21 Ekim 2013 09:28

Bu gidişle yarına çıkmayız

Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli 5. Değerlendirme raporu geçtiğimiz ay açıklandı. Raporun hazırlanmasına bir dönem başyazar olarak katkı sunan İklim Bilimci Prof. Dr. Murat Türkeş, IPCC Raporları ve son raporun anlamı ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Bu gidişle yarına çıkmayız
Paylaş

Özer Akdemir

Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli 5. Değerlendirme raporu geçtiğimiz ay açıklandı. Raporun hazırlanmasına bir dönem başyazar olarak katkı sunan İklim Bilimci Prof. Dr. Murat Türkeş, IPCC Raporları ve son raporun anlamı ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

IPCC nedir? İçinde kimler yer alıyor? IPCC’nin Türkçe açılımı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’dir. IPCC, Dünya Meteoroloji Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından 1988’de kurulan ve o zamandan beri ortaklaşa yürütülen Birleşmiş Milletlerin bir uzmanlık ya da özel görev organıdır.

Son rapora sizin katkınız nedir?
IPCC’nin sonuncu raporu olan IPCC 5. Değerlendirme Raporu “İklim Değişikliği 2013”ün hazırlık süreci, 2010 yılı başında başladı. IPCC 5. Değerlendirme Raporu için 1. Çalışma Grubuna başyazarlardan birisi olarak seçilerek katkı vermeye başlamıştım. Ancak, 2011 yılı yazında yaşadığım sağlık ve özel sorunlar nedeniyle, sürecin ortasında başyazarlıktan çekilmek zorunda kaldım. Sonrasındaysa, aynı çalışma grubuna katkı veren yazarlardan birisi olarak bilimsel katkılarımı sürdürdüm. 23-26 Eylül 2013 tarihleri arasında Stockholm’de gerçekleştirilen IPCC toplantılarına ise, Türkiye adına hükümet temsilcisi olarak katıldım ve bu yolla bilimsel katkı sağladım.

Bu son rapora göre, iklim değişikliğinin Türkiye’ye etkileri nelerdir?
Türkiye ve bölgesinde yüzey ve troposfer hava sıcaklıklarındaki artış ile yağışlardaki azalış (kuraklaşma) eğilimleri sürmektedir. Söz konusu eğilimlerin, gelecekte de süreceğini görmekteyiz. Türkiye’nin büyük bölümünün gelecek on yıllarda da ısınacağı, ekstrem hava ve iklim olaylarının kuvvetleneceği ve özellikle Türkiye’nin yüksek mevsimlik ve yıllar arası değişkenlik ve uzun ve şiddetli yaz kuraklığı gibi kendi iklim sorunları bulunan subtropikal Akdeniz ikliminin egemen olduğu batı ve güney bölgelerindeki kuraklaşmanın süreceği anlaşılmaktadır.

İklim değişikliği olgusunda şu saatten itibaren neler yapılabilir?

Sera gazı salım senaryolarının, son yüz yılın ikinci yarısından günümüze değin gözlenen iklim değişikliğinden kesin olarak sorumlu olduğu konusunda küresel düzeyde önemli bir bilimsel ve politik bir uzlaşma var. Bu durum, iklim değişikliğiyle savaşım açısından önemli bir gelişme.  Ancak bu güne değin görülen o ki, sözü edilen ülkelerin ve bir bütün olarak dünya ülkelerinin sera gazı salımlarını azaltma istek ve becerileri henüz çok yetersizdir. Bu konuda her hangi bir başarıdan söz etmemiz olanaksızdır. Biyosferdeki tüm canlıların, genetik çeşitliliğin ve ekolojik sistemlerin varlıklarını sürdürmeleri ve değişen iklim koşullarına uyumları açısından gerekli ‘kritik eşik’ olarak kabul edilen, 1.5 °C’yi aşmaması ya da 2 °C’nin altında kalmasının sağlanması gibi eşik değerler gerçekçi değildir. Bu eşik değerleri tutturmak için çok geç kalınmıştır.

İklim değişikliğini önleyecek bir “nihai çözüm” var mı?

Bugünkü iklim değişikliği görüşmelerindeki tıkanma ya da bunalım dikkate alındığında başarılmasının kolay olmayacağı görülmekle birlikte, “nihai çözüm”, başta fosil yakıt yakılması ve net arazi kullanımı değişikliklerinden kaynaklanan karbondioksit salımlarının hiç zaman kaybetmeden ciddi biçimde izlenmesine, denetlenmesine ve bilimin öngördüğü oranlarda azaltılmasına bağlıdır.


1400 YILIN EN SICAĞI

Son raporun önemli başlıkları nelerdir? 
Politikacılar için özet raporunun ana mesajlarını 5 başlık altında toplayabilirim:
1. İklim Sisteminde Gözlenen Değişiklikler
Küresel iklimdeki ısınma kesindir.
Atmosfer: Geçen 30 yılın her 10 yılı, yeryüzünde 1850’den beri kaydedilen küresel sıcaklık verileri için hesaplanan tüm on yıllık dönemlerden ardışık bir biçimde daha sıcak olmuştur.
Okyanuslar: Üst okyanus (0 – 700 m) 1971 – 2010 döneminde kesin olarak ısınmışken, 1870’ler ve 1971 arasında olasılıkla ısınmıştır.
Buzküre: Grönland ve Antarktik buz kalkanları geçen 20 yıllık dönemde kütle kaybetmekte, buzullar küçülmeyi sürdürmekte.
Küresel deniz düzeyi: 19’ncu yüzyıl ortasından beri gözlenmiş olan deniz düzeyi yükselmesi oranı (hızı), önceki iki bin yıllık dönemdeki ortalama yükselme oranından daha büyüktür. Küresel ortalama deniz düzeyi 1901 – 2010 döneminde 19 cm yükselmiştir.
2. Karbon ve Öteki Biyojeokimyasal Döngüler
Karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve diazotmonoksit (N2O) gazlarının atmosferik birikimleri, en az son 800,000 yıllık dönemde hiç olmadığı kadar yüksek bir düzeye ulaşmıştır. CO2 birikimleri, temel olarak fosil yakıt yanması ve ikincil olarak net arazi kullanımı değişikliğinden kaynaklanan salımlar nedeniyle, sanayi öncesi döneme göre % 40 oranında artmıştır.
3. İklim Sisteminin Anlaşılması ve Güncel Değişiklikler
İklim sistemi üzerindeki insan etkisi açıktır.
İklim değişikliğinin belirlenen kanıtları ve nedenleri: Çok yüksek olasılıkla (% 95 – 100), İnsan etkisi 20’nci yüzyılın ortasından beri (1951 – 2010 döneminde) gözlenen ısınmanın egemen nedeni olmuştur.
4. Gelecekteki Küresel ve Bölgesel İklim Değişiklikleri
Sera gazlarının sürmekte olan salımları, daha fazla ısınmaya ve iklim sisteminin tüm bileşenlerindeki değişikliklere neden olacaktır.
Sıcaklık: Küresel yüzey sıcaklığı değişikliği, 21. yüzyılın sonuna kadar, biri  dışında tüm yeni IPCC senaryolarına dayanarak olasılıkla 1850 – 1900 dönemine göre 1.5 °C’yi ve iki yeni senaryoya göre olasılıkla 2 °C’yi aşacak.
Okyanuslar: Okyanuslar 21. yüzyıl süresince de ısınmaya devam edecek.
Buzküre: Arktik deniz buzu örtüsü olasılıkla azalmaya ve incelmeye devam edecek.
Deniz düzeyi: Küresel ortalama deniz düzeyi 21. yüzyıl boyunca yükselmesini sürdürecektir.
Karbon ve öteki biyojeokimyasal döngüler: İklim değişikliği, atmosferdeki CO2’nin artışını büyüterek, karbon döngüsü süreçlerini etkileyecek.
İklimin kararlılığı ve iklim değişikliği yükümlülükleri: İklim değişikliğinin pek çok özelliği,  CO2 salımları durdurulsa bile yüzyıllarca sürecektir. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Havalar soğudu, bacalara dikkat!

SONRAKİ HABER

Mısır\'da Kıpti düğününe saldırı: 3 ölü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa