Öykünün ve yaşamın özgürlüğünün öykücüsü

Adnan Özyalçıner | Fotoğraf: Evrensel / Ferit Edgü| Fotoğraf: Kadir İncesu / Kolaj: Evrensel

DİĞER YAZILARI
Don vurdu 26 Nisan 2025
Maraton 19 Nisan 2025
Balon 12 Nisan 2025
Yarınlar bizim 5 Nisan 2025
Su durmaz akar 28 Mart 2025
Hep beraber 21 Mart 2025
Belirti 14 Mart 2025
Kara bulutlar 7 Mart 2025
Kış geldi 28 Şubat 2025
Kesik 21 Şubat 2025
YAZI ARŞİVİ

Sevgili Ferit’le tanışmamız ‘52’li yıllara rastlar. Galatasaray Lisesinde yapılan liselerarası bir edebiyat matinesinde rastlaştık. Kemal Özer’le ben İstanbul Erkek Lisesinden katılmıştık. Ferit, Beyoğlu Atatürk Erkek Lisesinden, Demir Özlü Kabataş’tan.

‘50 kuşağının ilk ayağı böyle oluştu sanırım. 1955-56’da Onat Kutlar, Erdal Öz, Orhan Duru, Leyla Erbil’le gelişti. ‘50 kuşağı şairiyle, öykücüsüyle politik bir kuşaktı. Siyasada Demokrat Partiye karşıydık. Edebiyatta da basmakalıp anlatımla yüzeyselliğe.

Ferit’e göre: “Bizler demokrasi yutturmacasının oynandığı bir ülkede, toplumu ve bireyi değiştirmek isteğiyle yanıp tutuşan gençlerdik. Son derece politik bir kuşaktık. Ama politika ile sanata bizden öncekiler gibi bakmıyorduk. Sanatın, yazının o güne değin Türkiye’de hiç üzerinde durulmamış, tartışılmamış konularını gündeme getiriyorduk. Dile birinci derecede önem veriyorduk. Bunu abartısızca söyleyebilirim: Türkçe bir düşünce dili niteliklerine bizim kuşakla ulaşmıştır.”

1950 kuşağı, birbirine benzemeyen daha önce de Türk yazınında pek örneği olmayan yapıtlar vermiştir. Her biri kendi kulvarında koşan, kendi yazış biçimine sahip yazarlardı. Sevgili Doğan Hızlan’ın dediğince: Solistlerden oluşan bir koroyduk biz.

Ferit Edgü’nün öykücülüğü, yaşam gerçeğini dönüştürüp yeniden üretmeye yönelik bir gerçeklik taşımıştır. Yaşamla birlikte süren, devinen sürekli bir öykünün yazarıydı o. Ferit’in kaybı, öykümüzün, öykücülüğümüzün de bir kaybı, eksik kalışıdır.

Ferit Edgü’nün ölümüyle öykücülüğümüzün, özellikle de 1950 kuşağı öyküsünün bir ayağı kırılmıştır. Ama Ferit, öyküleriyle yaşadıkça, yaşattıkça öykücülüğümüz yürüyüşünü sürdürecektir.

Sevgili Ferit, seni öykülerinle, öykülerini seninle sevdik, beğendik. Şimdi bizi bırakıp gidiyorsun. Güle güle. ‘50 kuşağından birçok arkadaşımız var orada. Onat Kutlar, Demir Özlü, Kemal Özer. Bir an önce kavuşmayı istediğini bildiğim Orhan Duru… Selam söyle bizden onlara. Hepiniz teker teker bizi sizsiz bırakıp gittiniz. Öykülerinizle şiirleriniz kaldı yalnız. Ona da eyvallah! Biz de gelene kadar.

Sevgili dostum, arkadaşım, kuşakdaşım yolun açık olsun. Öykünün ve yaşamın özgürlüğünün öykücüsü.

Evrensel'i Takip Et