18 Ağustos 2018 00:47

Bütün bu oyunlar senin kafanı karıştırmak içindir!

Bütün bu oyunlar senin kafanı karıştırmak içindir!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dolar bir inip bir çıkıyor. Çıkışın nedenini “dış düşmanların saldırısı”na bağlayanlar, inişini kendi “aldıkları kararların  kerameti” olarak göstererek, günü kurtarmaya yönelik hamleler yapıyorlar.

Doların yükselişiyle simgelenen, ama aynı zamanda başlıca tüketim mallarına zamlar, artan vergiler, yükselen enflasyon ve faizler, işten çıkarmaların yaygınlaşması, işyerlerinde çalışma koşullarının ağırlaştırılması, çarşı pazarda yiyecek içeceğin fiyatlarının görülmemiş düzeylere çıkması,...olarak biçimlenen yaklaşan krizin gerekçesini ve çıkış yolunu açıklamak için Erdoğan ve yönetimi iki argümanı öne çıkarıyor.

Bu argümanlar şunlar:

1) “Kriz Türkiye’nin ekonomisinin sorunlarından kaynaklanmıyor. Ekonomimiz çok sağlam. ABD bize ekonomik savaş açtığı için dolardaki dalgalanmalar ekonomimizi de sorulara yol açıyor iddiasını öne sürüyorlar.

2) Hepimiz aynı gemin içindeyiz! Böyle durumlarda patron işçi, zengin fakir, iktidar muhalefet yanlılığı olmaz!” diyorlar.

Eğer bunlar, düzen partileri arasında bir tartışmadan ibaret olsaydı, bu köşeni gündemi olmayabilirdi.

Evet, ilk bakışta tartışma bir yanıyla iktidarla bazı muhalefet partileri arasında, daha da çok Trump yönetimiyle Erdoğan yönetimi arasında gibi görünse de gerçekte, daha önce bu köşede ve gazetemizde ifade edilen nedenlerden dolayı, asıl hedefi işçi sınıfı ve emekçilerdir! Ki, burada birinci amaç; krizin Erdoğan-AKP hükümetlerinin ekonomik politikalarıyla bir ilgisinin olmadığı, dolayısıyla onların suçlamayacağı, hatta oların saldırının mağduru olduklarıdır. İkincisi ise, kriz bir dış saldırının eseri olduğu için, dışarıya karşı bütün halkın, Erdoğan ve yönetimin etrafında milli ekonomiyi savunma seferberliğine katılmasının gerektiğidir!

Kısacası bütün bu, “krizin asıl nedeninin üstünü örtme”, halka yönelik “aynı gemide olma” etrafında yapılan gürültülü propagandanın nedeni; krizin faturasını işçilerin emekçilerin üstüne yıkma manevrasının girişimlerinden ibarettir.

Evet bu ülkenin işçileri, emekçileri, her kesimden halkları;

- Bütün bu gürültülü kayıkçı kavgası,

- Bütün bu Trump’la ve yönetimle kavga etmeler,

- Bütün bu “dışardan açılmış bir ekonomik saldırı” üstüne, “kahramanlık” cilalı hamaset,

- Bütün bu dünkü düşmanlarla barışma üstüne, “usta politikacı” edalarıyla getirilen iki yüzlü gerekçeler,

- Bütün bu yalan, dolan, senin kafanı karıştırarak, “alavere dalavere Kürt Memet nöbete” katakullisinin gerçek bir “beka savaşı” olduğu demagojisine seni inandırmak içindir.

Çükü bu yalanlara bir kez inanırsan, bu ağır faturayı ödemede bir sorun çıkarmayacağını, çıkaramayacağını biliyorlar!

Bunun için büyük işçi şairi Nazım Hikmet’in;

“dörtnala gelip uzak Asya’dan

akdenize bir kısrak başı gibi uzanan

bu memleket bizim...” diyen şirini okuyup sonra da “Stratejik otağımız ABD’nin böyle davranması kedisine de zarar verir. Biz bu sorunu konuşarak çözeceğimize inanıyoruz” demeye de devam ediyorlar.

Ama işçiler aynı büyük şairin böyle zamanlarda işçilerin, halkın vatan sevgisinin istismarı üstünden yedeklenmek için oyunlar çevirdiği dönemleri de kastederek yazdığı;

...

“kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

...vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,ben vatan hainiyim.” diyen ünlü şiirini görmezden gelerek elbette!

Şimdi, bu gerçeklerin üstüne örtülen sis perdesini yırtma, gerçeklerin açığa çıkarmanın en önemli görev olduğu zamandır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...