatın her anında şakalarıyla her şeye göğüs gerip meydan okuyan Nejat Uygur’u kaybettik.Tüm ailesine ve hepimize sabır dilerim.
Mahir İpek (Tiyatro ve Sinema Sanatçısı): Nejat Uygur Ankara Sanat Tiyatrosu’nun 30. yılında Asaf Çiğiltepe’nin portresini yapıp bize hediye edecek kadar kibardı... Karış karış gezdik Anadolu’yu her oynadığımız salondan Nejat Uygur’da geçmişti. Güle güle usta... (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Reformlar sokakta ve Mecliste yapacaklarımıza bağlı

SONRAKİ HABER

Bir daha asla!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...