26 Ocak 2019 00:30

Devlet, eti bakır işçisini 1 yıl sonra neden umursadı?

Devlet, eti bakır işçisini 1 yıl sonra neden umursadı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Mahkeme kararı işletme tarafından tanınmadığı için, Eti Bakır’ın işletme müdürünün yolunu kesen, bu nedenle de gözaltına alınan işçilerden üçü; Köksal Eraydın, Arif Arslan, Selçuk Kamiloğlu tutuklandı. Dört işçi; Cem Balcı, Cenk Yılmaz, Murat Öztürk ve Ömür Yılmaz ise “denetimli serbestlik” uygulamasıyla serbest bırakıldı.

Düzenli okurlarımız, bir yıl önce yaşanan, Bakır işçilerinin grevini ve onların çok ağır koşullara karşın Cerattepe’deki bakır işçileriyle de dayanışma içinde grevlerini sürdürdüklerini anımsayacaklardır. Ama biz yine de anımsamayanlar için kısaca özetleyelim.

Artvin-Murgul’da, Cengiz Holdinge bağlı Eti Bakır işçileri, 2018 yılı ocak ayında ücret zamları ve ikramiye taleplerinin karşılanması için greve gitmişler, ama firma 674 işçiyi, “Yasa dışı olarak işi yavaşlattıkları ve grev yaptıkları” gerekçesiyle işten atmıştı.

Ancak mahkeme grevin yasallığına ve işçilerin işlerine iadesine karar vermişti. Eti Bakır patronu ise mahkeme kararına uyacağını, istinaf mahkemesine gitmeyeceğini ve işçilerin haklarını vereceğini söylemişti. Ancak Eti Bakır patronu, verdiği sözü tutmadı, mücadeleye önderlik ettiğini düşündüğü 35 işçiyi işe  almadı; böyle bir durumda ödemesi gereken yasal tazminatı da ödemedi.

22 Ocak 2019 günü bir grup işçi, işletme müdürünün özel aracıyla Murgul’dan Borçka’ya giderken yolunu kesti. Yaşanan gerginlik üzerine polis ve jandarma olay yerine gelerek işçileri ikna etmeye çalıştı... İşçiler sorunların çözülmesi için Cengiz Holding yetkililerinin gelmesini istedi. Olay yerine gelen Murgul kaymakamı işçilerle görüşerek onlarla sorunlarını konuşmak için Kaymakamlığa gelmeye ikna etti. Ama Kaymakamlığa gelen işçilerden 7’si gözaltına alındı, sonra da mahkemeye sevk edildi.

Yukarıda sözün ettiğimiz tutuklamaya böyle gelindi.

Tabii geçen bu bir yıl içinde işsiz ve “İşsizlik maaşından da yararlanmayan” bu işçiler ve aileleri hangi sıkıntıları çektiler, nasıl bir yaşam sürdürdüler, eşleri, çocukları, bakmakla yükümlü oldukları insanlar karşısında nasıl bir sorumluluğun ağırlığını taşıyorlar... Kaymakamıyla, jandarmasıyla, emniyetiyle, mahkemesiyle devletin görevlileri bunları umursamıyorlar. Elbette Cengiz Holdingin patronları ve adamları da!

Zaten daha geniş bir açıdan bakıldığında, devletin ve patronların işçileri umursadıkları iki durum vardır:

1) İşçilerin talepleri etrafında birleşip, harekete geçtikleri durumdur. Ki, bu durumda genel olan, işçi yasaları umursamasa bile, bürokrasi de patron ve uşakları da boyun eğerler, yapılanları da görmezden gelir ve işçilerin önünde “Haklısınız” kuyruğuna geçerler.

2) İşçinin bireysel olarak ya da nispeten az sayıdaki bir kitleyle hareket ettiği durumda ise, bürokrasi ve patronlar yine işçiyi umursarlar, ama bu sefer onu sindirmek için. Ve bu sefer, işçinin eyleminde bir suç bulmak için kara kaplı kitap açılır, ceza maddeleri bulunur. Bulunamazsa da uydurulur, kolluk kuvvetleri ve mahkemeler harekete geçer...

Eti Bakır işçileri, her iki “umursanmayı” ve “umursanmamayı” da kendi deneyleriyle yaşadılar.

Önce bütün işçiler kenetlendi; yolları da kestiler, grev de yaptılar, ama bu eylemlerden dolayı tutuklanmadılar. Herkes onlara “Haklısınız” dedi. Patron bile “Tamam haklarınızı ödeyeceğim” demek zorunda kaldı. Sonra işten atılan 35 işçiyi ve nasıl yaşadıklarını kimse umursamadı. Ama o işçiler, patron temsilcisinin yolunu kesip; “Neden bizim yasal haklarımızı ödemiyorsunuz?” diye sorduklarında içlerinden üçü tutuklandı!

Elbette başta Eti Bakır işçileri olmak üzere tüm işçiler bu yaşananlardan ders çıkarmak durumundadır.

Bu ders; işçi ve patron arasındaki sorunlarda kedisini “tarafsız” gösteren devletin kurumlarının nasıl işçi karşıtı ve patrondan yana oldukları, işçilerin talepleri etrafında birleşip güç olamadıklarında ne patron ne de devlet tarafından umursandıkları ya da sadece suçlamak için umursandıklarıdır.

Eti Bakır işçileri de her sektörden sınıf kardeşleri de bu dersi yeniden anımsatmıştır.

Ki, bu dersin ilk gereği de; Eti Bakır işçileri başta olmak üzere  Murgul ve çevresindeki işçilerin, mücadeleci sendikacıların emekten yana güçlerin yasal hakları ödenmeyen ve tutuklanan işçilerle dayanışmaya girmesidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...