13 Şubat 2019 00:50

2019 Ocak zamları ve işçilerin mücadelesi

2019 Ocak zamları ve işçilerin mücadelesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tekstilin en önemli işletmelerinin bulunduğu Gaziantep’te, “2019 zamları” önemli mücadelelere sahne oluyor.

İşçilerin 2019 için beklentisi “Asgari ücret zammı kadar bir zam”dı. Çünkü geçmiş yıllarda patronlar, hep “Asgari ücrete devlet şu kadar zam yaptı, biz de o kadar yapıyoruz” diyen bir yöntem benimsemişti. Ancak bu yıl bazı fabrikalarda patronlar asgari ücrete yapılan zamma yakın bir zam yapsalar da büyük işletmelerin çoğunda patronlar yüzde 10-15 gibi zamla geçiştirmeye kalkınca, işçilerin iş bırakmaları da gündeme gelmiş bulunuyor.

Dün gazetemizde çıkan Mehmet Türkmen arkadaşımızın haberine göre, Antep’in önemli tekstil fabrikalarından olan Şireci, Gürteks, Boyar ve Flament Tekstil gibi işyerleri başta olmak üzere, çeşitli fabrikalarda, son birkaç günde irili ufaklı pek çok fabrikada binlerce işçinin iş bırakarak direndiği belirtiliyor.

Antep işçisinin, patronlardan istediklerini alamadıklarında şalteri indirip patronun karşısına çıkma alışkanlığı var! Bunu Antepliler kadar gazetemizin düzenli okurları da bilirler.

Çünkü arada sendikacılar da olmadığı için işçiler göbeklerini kendi tarzlarında kendileri kesiyorlar.

Evet, Antep işçisi şalter indirmeye alışkın ama burada da önemli bir sorun var. Her fabrika ötekinden habersiz olduğu için çoğu zaman işçiler, elde edebileceklerinin en azıyla yetinmek zorunda kalıyorlar.

Nitekim gazetemizde önceki gün yer alan haberde de işçiler, mücadele ile ilgili sorulardan söz ederken bunu açıkça ifade ediyorlar.

Boyar Kimya’da çalışan bir işçi, taleplerini elde etme sıkıntısından söz ederken konunun bu boyutuna değiniyor.

“Gerçek enflasyon yüzde 30’un üzerinde, elektriğe, kömüre, doğal gaza, yediğimiz içtiğimiz her şeye yüzde 50’den fazla zam geldi. Devlet asgari ücrete gerçek enflasyonun altında zam yapmış zaten. Patronlar onu bile yansıtmıyor. Kısacası işçiye ne hükümetten hayır var ne de patrondan. Bu işin tek yolu var, o da işçinin birlik olması. Şireci iş bırakıyor bizim haberimiz yok, biz bırakıyoruz Gürteks işçisi çalışıyor. Böyle hak alamayız, bütün organizenin birlikte hareket etmesi lazım.

Boyar Kimya işçisinin söylediklerine katılmamak imkansız.

Çünkü, işçi sınıfının mücadele tarihi gösteriyor ki, her işyerinin, her iş kolunun taleplerinde farklılıklar olsa da işçiler toplu olarak, patronların karşısına çıkmadan bu taleplerini elde edemezler, ettiklerinde bile “en azını” elde edebilirler. Bu “en azı” bile patronlar çeşitli yollardan geri alırlar.

Antep işçilerinin mücadelesinde de bu kısır döngü açıkça görülmektedir.

Bu yüzden de Antep işçisinin, yukarıda sözü edilen patronlara karşı, işletme çapında iş bırakma alışkanlığına karşın, çeşitli işletmelerin bir arada mücadele edememesi gibi bir sorun var. Nitekim Antep işçisi; Türkiye işçi sınıfının önemli bir mücadele deneyimi olarak da işçi sınıfının mücadele tarihine geçen Ünaldı (*) direnişinden beri ortak eylemlere başvuramama gibi bir sorunu da yaşıyor.

Oysa bugün tekstil başta olmak üzere başlıca iş kollarında, talepler birbirine çok yakındır. Kriz koşulları, patronların ve hükümetin krizi bir fırsata dönüştürme girişimleri dikkate alındığında bugün her işletmeden, her sektörden işçilerin talepleri daha da yakınlaşmıştır. Dolayısıyla ortak mücadele için ortam son derece uygun hale gelmiştir.

Ortak talepler etrafında birleşme ve ortak olarak eyleme geçmenin işçi tarafını çok güçlendireceği tartışılmazdır. Bu da işçilerin mücadelesini, gerek ücret gerek çalışma koşullarıyla ilgili talepler, gerekse sendikalaşma mücadelesi açısından daha ileri bir düzeye taşıyacaktır.

Unutulmamalı ki, böyle durumlarda işletmelerdeki kendiliğinden örgütlenmelerin önderliğini yapan işçilerin OSB çapında (hiç olmazsa başlıca işletmeler arasında) bir birliğe evrilmesinin önemi apaçıktır.

Dahası Antep’te yaşananlar ülke sathında pek çok işletme ve sanayi bölgesi için de söz konusudur.

(*) 1996 yılında 600 işletmede 20 bin kişinin çalıştığı Ünaldı Sanayi Sitesi’ndeki direniş 30 gün sürmüş, işçilerin taleplerini elde etmesiyle sonuçlanmıştı. Bu direnişi konu alan ve direnişin derslerini tartışan, Direnişi Nasıl Dokuduk adlı broşürün/kitabın Antepli ileri işçiler ve mücadeleci sendikacılar tarafından yeniden okunup tartışmaya açılması, o gün bu mücadele içinde yer alan işçilerin bu tartışmalara katılması, o günden bugüne de dersler çıkarılması önemli olacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...