28 Temmuz 2019 22:32

İlhan Başgöz'ün Güre'de halk bilimi okulu -2-

İlhan Başgöz'ün Güre'de halk bilimi okulu -2-

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Amerika Birleşik Devletleri’nde Talat S. Halman İlhan’ın örgütlediği Orta Doğu Yazınları toplantısında (1976) Başgöz, Talat S. Halman’a elinden geldiğince yardım ediyordu. Ayrıca kendi de bildiri vermişti. Onun halk şiiri üzerinde bilgileri beni etkiledi... Bütün bunları aslında “Amerika Amerika Katlar Savaşı” başlığıyla İsmail Cem’in politika güncesinde, ayrıca “arkeoloji ve sanat” yayınları arasında çıkan betiğimde de anlattım sonradan.

İlhan Başgöz Indiana Üniversitesinde çalıştı hep. Orada bir enstitü gerçekleştirdi.

Türkiye’ye geldiğinde de ilk aradığı kişilerden biri olduğumu sanıyorum... Onunla yolculuklar yaptık. Arabayı ben kullanıyordum. Öyle değişik konularda konuşuyorduk ki… Örneğin “Endüstri Folkloru” konusunu ondan öğrendim. Kamyonların arkasındaki “O şimdi asker” gibi yazılara o ilgimi çekti. Oğlum Memet ile neredeyse bir oyuna dönüştürdüler bunu. Kimi kez ben mitolojiden bir şeyler aktarırken, o, öykünün bugün halk arasında yaşayan biçimini söylüyordu.

Böyle bir gelişinde, değişik üniversitelerden genç mimarlar arasından seçtiklerimle yaptığım Güre Yaz Okulunu gördü yaşadı.

Benim “Geleneğe Eklenmek” başlıklı konuşmamı dinlediğinde etkilendi.

Bir gün baktım. Bir köşede oturmuş düşünüyordu. Hüzünlüydü… Bir terslik olup olmadığını sorduğumda, yanıtladı:

-Ben bütün bunlara geç kaldım. Bu gerçekten yaratıcı bir olay.

Dedi.

Bir süre sonra da “Ben de bunu daha da geç kalmadan yapmalıyım!” diye düşünmüş olacak ki benden buna uygun, kerpiçten bir ev tasarlamamı istedi. Benim yaz okulunun yanında yaklaşık bir dönümlük arsayı satın aldı. Aramızda yalnızca bir kuru dere vardı.

Tasarımını, uygulamanın denetimini yaptım. Elbette karşılıksız… Sevdiği bir ev oldu… Ama yalnız onun kullanabileceği bir ev… Açık mutfak, önünde uzunca bir yemek masası… Buradan bir kapıyla orta avluya çıkılabiliyordu.

Açık ocağın, baca kitlesiyle ayrılmış bir oturma odası, daha doğrusu sınıf olarak da kullanabileceği bir oylumu var.

Onun yatak odası, içinde yıkanma yeriyle, yemek bölümüne bir kapı ile bağlanıyor.

Orta avludan girilen ikişer kişilik iki oda da bu kitleye ekleniyordu. Avlunun köşesinde bir de, iki katlı seyir kulesi vardı. Burada da oturulup ders yapılabiliyordu.

Bütün üniversitelere yazıp bildirdi… Oralardan gelen doçent, asistan, öğrencilerle halk bilimi yaz okulunu her yıl benim yaz okulum ile eş günlerde gerçekleştirmeye başladı.

Coşkuluydular o da, katılımcılar da… Ayrıca konuklarımız da oluyordu bir-iki ders için. Ünlü tarihçimiz Halil İnalcık ile yaşadığımız günü sanıyorum hiç unutmayacağız. Gece yarısından sonraki saatlere dek süren sorulu yanıtlı söyleşiyi…

Öğrencilerimizi birlikte gezilere götürdük. Aasos’u, Troya’yı, Bergama’yı anlattım onlara…

Yurt dışından da konuklarımız oldu…

Kısacası İlhan Başgöz Güre’de, katılan halk bilimcileriyle bilgilerini deneyimlerini paylaştı. Bu arada bana da gelenekten ne anladığım üzerine dersler verdirdi. Dinleyenlerin soruları, katkıları ile gerçekten canlı bir paylaşım oldu.

Benim mimarlık yaz okuluma katılanların yatacak yerlerini karşılıksız olarak ben sağlıyordum, iki katlı kerpiç evde.

İlhan Başgöz buna da yenilik getirdi. O, öğrencilerini köyün evlerine dağıttı. Bu gerçekten güzel bir uygulamaydı. Katılımcılar bir köy evini, köylüleri tanıyorlar, dostluklar kuruyorlardı. Öğrenciler pansiyonda, otelde kalabilecekleri tutarların çok altında sembolik tutarla hiç tanımadıkları yaşama koşullarında yeni dostluklar kuruyorlardı. Bu, birinci elden, yaşayarak bilgi edinmek, konuyu daha da çekici kılıyordu.

İlhan Başgöz bugün 95 yaşında. 15 Ağustos’ta 96’ya girecek.

Son birkaç yıldır sağlık nedenleriyle yaz okulunu gerçekleştiremez oldu.

(Ben mimarlık yaz okulumu 20 yıl sürdürdüm.)

Umarım sevgili okuyucularım da bu yaşlara erişirler. Bilgilerini genç kuşakla paylaşırlar…

Hep dediğim gibi bilgi paylaşılmazsa irelmiyor, sevgi gibi…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa