Amedspor ne yapsın?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ben vatandaşıma terörist diyecek kadar enayi miyim” demeye başladığı günlerde Çalıkların, Saray’ın resmi medya organı gibi çalışan Turkuvaz Medya grubunun spor kanalında (A Spor) şöyle bir haber geçti: “İşte futbol teröristi Mansur Çalar’ın ilk ifadesi.”

Sporda şiddetin sıradanlaştığı bir ülkede eğer Erdoğan ve İçişleri Bakanı Soylu HDP’yi “teröristlik” ile suçlayıp toplumu kamplaştırıcı söylemler kullanmasalardı acaba bir spor kanalı Amedsporlu futbolcu için böyle bir haber geçebilir miydi?

Bu sorunun yanıtını hepimiz biliyoruz.

İşte A Spor’un başını çektiği kışkırtıcı ve hedef gösterici haberler sonrasında Amedspor Oyuncusu Mansur Çalar, Amedspor ve Sakaryaspor maçında yaşanan olaylar nedeniyle TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) Disiplin Kurulu tarafından futboldan ömür boyu men cezasına çarptırıldı. Bu kışkırtıcı haberlerde Mansur’un rakip takım futbolcularına jiletle saldırdığı iddia edilmişti.

Futbol maçlarını az çok izleyen, hatta izlemeyen herkes bilir: Emre Belözoğlu, Arda Turan ve Volkan Demirel başta olmak üzere “büyük takım” oyuncularının karıştığı şiddet olaylarının haddi hesabı yok. Hakem yumruklama mı dersiniz, gazeteci yaralama mı dersiniz, silahla baskın yapıp tehdit mi dersiniz, rakip takım yönetici ve taraftarlarına saldırı mı dersiniz bunların suç listesinde yok yok. Ama bu futbolcular yeşil sahalarda top koşturmaya devam ediyor. Fakat söz konusu olan adı ‘Amed’ olan bir Kürt takımı ve oyuncuları olunca hukuk başka işliyor.

Amedspor’un Batmanlı Mansur’dan önceki kaptanı Dersimli Deniz Naki de aldığı cezalar nedeniyle futbol oynayamaz hale getirilmişti. Deniz de sürekli saldırılara uğrayan kendisi olduğu halde sadece bu ırkçı saldırılar hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle ceza üstüne ceza almıştı. Deniz, yaşadıkları nedeniyle en son “Kimi, kime şikayet edeceğim?” diyerek aslında bu gerici- ırkçı saldırıların hangi adreslerden cesaret aldığını ortaya koymuştu.

Amedspor-Sakaryaspor maçında yaşanan olaylarla ilgili spor kanallarında yorumcu kılıklı faşist magandalar küfürler savuruyor, Sakaryaspor yöneticileri telefonla yayınlara bağlanıyor ama kimse “Ya bu Amedsporlu yöneticiler ne diyor, onlara da soralım” demiyor, diyemiyor.

Ligin ilk yarısında Sakarya’da oynanan maçta yaşananları hatırlıyor musunuz? Stadyumda bulunan skorboardlardan ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısı eşliğinde Cizre ve Sur’dan operasyon görüntüleri gösterilmişti. Mesaj çok netti; Sakaryaspor operasyonu yapanların ve Amedspor da operasyon yapılanların takımıydı!

Bu görüntüler ve seyircilerin Amedspor’a yönelik küfürlü tezahüratları için Sakaryaspor’a ne ceza verildi dersiniz? Kötü tezahürattan 5-10 bin lira para cezası!

Artık her maç sonrası Amedspor’a yönelik ırkçı saldırılar vakayı adiyeden sayılıyor.

Yine de hatırlatmak gerekiyor. 24 Nisan 2016’da Ankaragücü ve Amedspor arasında oynanan maçtan sonra Amedsporlu yöneticiler tahta ve demir kalaslarla öldürülesiye dövülmüşlerdi. Saldırıda Amedsporlu bir yönetici iki buçuk metreden alt kata düşmüş, üç yöneticinin burnu kırılmış, bir yönetici ise beyin sarsıntısı geçirmişti.

Ya Ankaragücü’ne verilen ceza? 2 maç seyircisiz oynama ve 25 bin lira para cezası.

Daha birkaç hafta önce Antalya’da Serik Belediyespor ve Cizrespor arasında oynanan karşılaşmada ırkçı tezahüratların üzerine bir de Cizresporlu 3 oyuncu ve bir antrenör saldırıya uğrayıp yaralandılar.

Artık ‘ceza’yı tahmin etmek zor değil: 1 maç seyircisiz oynama ve para cezası!

Amedspor ve Sakaryaspor arasındaki karşılaşmada yaşananlara dönersek, TFF’nin ilk yarıdaki maçta kışkırtıcı yayınlara ve saldırılara göz yumması sonrası oynanan bir maçta olayların çıkması şaşırtıcı mı? Üstelik bu maçta Sakaryasporlu Dilaver gibi oyuncuların İstiklal Marşı okunurken bozkurt işareti yapmalarını atlamamak gerekiyor. Çünkü böylesi oyuncular bu maçlara düşmanla savaşa çıkıyor gibi çıkıyorlar. Ancak TFF’nin bugüne kadar Amedspor ve Cizrespor gibi takımlara yapılan saldırılara göz yumup iş bu takımlara ceza vermeye gelince bütün sınırları zorlaması, Dilaver gibi futbolcuların nereden güç/destek aldıklarını da açıklıyor.

Sonuç olarak böylesine gergin bir ortamda oynanan maçta yaşanan olaylar iktidar yanlısı medyanın Amedspor’a karşı ırkçı-kışkırtıcı propaganda yapmasına uygun koşullar yarattı ve Mansur, bu medya organları tarafından günah keçisi olarak seçildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mardin’deki mitinginde Selahattin Demirtaş ve HDP Eş Başkanlarının görüntülerini gösterip milyonlarca Kürt’ün oy verdiği bu siyasetçiler için “İşte bunlar terörist” diyor. Yetmiyor, kadınların İstanbul’daki 8 Mart etkinliğinde polisin ıslıklanması üzerinden CHP ve HDP’yi hedef gösterip “ıslıklarla, sloganlarla ezana terbiyesizlik yaptılar” diyerek iktidarının ‘beka’sı için kutuplaştırıcı söylemlerini bir adım öteye taşıyor.

Nihayetinde iktidarın başını çektiği toplumu kamplaştırıcı, gerilimi tırmandırıcı politikalar yıllardır ‘siyaset üstü’ olduğu söylenen spora/futbola da fazlasıyla sirayet etmiş bulunuyor. Bu politikaların bir sonucu olarak futbolcuların bile ‘teröristlik’ ile suçlanması 17 yılın sonunda bu iktidarın ‘başarı’ hanesine yazılmalıdır!

Peki, şimdi böylesine haksız-hukuksuz bir şekilde cezalara maruz kalan Amedspor ne yapsın Erdoğan’ın Kürt seçmenlere “Yallah” diyerek gösterdiği istikameti takip edip Kürdistan ligine mi katılsın?