05 Nisan 2019 19:41

Kriz, 'karşı reformlar' ve TİS yılında 1 Mayıs'a doğru!

Kriz, 'karşı reformlar' ve TİS yılında 1 Mayıs'a doğru!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir yıllık bir “seçimler” dönemi geride kaldı.

Seçimler geride kaldı ama krizin işçilerin, emekçilerin hayatında yarattığı tahribat geride kalmadığı gibi, krizin yükünü işçilere yıkma konusunda sermaye ve hükümetleri, girişimleri daha da etkili olacak bir aşamaya gelmiş bulunuyor. Daha da önemlisi Erdoğan yönetiminin, artık seçim baskısını da üstünden attığı için elinin kolunun daha serbest olacağı bir döneme de girdik. Başka bir söyleyişle artık Erdoğan Hükümeti ve patronlar, işçilere ve halka karşı daha açıkça iş birliği yapacak, “Artık dört buçuk yıl seçim yok” coşkusuyla işçi ve emekçilerin haklarını gasbetmekte artık daha pervasız davranacaktır.

Bu yüzden de işçiler (ileri işçi-emekçi kesimleri, mücadeleci sendikalar ve sendikacılar), bir an önce seçimin işçiler arasında yarattığı bölünmeleri geride bırakarak, talepleri etrafındaki birliklerini, seçimler sırasında edindikleri derslerden de yararlanarak, hızla yenilemek durumundadırlar.

Söz konusu olan sınıfın birliği, dayanışması ve mücadelesi olduğunda elbette ki, İşçi Sınıfının Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü olan, sınıfın talepleri etrafındaki birliğinin ve ortak mücadelesinin değerlerinin simgesi olan 1 Mayıs’ın bütün öteki “günler”den daha ayrı bir önemi vardır. Hele de sermaye partilerinin işçileri, emekçileri bölüp birbirine karşı kullanmak için her yolu kullandıkları bir yıla yayılan “iki seçim dönemi”nin ardından, 1 Mayıs’ın değerlerinin etrafında işçilerin birliğini ve ortak mücadelesini öne çıkaran bir çalışma ayrıca bir öneme sahiptir.

İşte o önemli güne sadece 25 gün kaldı.

Elbette burada, “1 Mayıs 1 günlük bir işçi bayramıdır. O zaman daha şimdiden 1 Mayıs’ı ve onun değerini tartışmanın ne acelesi var?” denemez.

Çünkü 1 Mayıs kutlamaları, işçilerin sınıf çıkarlarının öne çıkarıldığı ve sınıf kardeşliği duygusunun arttığı, 1 Mayıs değerlerinin bilince çıkarıldığı bir kutlamalardır. Dahası ülkemizde 1 Mayıslar, pek çok başka ülkeden farklı olarak “1 günlük bir tören” olmanın ötesinde, 1 Mayıs öncesi ve sonrası günleri, haftaları kapsayan mücadele günleri olarak kutlanmaktadır.

Bu yıl, 2019’un 1 Mayıs’ı;

- Bir kriz ve krizin faturasını sermayeye çıkarma,

- Önemli iş kollarında milyonlarca işçi ve kamu emekçisini kapsayan bir TİS dönemi,

- Sermayenin sistemini yenilemek için krizi fırsata çevirme, dolayısıyla “yapısal reformlar” (biz “karşı reformlar”* diyoruz) yılı olduğu dikkate alındığında, 1 Mayıs’ın; krizin yükünü reddetme, işçilerin isteklerine yakın TİS’lerin elde edilmesi ve sermayenin karşı reform girişimlerine karşı tavizsiz bir mücadelenin sembolü olarak kutlanacak bir 1 Mayıs olması gerektiği apaçıktır.

Muhtemeldir ki, önümüzdeki birkaç gün içinde (“yetişirse 8 Nisan” deniyor) Hükümet, ekonomik alanda “yapısal reformlar” dediği bir programı açıklamaya hazırlanmaktadır. Bu da 1 Mayıs’a doğru giderken, sermayenin saldırılarına karşı mücadelenin çok somut biçimde tartışılacağı günler olduğu anlamına gelmektedir.

2019 1 Mayıs’ı işçilerin ve emekçilerin temel haklarının savunulması ve krizin yükünün reddedilmesi mücadelesi olarak biçimleneceğine göre, 1 Mayıs da sınıfın haklarının savunulması ve taleplerinin en yüksek perdeden haykırılmasının günü olmak durumundadır. Bu yüzden de önümüzdeki 25 gün, işçilerin talepleri ve bunların elde edilmesi için nasıl bir “birlik ve mücadele”nin gerektiğinin tartışıldığı, bu tartışmanın işletmelere kadar yayıldığı bir 25 gün olmalıdır.

Bir yandan seçim sonuçlarının yarattığı motivasyon, öte yandan da AKP ve MHP’ye oy veren işçileri tahkir etmeden ama onların kendilerini eleştirip yeniden mevzilenmesine de yardımcı olan bir tutumla işçilerin talepleri etrafında birleştirilmesi çok önemli olacaktır.

2019 1 Mayıs’ı bu amaca hizmet edecek biçimde örgütlendiği ölçüde anlamlanacak, tarihine ve misyonuna uygun biçimde kutlanmış olacaktır.

(*) Bu reformların emekçilere yeni vergiler getirilmesi, “kıdem tazminatı” ve kamuda iş güvencesinin kaldırılması, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması,... gibi kapsadığı hak gaspları çarşamba günü bu köşede ortaya konmuştu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...