Bütün bu oyunlar senin kafanı karıştırmak içindir!
Fotoğraf: Envato
Dolar bir inip bir çıkıyor. Çıkışın nedenini “dış düşmanların saldırısı”na bağlayanlar, inişini kendi “aldıkları kararların kerameti” olarak göstererek, günü kurtarmaya yönelik hamleler yapıyorlar.
Doların yükselişiyle simgelenen, ama aynı zamanda başlıca tüketim mallarına zamlar, artan vergiler, yükselen enflasyon ve faizler, işten çıkarmaların yaygınlaşması, işyerlerinde çalışma koşullarının ağırlaştırılması, çarşı pazarda yiyecek içeceğin fiyatlarının görülmemiş düzeylere çıkması,...olarak biçimlenen yaklaşan krizin gerekçesini ve çıkış yolunu açıklamak için Erdoğan ve yönetimi iki argümanı öne çıkarıyor.
Bu argümanlar şunlar:
1) “Kriz Türkiye’nin ekonomisinin sorunlarından kaynaklanmıyor. Ekonomimiz çok sağlam. ABD bize ekonomik savaş açtığı için dolardaki dalgalanmalar ekonomimizi de sorulara yol açıyor” iddiasını öne sürüyorlar.
2) “Hepimiz aynı gemin içindeyiz! Böyle durumlarda patron işçi, zengin fakir, iktidar muhalefet yanlılığı olmaz!” diyorlar.
Eğer bunlar, düzen partileri arasında bir tartışmadan ibaret olsaydı, bu köşeni gündemi olmayabilirdi.
Evet, ilk bakışta tartışma bir yanıyla iktidarla bazı muhalefet partileri arasında, daha da çok Trump yönetimiyle Erdoğan yönetimi arasında gibi görünse de gerçekte, daha önce bu köşede ve gazetemizde ifade edilen nedenlerden dolayı, asıl hedefi işçi sınıfı ve emekçilerdir! Ki, burada birinci amaç; krizin Erdoğan-AKP hükümetlerinin ekonomik politikalarıyla bir ilgisinin olmadığı, dolayısıyla onların suçlamayacağı, hatta oların saldırının mağduru olduklarıdır. İkincisi ise, kriz bir dış saldırının eseri olduğu için, dışarıya karşı bütün halkın, Erdoğan ve yönetimin etrafında milli ekonomiyi savunma seferberliğine katılmasının gerektiğidir!
Kısacası bütün bu, “krizin asıl nedeninin üstünü örtme”, halka yönelik “aynı gemide olma” etrafında yapılan gürültülü propagandanın nedeni; krizin faturasını işçilerin emekçilerin üstüne yıkma manevrasının girişimlerinden ibarettir.
Evet bu ülkenin işçileri, emekçileri, her kesimden halkları;
- Bütün bu gürültülü kayıkçı kavgası,
- Bütün bu Trump’la ve yönetimle kavga etmeler,
- Bütün bu “dışardan açılmış bir ekonomik saldırı” üstüne, “kahramanlık” cilalı hamaset,
- Bütün bu dünkü düşmanlarla barışma üstüne, “usta politikacı” edalarıyla getirilen iki yüzlü gerekçeler,
- Bütün bu yalan, dolan, senin kafanı karıştırarak, “alavere dalavere Kürt Memet nöbete” katakullisinin gerçek bir “beka savaşı” olduğu demagojisine seni inandırmak içindir.
Çükü bu yalanlara bir kez inanırsan, bu ağır faturayı ödemede bir sorun çıkarmayacağını, çıkaramayacağını biliyorlar!
Bunun için büyük işçi şairi Nazım Hikmet’in;
“dörtnala gelip uzak Asya’dan
akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim...” diyen şirini okuyup sonra da “Stratejik otağımız ABD’nin böyle davranması kedisine de zarar verir. Biz bu sorunu konuşarak çözeceğimize inanıyoruz” demeye de devam ediyorlar.
Ama işçiler aynı büyük şairin böyle zamanlarda işçilerin, halkın vatan sevgisinin istismarı üstünden yedeklenmek için oyunlar çevirdiği dönemleri de kastederek yazdığı;
...
“kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
...vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,ben vatan hainiyim.” diyen ünlü şiirini görmezden gelerek elbette!
Şimdi, bu gerçeklerin üstüne örtülen sis perdesini yırtma, gerçeklerin açığa çıkarmanın en önemli görev olduğu zamandır.
- Metal TİS'i ve bir kez daha sendika bürokrasisine karşı mücadele sorunu 08 Şubat 2020 00:08
- Şimdi gözler 5 Şubat’ta başlayacak metal grevinde! 31 Ocak 2020 00:12
- Grev komiteleri etrafında örgütlenme günleri 25 Ocak 2020 00:30
- Örgütsüzlük bir işçi sağlığı sorunudur! 22 Ocak 2020 00:21
- Şimdi zaman, gerçek bir grev için birleşme zamanıdır 18 Ocak 2020 00:00
- Din ve milliyetçilik istismarcılığı artık eskisi kadar etkili değil 15 Ocak 2020 00:40
- İşçiler siyasetle uğraşmadan kazanılmış haklarını bile savunamaz! 07 Ocak 2020 23:31
- İşçiler, iki 2020’den birini tercih edebilir! 03 Ocak 2020 00:29
- 2021 asgari ücretinde de aynı oyun sahnelenmesin diyorsak... 28 Aralık 2019 00:45
- "Asgari ücret"te bu yıl da aynı oyun sahnede! 21 Aralık 2019 00:36
- Ya işçiler devreye girerek kazanacak ya da hiçbir şey! 14 Aralık 2019 00:42
- MESS’in TİS’i YHK’ye götürmesi önlenmek isteniyorsa... 11 Aralık 2019 00:45