01 Aralık 2018 00:50

İşçiye grev çadırı kurmak, müzik çalmak, ölüm haberi bile yasak!

İşçiye grev çadırı kurmak, müzik çalmak, ölüm haberi bile yasak!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Gebze’de otoyoldaki viyadük inşaatında meydana gelen çökme sonucu ölen üç işçinin haberinin yapılmasına Sulh Ceza Hakimliği tarafından “haber yasağı” getirildi.

Yani işçilerin neden öldüğü, bu iş cinayetinden kimlerin sorumlu olduğunun tartışılmasının haber yapılmasına yasak getirildi.

Bir kez daha gördük ki, işçilerin sadece yaptıkları, yapacakları, eylemleri değil, iş cinayetlerine kurban gitmelerinin duyurulması bile yasak!

*** 

İstanbul Avcılar’da Petrol-İş’in örgütlü olduğu Gripin İlaç Fabrikasında işçiler pazartesi günü greve çıktılar. Grev kararlılıkla sürüyor. Ama emniyet, İstanbul Valiliğinin emriyle grev yerinde çadır kurulmasını yasakladı. Çoğunluğu kadın olan işçiler, soğuk hava koşullarına rağmen grevi sürdürmekte kararlı olduklarını belirtiyorlar.

Grevin nedeni işçilerin yüzde 25 zam talebine karşın patronun yüzde 17’lik zam dayatması!

Cumhurbaşkanının 59 bin TL olan maaşını, yüzde 26 zam yaptırarak 75 bin TL’ye çıkardığı, yıllık resmi enflasyonun yüzde 25’i aştığı bu ülkede işçinin yüzde 25’lik zam talebi kabul edilmiyor. Yetmiyor, greve çıkan işçi devletin görevlileri tarafından “Grev yerinde çadır kuramamaya”, soğukta titreyerek “grev gözcülüğü” yapmaya mahkum ediliyor.

***

Grevinin kırılması için çadır kurması yasaklanan sadece Gripin işçileri de değil.

Gebze’de kurulu Flormar Kozmetik firmasında, sendikalaştıkları gerekçesiyle işten çıkarılan 100’den fazla işçinin direnişi 200 güne dayandı. Geçtiğimiz günlerde emniyet, Gebze Kaymakamlığının kararını ileri sürerek işçilerin çadır kurmasını engelledi. Dahası işçilerin soba yakması, ses aracından müzik çalması da yine Kaymakamlık tarafından yasaklandı. Hem de onca aydır süren direnişte bu yasaklar yokken!

Flormar işçileri “Hiçbir güç işçilerin sesini kısamaz. Baskılar bizi yıldırmayacak” diyerek direnişlerini sürdürüyor.

***

Flormar işçileri, Gripin işçileri, Gebze’de otoban inşaatında viyadükten düşerek hayatını kaybeden inşaat işçilerinin çalışma arkadaşları, daha önce direniş, grev... gibi herhangi bir hak mücadelesi yapan işçiler; valiliklerin, emniyetin, çoğu zaman (Bu zamanların çoğu çok kritik zamanlardır) da yargının işçiyle patron arasındaki hemen her mücadelede patronlardan yana olduğunu öz deneyimleriyle öğreniyorlar. Ama, bunun için herkesin bunları yaşaması gerekmiyor. Tersine yaşananlardan ne kadar çok ve çabuk öğrenirsek o kadar bilincimiz gelişir.

Burada önemli olan;

1) Grev, direniş gibi eylemi sürdüren işçilerin kendileri, hiçbir yadım alamasalar da bu eylemi sonuna kadar sürdürme kararlılığında olmalarıdır.

2) Mücadelenin karakterine de uygun olarak direniş alanının bulunduğu bölgedeki tüm işçi ve emek güçleriyle dayanışmaya girmek, onları direnişin başarısı için mücadeleye çekmek, dahası direnişi vesile yaparak bölgedeki emek güçlerinin bilinç ve örgütlenmesini ilerletmektir.

Çünkü işçilerin, direş karşısında sermeye ve hükümetlerin karşısına çıkardığı sorunları aşmak için ortak mücadele etmesi, dayanışma göstermesi, mücadelenin sürmesini kolaylaştırırken ayrı zamanda da işçilerin, emekçilerin örgütlenmesini bir adım ileri götürmek için çok önemlidir.

Bu yüzden Flormar işçilerinin 200 günlük direnişinde “kısmi bir dayanışma”nın bile faydası görülmüştür, görülmektedir. Gripin işçileri de grev alanının bulunduğu bölgedeki işletmelerde çalışan işçiler ve emekçi semtlerindeki emek yanlısı çevrelerle dayanışmanın yol ve yöntemlerini bulmak, bunun için girişimler yapmak durumundadırlar.

Gripin işçileri, bunu yapabilirse, patrondan ya da emniyetten gelen engellemelere karşın grev çadırını da kuracak, kış soğuğuna karşın mücadelelerini sürdürebileceklerdir.

Evet, grev, direniş yapan işçiler öncelikle kendilerine, kendi kararlılıklarına güvenmelidir ve mücadelenin ilerlemesi için kendilerini merkeze koydukları bir mücadele için gereken girişimleri yapmalıdır. Ama direniş (grev) bölgesindeki emek güçleri de direnişle dayanışmayı kendi görevleri görerek, grev mücadelesinin etrafında örgütlenmelerini yenilemek, ortak mücadelenin örgütlenmesini kendi esas sorumlulukları olarak görmek durumundadırlar.

Çünkü günümüzde her grev her direniş, aynı zamanda sınıfın grevi, sınıfın direnişi, sınıfın “yasaklara” karşı mücadelesidir!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...