16 Ağustos 2015 10:24

Bir kayıp gölge: Kartpostallar

Paylaş

Hakan GÜNGÖR
Ahmet ASLAN

Sanatçı Vahap Avşar’ın “Kayıp Gölgeler” isimli sergisi Salt Beyoğlu’nda açıldı.
And Yayınevi’nin kartpostal arşivinde yer alan ancak daha önce basılmamış fotoğraflardan oluşan sergide 50 eser bulunuyor. Sergiyle ilgili Evrensel’e açıklamalarda bulunan Avşar, proje üzerine çalışmaya Gezi direnişi sırasında başladığını belirterek, “Gezi’nin bu çalışmada doğrudan bir etkisi olmasa da, dolaylı etkisi olduğunu söyleyebilirim. Gezi, tüm Türkiye’yi etkilediği gibi beni ve bu çalışmayı da etkiledi” dedi.

KARTPOSTALLARDAKİ GEÇMİŞLE BUGÜN ARASINDA BENZERLİKLER VAR
2010 yılında And Yayınevi’nin kartpostal envanterini satın alan Avşar, fotoğrafların neredeyse kullanılmaz hale gelmekte olduğu bir süreçte devreye girdiğini açıkladı. Fotoğrafları seçerken otobiyografik bir yöntem izlediğini belirten Avşar, çocukluğunun izlerini takip ettiğini söyledi. Henüz 8-10 yaşlarındayken And Yayınevi’nden çıkan kartpostallara bakarak resimler yapmaya başladığına değinen Avşar, sanat hayatına başlamasında kartpostalların büyük etkisi olduğunu vurguladı. Sergilenen kartposttalların kimilerinde beyaz Renault araçların görüldüğünü hatırlatan Avşar, “Bu araçlar 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerde kullanılıyordu. Günümüzde de bir çatışma süreci yaşıyoruz. Bu anlamda günümüze de göndermeler var” diyerek şunları söyledi: Bu fotoğrafların her ne kadar özel bir zaman dilimini temsil etse de, evrensel bir tarafı da var. Türkiye’de eskiden on yılda bir ihtilal olurdu şimdi ise despotizm var. Yani benzeri bir durumu yaşıyoruz. Kartpostallarda görülenlerle şu anki gidişat arasında paralel bir durum söz konusu. Geçmişte beyaz Renault araçlar ve faili meçhuller vardı. Şimdi de çatışmalı bir ortam var, saldırı var ve devlet eliyle yapılan bir saldırı bu. Dolayısıyla kartpostallardaki geçmişle günümüz arasında benzerlikler söz konusu.

DARBE YILLARI KARTPOSTALLARDA
Sergiyi gezenlerin kendi birikimleri, deneyimleri ve ideolojileri ile kartpostalları yorumlayacağının altını çizen Avşar, “Ben kafama takılan, kafamdan atamadığım görsellerle, kavramlarla çalışıyorum ve bunlardan da kendi hikayelerimi oluşturuyorum. İzleyici eseri benim düşündüğüm gibi yorumlayabilir veya benim hiç düşünmediğim okumalar ortaya çıkabilir” dedi.
Avşar, çocukluğunun geçtiği Malatya’ya ait fotoğrafların da bulunduğuna değinerek, “Kimi fotoğraflarda yer alan yerlerin neresi olduğunu bilemiyoruz. Belki bu yerleri bilen, tanıyan insanlar sergiyi gezerler ve bizi de bu konuda bilgilendirirler” diye konuştu. Beklenmeyen anlar, tuhaf ilaveler, sıradışı poz ve çekimlerden oluşan ve 1970’lerin sonlarından 1980’lerin başına kadar devam eden süreçte çekilen fotoğrafların “gergin siyasi ortamı ve ardından 12 Eylül darbesinin getirdiği korkulu dönemi” kayıt altına aldığı belirtiliyor. Sergi 27 Eylül’e kadar ziyaret edilebilecek.

ÖNCEKİ HABER

‘50 Kürt mü güvenlik zaafiyeti oluşturuyor?’

SONRAKİ HABER

Genç işçiler: Yürütülen bu savaş bizim savaşımız değil!