Dokunan yanar
Fotoğraf: DHA
Uzaktan eğitimi(?) Yüksek Öğretim Kurumu sevdi. “Kovid sonrası da uygulamak üzere uzaktan eğitim(?) için uygun dersleri belirleyin” komutundan sonra bazı önde gidenler bir yandan “Koronayı bile Microsoft patronu Bill Gates herkese çip takıp para kazanmak için çıkarmıştır” balonunu üflerken diğer yandan hararetli “Trend bu. Teknolojiye(?) karşı koyamayız” feryadıyla hazırlıklara başladılar.
Bu “uzaktan” işini üniversiteler de sevdi. Onlar için ne güzel, ortalıkta hiç öğrencinin dolaşmadığı yemekhaneler, kantinler. Zırt pırt hocanın kapısını çalıp, olur olmaz sorularla sıkıntı veren, değerli akademisyenin tam becermek üzere olduğu bilgisayar oyununu bozan öğrenci yok. Öğrenci topluluğu yok. Sinema kulübü yok, fikir ve sanat kulüpleri yok. 3 öğrencinin bir araya gelip münafık işlerle kafa ağrıtması gibi bir şey de yok. Üst sınıf öğrencileri “Her türlü alt sınıf sınav sorusu whatsapp üzerinden 45 dakikada çözülür ve sınıf geçirilir” türünden ilanlarla parası olan öğrencilere destek çeteleri kurmuşlar. Zaten bu gidişle ülkeyi 20 yıl sonra, bugün, “3 düzine ile 2 deste kaç eder” sorusunu sallayarak “54, 58, yok yok 57” diye cevaplamaya çalışan siyasetçilerle, “ineğin yavrusu sıpadır” diyen bürokratlar yönetecek.
Normalleşiyoruz…
Beklerken 1 buçuk metre arayla sıraya sokulup sonra hep birlikte üst üste dip dibe tıkıldığımız uçaklar normalleşmenin göstergesi. Meclis toplanıyor. Parti gurupları toplanıyor. AVM’ler açık. Yakında düğün salonları da serbest. Futbol zaten başladı. Bir tek eğitim normalleşmeyecek. Yani insan bu durumda biraz düşünüyor doğrusu, “Her şey serbest olurken eğitim neden yasak? Eğitim yasaksa diğer işler neden serbest” diye.
Ah şu yöneticiler biraz uyanık olup şu yürüyüş işini de eğitim gibi “uzaktan” yapmayı becerebilselerdi Ankara girişinde o kadar hukuk insanını itelemek zorunda kalmayacaklardı. 3 günlük polis memuru 50 yıllık avukata “Sokakta yürüyemezsin” diye kendi hukukunun dersini verme saçmalığını yapamayacaktı.
Avukatlar yürüyor. Birkaç hafta bunu konuşacağız. İstanbul seçiminin intikamı gibi seçimin seneyi devriyesinde Canan Kaftancıoğlu’nun cezası açıklandı. Bir süre de onu konuşacağız. Ardından sıra mühendislere gelecek. Sonra tabip odaları. Gitti ülkenin birkaç ayı daha. Kanal İstanbul joker konu. Millet debelensin dursun. Çok sıkışılırsa “Topçu Kışlası” devreye sokulur. Millet yesin birbirini. Taktik “Makedonyalı Büyük İskender” taktiği. Böyle böyle 3 sene idare edilir, yeter ki yakan konulara kimse dokunmasın. Sonrası Allah kerim.
Ne demişti malum çetenin kumpas kurbanı Ahmet Şık?
“Dokunan yanar.”
Yanmayı göze alıp, dokunmaya hazır binler arttıkça gündemde daha neler göreceğiz bakalım.
- Yapay zeka 18 Nisan 2024 04:32
- Kıpırdayanı yakarım 11 Nisan 2024 03:40
- 128 milyar dolar 04 Nisan 2024 04:19
- İşçiler, emekçiler 28 Mart 2024 04:21
- Bebem feda 21 Mart 2024 04:50
- Kamulaştırma 14 Mart 2024 04:34
- Faiz haram 07 Mart 2024 04:35
- İntegral 29 Şubat 2024 05:56
- Temiz kalpli (?) 22 Şubat 2024 04:48
- 25 SMA hastası için 55 milyon dolar 15 Şubat 2024 04:39
- Yıkılacağız 08 Şubat 2024 04:39
- BİK mi engelleyecek koskoca Özak işçisinin direnişini? 01 Şubat 2024 04:24