03 Mayıs 2020 00:37

2020 1 Mayıs’ının kendine has özgünlüğü ve gösterdikleri

Yatağan Termik Santralinde işçiler 1 Mayıs'ı kutladı

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs, 1 Mayıs’tan üç gün önce başlayan etkinliklerle kutlandı.

Bu yıl, koronavirüse (Kovid-19) karşı mücadele koşullarında kutlanan 1 Mayıs’ta, bilinen alanlar boştu. Ve tabii, işçiler ve geleceğini işçi sınıfının geleceği ile birleştirmiş emekçilerin ideallerini ve günlük sıcak taleplerini yazdıkları dev pankartlar da yoktu kutlamalarda. Tersine bu yıl; işyerinde, işyeri önünde, sokaklarda, bazı kentlerde de meydanlarda (ama belirli bir sayıyla sınırlı) “güvenli mesafe” kuralına uymaya özen gösteren işçi ve emekçilerin kendi mütevazı imkanları çerçevesinde taleplerini dile getirdiği kutlamalara tanık olduk.

Ve 1 Mayıs akşamı balkonlardan yükseldi alkışlar ve 1 Mayıs Marşı!

‘YASAK’ BAHANESİYLE DİSK YÖNETİCİLERİNE GÖZALTI

Bakanlığın bütün engelleme ve caydırıcı önemlerine karşın İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, “Türkiye’de 1 Mayıs etkinlikleri kapsamında 30 Nisan’da 69 ilde 148 etkinliğin bugün (1 Mayıs günü) ise 18 ilde 36 etkinliğin düzenlendiğini” açıkladı.

DİSK yöneticileri bu kurala uymadıkları gerekçesiyle gözaltına alındı ve bu özgün koşullardaki 1 Mayıs’ta bile sermaye ve hükümetinin işçiler ve temsilcilerine karşı nasıl hasmane bir tutum içinde oldukları açıkça görüldü.

İçişleri Bakanlığının verdiği rakamlar, emniyete haber verilen, belirlenmiş açık alanlarda da yapılan kutlamalarla ilgilidir. Ama işyerlerinde, emekçilerin yaptıkları etkinliklerin, emekçi semtlerinde yapılan pek çok etkinliğin emniyetin verdiği rakamların içinde olmadığı anlaşılıyor. Nitekim gazetemize işyerinden gelen haberler emniyetin verdiği sayıların çok ötesindedir.

İŞYERLERİNDE KUTLAMA ÖNCEKİ 1 MAYISLARA GÖRE DAHA YAYGINDI!

Bu 1 Mayıs’ın en özgün yanı ise, işyerlerinde yapılan kutlamaların önceki yıllardaki 1 Mayıs’lara göre çok yaygın olmasıydı.

Tekstil, metal, lojistik, tersane, liman, lastik, kimya, gıda, sağlık... Başlıca iş kollarında pek çok işyerinde 1 Mayıs’tan üç gün öncesinden başlayarak yapılan etkinlikler herhalde yüzlerle ifade edilecek sayıdadır. Gazetemize ulaşan bilgiler, sosyal medyadan yapılan duyurular bunu göstermektedir.

İşyerinde yapılan bu etkinliklerin Türk-İş, Hak-iş, Memur-Sen gibi en çok üyeye sahip konfederasyonların ve onlara bağlı bazı sendikaların dışındaki sendika merkezlerinin, bu tür etkinliklere soğuk bakması, hatta aba altından sopa gösteren bir tutum almalarına karşın yapıldığı dikkate alınırsa, bu işyeri etkinliklerinin önemi ve anlamı daha iyi anlaşılacaktır. Çünkü bu etkinlikler, kimi işyerlerinde sendika merkezlerinin girişimiyle desteklense de büyük bölümü, yerellerdeki mücadeleci sendikacıların ve ileri işçilerin inisiyatifiyle başarılmıştır.

İşletmeler temelli etkinliklerin yaygınlığı sınıf partisinin yıllardır neden birkaç merkezde ve belirli alanlarda değil de “Her yer 1 Mayıs alanı” derken her işletmeyi ve yerelleri 1 Mayıs kutlama ve etkinliklerinin asli (doğal) alanı olarak işaret ettiğinin açık kanıtıdır.

