Maraton

Ses sese

Tek başına sesim duyulmaz diye düşünme. Ses sesi çağırın. Ses verdikçe ses sese kalabalıklaşır. Kalabalıklaştıkça yükselir susmaz o zaman. Susturulamaz.

Kirli yaşam

Kan akıyor/akıtılıyor yollarda. Dağlardan yükselen yeller serinletmiyor, zehirliyor insanı. Zehir saçıyor ırmak boyları. Hızla kirlenen/kirletilen yaşamda.

Oluş

Yollar yürüdükçe açılır. Yürüdükçe meydan olur. Doldurur. Karanlığın ortasında, gecenin bir başında güneşi oldurur.

Öngörü

Bursa, dağların tepelerine yayılı bir kent. Yemyeşil bir duvara yaslı. Ortasına gökdelenler çakıldıkça görünmeyecek bir daha.

Üst üste

Her şey birbirinin üstünde: Dağ ovanın, gökyüzü dünyanın. İnsan insanın üstüne binince altta kalanı kıç üstü oturtuyor yerin dibinde. Gökyüzü kalıyor kendine.

Korugan

Umudun adı, kalabalık olmalı. Birbirine kilitlenen. Rüzgarlara, fırtınalara karşı korugan. Aralarından su sızdırmayan birlikte soluk alıp veren bir duvar.

Bağırmalı

Kapatıldığımız yerin neresi olduğunu ne görüyor, ne biliyoruz. Bir çuval gibi atılıyoruz karanlığa. Bağırsak sesimizi duyan olur mu, duyanlar gelir mi? Bilemiyoruz. Bağırmadan.

Maraton

“İki tür eylem adamlığım var benim. Toplumsal-sanatsal örgütlenmeler ve kültürel savaşım. Yazarın sorumluluğu özgürlük sorunudur, hukukun üstünlüğü sorunudur. Toplumu değiştirmek, bugünden yarına kolayca alınabilecek bir yol değildir, uzun bir koşu, maratondur.”

Şükran Kurdakul