06 Haziran 2019 00:30

Keyfi gözaltı ve tutuklamalar

Keyfi  gözaltı ve tutuklamalar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye’de her yıl yüzbinlerce insan gözaltına alınmaktadır. Şu anda denetimli serbestlik-adli kontrol hükümleri doğrultusunda kesin olmamakla birlikte 500 binin üzerinde insan bulunmaktadır. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak bulunan insan sayısı da 250 binin üzerindedir.

İnsan hakları hukuku standartlarıyla konuya bakalım isterseniz. Gözaltı ve tutuklama, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile ilgilidir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesi, bir insan hakkı olan, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını düzenler ve bu hakkı koruma altına alır. Buna göre herkes, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına sahiptir. Bazı istisnalar, durumlar dışında kimse bu özgürlükten yoksun bırakılamaz. Burada bahsedilen özgürlük, kişinin fiziksel özgürlüğüdür. Yani kimse keyfi olarak gözaltına alınamaz, alıkonamaz, tutuklanamaz. Böylece kişilerin fiziksel güvenliği de koruma altına alınmış olur. Özgürlükten mahrum bırakmanın yasal temeli olmalı (5/1) ve sınırlı sayıda sebebe dayalı olarak bu mahrum bırakma gerçekleşmelidir. Sınırlamalar başka maddelerden daha dar sınırlamalara tabidir. Mahkemelerce de daha dar yoruma tabi tutulmalıdır. Sözleşmenin (5/2-5/5) maddeleri keyfi olarak özgürlükten mahrum bırakılmayı önlemek için hükümler taşır. Söz gelimi, 5/2.madde, özgürlüğünden mahrum bırakılan kişiye bu tutulmanın/gözaltına alınmanın sebeplerinin bildirilmesi, 5/3.maddesi tutulan (gözaltına alınan) kişinin tutulması kararının derhal yargı denetimine tabi tutulmasını ve makul sürede yargılama yapılmasını, 5/4 maddesi, tutulmanın yasallığını denetleyecek bir yol olması ve belirli aralıklarla tutulma hakkında değerlendirme yapılması ve karar verilmesi gereğini hüküm altına alır. 5/5.maddeye göre bu maddedeki hakların ihlal edilmesi durumunda tazminat hakkının doğacağı hüküm altına alınmıştır. AİHM içtihatlarında 55 dakikalık bir polis tutması da “özgürlükten mahrum bırakma” olarak nitelenmiştir. (Kişi Özgürlüğü ve güvenliği hakkı konusunda geniş bilgi için, bakınız:  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Hukuku,D.J.Harris, M.O’Boyle, E.P.Bates, C.M.Buckley ç.Mehveş Bingöllü Kılcı, Ulaş Karan,Türkçe Baskı,  Avrupa Konseyi Yayını,2013, sahife: 123-201).

Geçenlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi eski üyesi Alparslan Altan hakkında, tutuklama kararının verildiği tarihte Alparslan Altan hakkında somut delil bulunmadığı, o nedenle de tutuklama kararının(5/1-c) hukuka aykırı olduğuna dair karar verdi (Alparslan Altan/Türkiye, Başvuru no.12778/17, karar tarihi: 16.04.2019)

Demek ki, bir kişinin tutuklanması için, tutuklamaya sevk edildiği tarihte yargıcın önündeki dosyada tutuklama sebebi ile ilgili delillerin olması gerekir. Sonrası tarihte ortaya çıkarılan bir delil ile tutuklama kararının yasallığı, hukuka uygunluğu sağlanmış olmaz.

Türkiye’de Ceza Muhakemesi Kanunu dördüncü kısım “Koruma Tedbirleri” başlığını taşır Birinci bölüm “yakalama ve gözaltı” başlığı altında 90-99.maddelerde düzenlenmiştir. İkinci bölüm ise “tutuklama” başlığı altında 100-108.maddelerde düzenlenmiştir.

AİHM içtihatları aksine yakalama, gözaltı ve tutuklama konusunda son derece geniş yorum yapıldığı, yasa maddelerinin kelimelerinin kullanılmasıyla yetinildiği ya da “suçun vasıf ve mahiyetine, mevcut delil durumuna “şeklinde matbu kelime ve cümleler ile temellendirmede (!?) bulunulduğu gözlenmektedir. Hem tutuklamada ve hem de salıvermede (tahliye kararlarında da) de aynı cümlelerin kullanılması dikkat çekicidir.

Bitirirken, değerli insan hakları savunucusu, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun günlerdir, ısrarla dile getirdiği gözaltında kayıp ya da keyfi gözaltı muamelesiyle ilgili olarak da bir söz söylemek isterim.

Gergerlioğlu,  Yasin Ugan, Özgür Kaya, Gökhan Türkmen, Erkan Irmak ve Salim Zeybek adlı beş  kişinin  kaçırıldığı yönündeki iddiaları seslendiriyor. Yetkili makamlardan açıklama bekliyor.

Konu kayıp ve kaçırılma iddiası nedeniyle, hem yaşam hakkı bağlamında hem de kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı bağlamında çok önemlidir.

80’li ve 90’lı yıllara mı döndük, dönüyoruz?

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...