İŞÇİLERİN ACİL VE ÖZGÜN TALEPLERİ ÖNE ÇIKTI

Alan ağırlıklı 1 Mayıs kutlamalarında ne kadar acil talepler önemli dense de asıl öne çıkanların, hep 1 Mayıs değerlerini ifade eden, işçi sınıfını tarihsel misyonunu öven, sosyalizm için mücadeleye çağıran pankart ve sloganların olduğu herkesin bildiği bir gerçektir. Ancak işyeri temelli bu yılki kutlamalarda işçilerin en acil ve sözcüğün gerçek anlamıyla can yakıcı “İşten atmalar yasaklansın”, “Ücretsiz izne hayır, herkese ücretli izin”, “Çalışması zorunlu olan işyerleri dışında tüm çalışma durdurulsun”, “Ölmek istemiyoruz”, “Biz de evde kalmak istiyoruz”... gibi talepler ve bu taleplerle bağlantı kurularak üretilmiş, “Virüs değil kapitalizm öldürür”, “Kapitalizm sağlığa zararlıdır”, “Bu düzen değişmelidir” sloganları ve bunların güncel taleplerle bağlantılı versiyonlarının öne çıktığını gördük.

Çünkü;

  1. İşçiler, koronavirüse karşı mücadele kapsamında açıkça patronların işçilerin sadece emeklerine el koymayıp aynı zamanda canlarını patronların çıkarı uğruna vermekten çekinmemelerini isteyen tutumunu açıkça görmüşlerdir.
  2. Etkinliklerin işyerinde düzenlenmesi, sloganların ve taleplerin bizzat işyerinde işçiler, emekçiler tarafından hazırlanması, 1 Mayıs’a damgasını vurmak isteyen sendikal bürokrasinin egemenliği ve siyasi gurupların arasındaki rekabetten kurtararak, 1 Mayıs’ın ruhuna uygun bir biçimde her şeyin ileri işçilerin, emekçilerin inisiyatifinde düzenlenmesi, işçilerin yaşamlarını ve çalışma koşullarını iyileştirme amaçlı taleplerinin öne çıkarılmasını kolaylaştırmıştır.

BALKONLARDA 1 MAYIS KUTLAMASI

2020 1 Mayıs’ının en özgün yanlarında birisi de 1 Mayıs akşamı saat 21.00’de balkonlara pencerelere çıkarak, yerine göre sadece alkışlarla, alkışların yanı sıra pankart asarak, 1 Mayıs Marşı söyleyerek yapılan kutlamalardır.

Bugün, “Bu gece kutlamasına, ne kadar kişi katılmıştır?” diye sorulsa bunu bilmek olanaklı değil ama, bunun ülke çapında, özellikle büyük kentlerde yaygın biçimde yapılabildiği dikkate alındığında, gece kutlamasına katılanların büyük çoğunluğunun, bugüne kadar 1 Mayıs kutlamalarına bir kez bile katılmamış kişiler oluğunu söyleyebiliriz. Çünkü şöyle bir etrafımıza baktığımızda bile, balkonlarına çıkıp 1 Mayıs değerlerine alkış tutanların pek çoğunun bugüne kadar 1 Mayıs kutlamasına katılmamış kişiler olduğunu görebiliriz.

Bu da bize gösteriyor ki, eğer yığınları doğru araç ve yöntemlerle ve elbette 1 Mayıs’ın ruhuna uygun bir çalışma ile çağırırsak, 1 Mayıs kutlamalarına yeni katılımların, daha da önemlisi 1 Mayıs değerleri etrafındaki mücadeleye katılmalarını sağlamak hiç de sürpriz değildir.

Bu yüzden diyebiliriz ki, artık bundan böyle 1 Mayıs’lar sadece işyerlerinde, emekçi semtlerinde, alanlarda değil gece ülke çapında, alkışlarla, marşlarla... balkonlardan pencerelerden de kutlanacaktır. Tabii başka yaratıcı biçimlerin de eklenip yaygınlaşmasıyla...

2020 1 Mayıs’ında işçiler çok şey öğrendiler. İnisiyatif aldıklarında neler yapabileceklerini, 1 Mayıs’ı en ağır koşullarda bile kutlayabileceklerini kendileri gördükleri gibi dosta düşmana da gösterdiler.

Tabii gelişmelerin merkezine kendilerini koymayı başardıkları ölçüde, altından kalkamayacakları hiçbir sorun olmadığını da görecekler.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa