18 Kasım 2018 23:15

Peyzaj mimarlığı-5-Cenneti cehenneme çevirmemek…

Peyzaj mimarlığı-5-Cenneti cehenneme çevirmemek…

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Çocukluğunu Denizli’ de geçirmişti bir ağabeyimiz, bir öğretim görevlisi: Prof. Nezih Eldem. (Birkaç yıl önce yitirdik onu. ) Benim Mimarlar Odasının dergisinde çıkan bir yazımı okumuştu. Denizli’deki bir evden söz ediyor, iyesinin benden evinin “anıt” olarak tanılanmasına yardım etmemi istediğini anlatıyordum. Sevgili Nezih bey telefon etti: Dedi ki:
    “ Cengiz, cenneti düşünmek istediğimde, bugün bile gözlerimi kapar Denizli’ yi düşünürüm.”
Bedri Rahmi de,
    “Bursa’ nın kız kardeşi !”
Demiyor muydu Denizli için?  (Elbette bugünkü Bursa değil, bu günkü Denizli hiç değil!)
1950 de Denizli’ de en yüksek yapının üzerine çıkmıştım. Fır dolayı çevreyi fotoğraflamıştım. İnanın, ağaçlardan bir tek yapı görünmüyordu
Şimdi gidin bakın, her yer taş… Bütün kentlerimiz gibi…
Anadolu’ da bir büyük üniversiteye çağrılıydım. Mimarlık bölümünde konuşmam isteniyordu. Gittim, konuştum.
Konuşmam bittiğinde bir küme genç çevremi aldılar. Benimle ayrıca konuşmak istiyorlardı: Soruları vardı. Bir yöneticinin odasında toplandık. Birkaç ay sonra eğitimlerini bitirip peyzaj mimarı olacaklardı. İlk soruları şu oldu:
    “ Biz peyzaj mimarı olarak ne yapabiliriz, ne yapamayız? “  
Öp babanın elini!
Türkiye’ nin bu gençlere gerçekten gereksinimi vardı oysa. Soruyorlardı,
    “ Biz balkon çiçekçiliği mi yapacağız ?”
Bir günlerin turizm bakanı sayın Tınaz Titiz beni aradı, bakanlık günlerinin başında. Genel müdürlerini yollayacaktı işliğime. Onlara kimi ölçütlerden söz etmemi istiyordu. Geldiler, notlar aldılar. Onlara söylediğim ilk şey,
“ Size sunulan tasarımlarda ‘ ağaç saptama çizimleri ’ (ağaç relövesi ) yoksa o tasarımlara bakmayın.”
Bunu uyguladıklarını da biliyorum. Daha başka söylediklerimi de…
Bütün bunları peyzaj mimarlarının hoşlarına gitsin diye yazmadığımı en İyi siz okuyucularım bilirsiniz. Sanıyorum 20 yıldır bunlardan, bunların benzeri konulardan söz ediyorum.
Neden?
Çünkü yurdumuz gidiyor elden. 
Bir yabancı sormuştu: Burayı çölleştirince nereye gideceksiniz?
(Sürecek)

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...